Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/1329 E. 2020/2244 K. 08.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1329
KARAR NO : 2020/2244
KARAR TARİHİ : 08.10.2020

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Eşini öldürme
HÜKÜM : TCK.nin 82/1-a-d, 62, 53/1-2-3, 63 ve 54. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezasına ilişkin, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 09/08/2018 tarih, 2018/79 esas ve 2018/194 karar sayılı hükmünün istinaf incelemesi sonucu, CMK’nin 280/1-a ve 303/1-a maddeleri uyarınca hükmün 1 nolu paragrafındaki; “tasarlayarak” ibaresi ile hükümde sanık hakkında uygulanan TCK.nin 82/1,a,d. maddelerinden “a” ibaresinin çıkarıltılmasına, hükmün 2 nolu paragrafının kaldırılarak yerine; “2-Sanığın eylemini haksız tahrik altında gerçekleştirdiği anlaşıldığından sanığa verilen ceza TCK’nin 29. maddesi uyanınca indirilerek sanığın takdiren 24 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına” ilişkin hüküm paragrafının eklenmesine, 3 nolu hüküm paragrafındaki; “müebbet” ibaresinin kaldırılarak yerine; “sanığa verilen ceza takdiren 1/6 oranında indirilerek sanığın 20 yıl” ibaresinin eklenmek suretiyle düzeltilerek, istinaf başvurularının düzeltilerek esastan reddine.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık … hakkında; maktul …’u nitelikli kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün, sanık müdafii, katılanlar ve katılan Kurum … tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin vermiş olduğu 08/02/2019 gün ve 2018/2004 esas, 2019/168 sayılı kararının, sanık müdafiinin; temyiz suç vasfına, tahrik derecesine, katılan Kurum vekilinin; eksik ceza tayin edildiğine, katılanlar vekilinin; suç vasfına ve tahrik hükümlerinin uygulanmaması gerektiğine ilişkin sebeplerle temyiz edildiği görülmekle, bu sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede, temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi;
Mahkemenin kabul ve takdirine göre, sanık müdafiinin sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ile maktulün 1 yıldan az bir süredir evli oldukları, aralarındaki anlaşmazlıklar nedeniyle maktulün evden ayrıldığı ve babasının evinde yaşamaya başladığı, olay gününden bir gün önce sanığın araba kiraladığı ve temin ettiği bıçağı arabanın torpido gözüne koyduğu, olay sabahı sanığın; maktulün yaşadığı eve giderek aldığı ve araçla uzaklaştıkları, sanık ile maktulün araç içerisinde bulundukları esnada aracın torbidosundan aldığı bıçağı maktulün vücudunun çeşitli bölgelerine sapladığı ve boğazını kestiği, sanığın öldürme kararı verip, tasarlamayı kabule elverişli makul süre içinde verdiği kararda sebat ve ısrar ederek, kararından dönmeyerek maktulü öldürdüğü, tasarlamanın şartlarının bulunduğu ve eyleminin “5237 sayılı TCK’nin 82/1-a. maddesi gereğince tasarlayarak adam öldürme suçunu oluşturduğu,
Sanıktan maktule yönelik haksız tahrik oluşturacak söz ve hareket bulunmadığı, sanığın olaydan bir süre önce verdiği anlaşılan öldürme kararında ısrar ederek kiraladığı aracın torpidosuna koyduğu bıçak ile maktulü öldürdüğü anlaşıldığından, sanığın kendini suçtan kurtarmaya yönelik savunmasına itibar edilmek suretiyle hakkında haksız tahrik hükümleri uygulanarak eksik ceza tayini;
Bozmayı gerektirmiş, katılanlar vekili ve katılan Kurum vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün CMK.nin 302/2. maddesi uyarınca BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği de gözetilerek aynı Kanunun 304/2. maddesi uyarınca dosyanın takdiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/10/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.