Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2020/1234 E. 2021/4588 K. 19.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2020/1234
KARAR NO : 2021/4588
KARAR TARİHİ : 19.03.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)
… Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan …’ın, firar etmek eyleminden dolayı 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 44/3-ı maddesi uyarınca 15 gün hücre cezası ile cezalandırılmasına dair anılan Ceza İnfaz Kurumu Disiplin Kurulu Başkanlığının 24/07/2019 tarihli ve 2019/2266 sayılı kararının onaylanmasına dair … 2. İnfaz Hâkimliğinin 22/08/2019 tarihli ve 2019/1886 esas, 2019/1911 sayılı kararı ile ilgili olarak;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 48/3-a maddesinde yer alan “Hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır. Hücreye koyma cezasına ilişkin diğer hükümler saklı kalmak üzere, kesinleşen disiplin cezalarının infazına derhâl başlanır. Birden fazla disiplin cezası verilmiş olması hâlinde, bu cezalar kesinleşme tarihleri sırasına göre ayrı ayrı infaz edilir. Bir cezanın infazı tamamlanmadan diğerinin infazına başlanmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca, kesinleşmiş hücre hapislerinin infazına başlanabilmesi için onaylama kararı talep edilmesi üzerine, işin esasına girilmeyerek sadece verilen disiplin cezasının infazına başlanıp başlanamayacağı yönünden bir değerlendirme yapılması gerekiyor ise de;
Somut olayda, hükümlünün olay tarihinde çalışmak için götürüldüğü Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden firar ettiğinden bahisle 15 gün süre ile hücreye koyma cezası ile cezalandırılması üzerine, anılan hücre hapsi cezasına karşı şikâyet yoluna başvurulmadığı, hatta hükümlünün cezasının öncelikle onaylanmasına ilişkin talebinin olduğunun anlaşıldığı, bu sebeple İnfaz Hakimliğince esastan bir inceleme yapılmamış olduğu hallerde verilen cezanın infazına başlanabilmesi için dosyanın ilgili İnfaz Hâkiminin onayına sunulduğu ve kararda hukuka aykırılık tespit edilmesi durumunda bu kez İnfaz Hâkimliğince esastan bir inceleme yapabileceği düşünülerek yapılan incelemede;
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 25/02/2019 tarihli ve 2018/5708 esas, 2019/1096 karar sayılı ilâmında da belirtildiği üzere, “her ne kadar hükümlü hakkında ceza infaz kurumu dışında, sevk edildiği hastane içerisinde gerçekleştirdiği tehdit eylemi sebebiyle disiplin cezası verilmiş ise de; 5275 sayılı Kanunun 37/1. madde metni dikkate alındığında, madde de belirtilen “kurumda” ibaresinin dar uygulanması gerektiği, kanun koyucunun amacının kurumda gerçekleşen eylemler yönünden disiplin cezasının uygulanması, kurum dışında gerçekleşen ve suç teşkil eden eylemler yönünden genel hükümlere göre soruşturma yapılması olduğu,” bu itibarla hükümlünün ceza infaz kurumu dışında Denetimli Serbestlik Müdürlüğünde gerçekleştirdiği eylemi nedeniyle hakkında disiplin cezası verilemeyeceği ancak genel hükümlere göre suç teşkil ettiği kabul edilen eylemi nedeniyle Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasının ve soruşturma yapılmasının mümkün olduğu sonucuna varılmakla, infaz hâkimliği tarafından kurul kararının kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25/02/2020 gün ve 94660652-105-07-1746-2020-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi 1. cümlesinde yer alan “…hücreye koyma cezasının infazına, infaz hâkiminin onayı ile başlanır.” şeklindeki düzenlemenin kesinleşmiş hücre cezaları için geçerli olduğu, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 52. maddesinde disiplin cezalarına karşı şikâyet ve itiraz durumunda 4675 sayılı İnfaz Hâkimliği Kanununun ilgili hükümlerinin