Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/137 E. 2020/2167 K. 05.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/137
KARAR NO : 2020/2167
KARAR TARİHİ : 05.10.2020

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Tehdit, hakaret ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanuna muhalefet suçlarından İzmir 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/08/2018 tarihli ve 2018/265 değişik iş sayılı içtima kararı ile 1 yıl 20 ay 27 gün hapis cezasına hükümlü …’ın, cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına dair İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin 07/08/2018 tarihli ve 2018/4973 esas, 2018/4971 sayılı kararını müteakip, adı geçen hükümlünün denetimli serbestlik tedbirinin gereklerine uymamakta ısrar ettiği gerekçesi ile 5275 sayılı Kanunun 105/A-6/b maddesi uyarınca 30/01/2019 tarihi itibariyle kapalı ceza infaz kurumuna iadesine ilişkin İzmir 1. İnfaz Hâkimliğinin 18/02/2019 tarihli ve 2019/869 esas, 2019/1070 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli ve 2019/475 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, adı geçen hükümlünün İzmir 2. İnfaz Hâkimliğinin 07/08/2018 tarihli ve 2018/4973 esas, 2018/4971 sayılı kararını müteakip, İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce hazırlanan denetim planı doğrultusunda hükümlünün 13/08/2018 tarihinde yerine getirmesi gereken “karakol imza” yükümlülüğünü ihlâl ettiğinden bahisle İzmir Denetimli Serbestlik Müdürlüğü İnfaz İşleri Değerlendirme Komisyonunun 29/08/2018 tarihli ve 2018/32072 İİDK sayılı kararı ile hükümlüye ihtar yapılmasına karar verildiği, ihtar kararının hükümlünün mernis adresine, 7201 sayılı Tebligat Kanununun 21/2. maddesi uyarınca mernis adresi şerhi düşülerek tebliğ edildiği ve hükümlünün uyarı tebliğine rağmen yeniden yükümlülük ihlâlinde bulunduğundan bahisle denetimli serbestlik dosyasının kapatılarak yükümlüye ait dosyanın Cumhuriyet Başsavcılığına iade edildiği anlaşılmış ise de,
7201 sayılı Tebligat Kanununun 10/1. maddesi gereğince öncelikle bilinen en son adres (bilinen bir adres yoksa ya da bilinen en son adres ile adres kayıt sistemindeki adres aynı ise mernis adresi olduğu belirtilmeksizin adres kayıt sistemindeki adres) esas alınarak, 7201 sayılı Kanunun 21/1. maddesine göre normal tebligat çıkarılıp, çıkarılan tebligatın bilâ tebliğ iade edilmesi hâlinde, aynı Kanunun 21/2. maddesi uyarınca adres kayıt sistemindeki adres bilinen en son adres olarak kabul edilerek, merci tarafından tebligata 7201 sayılı Tebligat Kanununun 23/1-8 ve Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesi hükümlerine göre, “Tebligat çıkarılan adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda, tebligatın, Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılması” gerektiğine dair şerh düşülerek tebliğ işlemlerinin tamamlanması gerektiği nazara alındığında, somut olayda, ihtarlı uyarı yazısının 20/09/2018 tarihinde doğrudan mernis adresine 7201 sayılı Kanunun 21/2. maddesi gereğince tebliğ olunması nedeniyle bahse konu tebliğ işleminin usul ve yasa hükümlerine aykırı bulunduğu cihetle, infazın kaldığı yerden devamına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 19/12/2019 gün ve 94660652-105-35-16550-2019-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İzmir 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 12/03/2019 tarihli ve 2019/475 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.