Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2019/599 E. 2019/2219 K. 10.04.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/599
KARAR NO : 2019/2219
KARAR TARİHİ : 10.04.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Bakırköy 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 28/02/2018 tarih ve 2018/56 esas, 2018/51 karar sayılı ilamı ile sanık hakkında TCK’nin 81/1, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 13 yıl 4 ay hapis cezasına ilişkin hükmün sanık müdafiinin istinafı üzerine istinaf başvurusunun esastan reddine.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Sanık … hakkında maktul …’e yönelik olarak kasten yaralama sonucu ölüme neden olma suçundan ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii ve katılan vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından tarafından katılan vekilinin istinaf başvurusu suç vasfı yönünden yerinde görülerek ilk derece mahkemesinin verdiği kararın bozulmasına karar verilerek dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi’nin bozma kararı sonrasında sanık … hakkında maktul …’e yönelik olarak kasten öldürme suçundan ilk derece mahkemesince kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii tarafından istinaf edilmesi üzerine sanık müdafiinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin verilen kararın sanık müdafii tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede;
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 14.05.2018 gün 2018/536 esas 2018/546 karar sayılı kararında bozma nedeni dışında herhangi bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin meşru müdafaaya yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve kabule göre, aralarında geçmişe dayalı husumet bulunmayan sanık ile maktul arasında olay günü … iline bağlı … ilçesindeki arsaları arasında sınırların belirlenmesi hususunda uyuşmazlık çıktığı, maktulün sanığın evinin önüne gelmesinden önce yapılan telefon görüşmelerinde maktulün sanığa yönelik hakaret ve tehdit içerikli sözler sarf ettiği, maktulün sanığın evinin bulunduğu muhite yanında av tüfeğiyle kızgın bir halde geldiği, bu av tüfeğinin maktulün arkadaşları tarafından maktulden alındığı, maktul sanığın evinin önüne geldiğinde sanığa hakaret ederek sanığı dışarıya çağırdığı, sanığın dışarı çıkmak istemeyerek maktulü evine çağırdığı, maktulün eve gelmemesi üzerine sanığın evin önüne çıktığı, maktulün sanık ile sanığın evinin uzağında görüşme isteğiyle sanığın koluna girerek sanığı çekiştirmeye başladığı, evinden uzaklaşmak istemeyen sanık ile maktul arasında çıkan tartışma neticesinde sanığın ikisi yere doğru olmak üzere üç el ateş ettiği, maktulün sol uyluk 1/3 dış yan bölgesinden bir adet mermi çekirdeği isabetiyle yaralanarak femoral arter ve ven yaralanmalarına bağlı olarak öldüğü anlaşılan olayda;
Sanık ile maktul arasında geçmişe dayalı husumet bulunmayışı, hedef alınan vücut bölgesi, yaranın niteliği ve maktulün bacak bölgesine isabet eden mermi çekirdeğinin yukarıdan aşağıya doğru traje izlediğine dair otopsi raporu dikkate alındığında sanığın öldürme kastıyla hareket ettiğine dair her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı anlaşılmakla TCK’nin 87/4. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeksizin, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde kasten öldürme suçundan hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, bozmaya konu kararın niteliği ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi tarafından verilen ilk kararın niteliği de gözetilerek aynı Kanunun 304/2. maddesi uyarınca dosyanın takdiren İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 10/04/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.