uygulanacağının, 4675 sayılı infaz Hakimliği Kanununun 5. maddesinde ise işlem ve faaliyetin öğrenildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde şikâyet yoluyla İnfaz Hâkimliğine başvurulabileceğinin, şikayet üzerine verilen İnfaz Hakimliğinin kararına karşı da tebliğinden itibaren bir hafta içinde Ağır Ceza Mahkemesine itiraz yoluna gidilebileceğinin, itiraz üzerine verilen kararın ise kesin olduğu şeklindeki yasal düzenlemelere göre somut olay değerlendirildiğinde; Hükümlü hakkında firar eylemi nedeniyle yapılan disiplin soruşturması sonucunda Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen 24.07.2019 tarihli ve 2019/2266 sayılı hücreye koyma disiplin cezası şikayet yoluna başvurulmaksızın kesinleştiğinden, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 48/3-a maddesi uyarınca kesinleşen bu hücreye koyma disiplin cezasının infazına başlayabilmek için infaz hakiminin onayının alınması aşamasında kesinleşmiş disiplin cezasının esasına ilişkin olarak tarafların itiraz etme ve İnfaz Hakimliğinin de kesinleşmiş disiplin cezası kararıyla ilgili olarak esastan inceleme yapma ve kesinleşen disiplin cezasını bizzat kaldırma yetkisinin bulunmadığı, inceleme yetkisinin disiplin cezası verildiği sırada değerlendirme konusu yapılmayan ancak cezanın infazı aşamasında mutlaka değerlendirmeye alınmasında zorunluluk bulunan hükümlünün sağlık durumu, infaza geçilmesi için gerekli hukuki ve fiili koşulların uygun olup olmadığı gibi hususlarla sınırlı olduğu ancak bu incelemeleri yaptığı sırada verilen disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu, bir hukuki hata yapıldığı yönünde kanaatinin oluştuğu durumlarda da gerekçesini göstermek suretiyle kesinleşen disiplin cezasının kaldırılması amacıyla yetkili ve görevli merciye bildirimde bulunmak suretiyle kesinleşen kararlara karşı mevzuatımızda öngörülen kanun yollarının işletilmesini sağlama yetkisinin bulunduğu,
Karar tarihinden sonra 14.04.2020 tarihinde kabul edilen 15.04.2020 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanunun 27. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun Disiplin soruşturması başlıklı 47. maddesinde değişiklik yapılmış ise de; kanun yararına bozma, kesinleşen hükümde verildiği zaman yürürlükte bulunan usul ve maddi hukuka ilişkin hukuka aykırılıkların giderilmesi ile sınırlı olduğundan, inceleme karar tarihindeki mevzuat hükümlerine göre yapılmış olup;
Somut olayda 11.02.2019 tarihinde Açık Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan …’ın çalıştırılmak üzere götürüldüğü Denetimli Serbestlik Müdürlüğünden firar ettiği, firar eylemi nedeniyle 18.07.2019 tarihinde muhakkik atanmak suretiyle disiplin soruşturmasına başlanması nedeniyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 47. maddesinde öngörülen emredici ve hak düşürücü sürelere uyulmadan verilen ve kesinleşen hücreye koyma disiplin cezasının açıkça usul ve yasaya aykırı olduğu anlaşılmakla, İnfaz Hakimliğinin doğrudan bu disiplin cezasını kaldırma yetkisi olmasada Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Disiplin Kurulu Başkanlığınca verilen ve şikayet olmaksızın kesinleşen idari karar niteliğindeki bu disiplin cezasının kaldırılması için idari işlemlerin başlatılması amacıyla yetkili ve görevli idari birimlere bildirimde bulunması ve bu aşamada disiplin cezasının infazına başlanmasına yer olmadığına karar vermesi gerekirken disiplin cezasının onanmasına dair verdiği kararın yerinde olmaması nedeniyle kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan sebeple yerinde görüldüğünden, … 2. İnfaz Hâkimliğinin 22/08/2019 tarihli ve 2019/1886 esas, 2019/1911 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.