Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2019/1768 E. 2021/3262 K. 05.03.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1768
KARAR NO : 2021/3262
KARAR TARİHİ : 05.03.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Suç uydurma suçundan Edremit 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 10/05/2016 tarihli ve 2016/172 esas, 2016/323 sayılı kararıyla 6 ay hapis cezasına hükümlü …’ın bu cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 01/01/2017 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Burhaniye İnfaz Hâkimliğinin 05/10/2016 tarihli ve 2016/1927 esas, 2016/1902 sayılı kararının infazını müteakip, kasten yaralama suçundan … Çocuk Mahkemesinin 19/04/2017 tarihli ve 2013/1 esas, 2013/330 sayılı ek kararı ile verilen 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezasının infazı sırasında, denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihi olan 25/04/2018 tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Burhaniye İnfaz Hâkimliğinin 24/08/2017 tarihli ve 2017/1499 esas, 2017/1510 sayılı kararının infazı devam ederken, göçmen kaçakçılığı yapma suçundan Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/197 sayılı kararı ile verilen 3 yıl 6 ay hapis cezasının infazı sırasında hükümlünün denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin reddine dair … 2. İnfaz Hâkimliğinin 02/10/2018 tarihli ve 2018/6024 esas, 2018/6044 sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair mercii … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10/10/2018 tarihli ve 2018/2551 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 6. maddesinde; “1/7/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”,olarak uygulanır.” şeklinde düzenleme getirildiği, hükümlünün Edremit 2. Asliye Ceza Mahkemesi, … Çocuk Mahkemesi ve Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesince verilen mahkûmiyet kararlarına konu suçlarının 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 32. maddesinde kapsam dışı bırakılan suçlardan olmadığı ve hükümlünün lehe düzenlemeden yararlanabileceği, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 99. maddesinde “Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran öncelikle hükümlünün bihakkın tahliye tarihleri gelmemiş, dolayısı ile infazları tamamlanmamış bütün cezalarının toplanarak yeniden müddetname düzenlenmesi gerektiği ve yeni düzenlenecek müddetnameye göre de hükümlünün 2 yıl denetimli serbestlik tedbirinden bir defa yararlanması gerektiği, diğer taraftan şartlı tahliye tarihi geçmesine karşın hak ederek tahliye tarihi henüz gelmediğinden cezanın infaz edilmiş sayılamayacağı gözetildiğinde, somut olayda hükümlünün Burhaniye İnfaz Hâkimliğinin 05/10/2016 tarihli ve 2016/1927 esas, 2016/1902 sayılı kararı uyarınca denetimli serbestlik tedbirinden yararlanıp bihakkın tahliye süresi dolduktan sonra bu kez, Burhaniye İnfaz Hâkimliğinin 24/08/2017 tarihli ve 2017/1499 esas, 2017/1510 sayılı kararı uyarınca 243 gün denetimli serbestlik tedbirinden yararlanıp henüz bihakkın tahliye süresi dolmadan, bu defa başka suçtan Ayvacık Asliye Ceza Mahkemesinin 02/06/2017 tarihli ve 2016/347 esas, 2017/197 sayılı kararı ile verilen 3 yıl 6 ay hapis cezasının infazına geçildiği, infazı tamamlanmayan hapis cezaları içtima edilerek düzenlenecek yeni müddetnameye göre hükümlünün şartla ve bihakkın tahliye tarihleri ve denetimli serbestlik koşulları belirlenmek suretiyle denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeksizin itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 01/04/2019 gün ve 94660652-105-35-15051-2018-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesine uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezanın infazı için bazı şartların gerçekleşmesi gerekmektedir, öngörülen şartlara baktığımızda; hükümlünün cezasının son altı ayını kesintisiz olarak açık ceza infaz kurumunda geçirmesi, yada Açık Ceza İnfaz Kurumuna ayrılma şartları oluşmasına rağmen iradesi dışındaki nedenlerle açık ceza infaz kurumuna ayrılamaması veya bu nedenle kapalı ceza infaz kurumuna geri gönderilmesi, açık ceza infaz kurumuna ayrılma şartlarının oluşmasından itibaren en az altı aylık sürenin geçmiş olması,
Çocuk Eğitim Evinde bulunan hükümlülerin toplam cezalarının 1/5’ini tamamlaması,
Koşullu salıverilmesine bir yıl veya daha az süre kalması, 15/8/2016 tarihli 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen 09.11.2016 tarihli 6757 sayılı Kanunla değiştirilerek kabul edilen geçici 6. maddesine göre; 01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar (madde 132, 133, 134, 135, 136, 137, 138), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere diğer suçlardan hükümlüler yönünden koşullu salıverilmelerine iki yıl yada daha az bir sürenin kalması,
İyi halli hükümlü olması,
Hükümlünün hakkında denetimli serbestlik tedbiri uygulanması yönünde talebinin bulunması,
Halinde, hükümlünün cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına, ceza infaz kurumu idaresince hükümlü hakkında hazırlanan değerlendirme raporu dikkate alınarak infaz hakimliği tarafından karar verilebilir.
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfaz Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince hükümlünün en fazla 2 yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazından faydalanabileceği gözetilerek toplanması koşulu oluşan cezaların bu hususta karar alındıktan sonra hükmün uygulanma koşulları değerlendirilmeli ve süre buna göre belirlenmelidir. Hükümlü daha önceden denetimli serbestlik tedbiri ile infazdan belirli bir süre ile yararlanmış ise, artık ancak iki yıldan bakiye kalan süre kadar denetimli serbestlikten yararlanabilecektir.
Kanunda hükümlünün denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden sadece bir kez yararlanabileceğine, bu infaz usulunden yararlanan hükümlünün bir daha bu infaz usulünden yararlanamayacağına dair kısıtlayıcı bir hüküm bulunmadığından, hükümlü daha önce denetimli serebestlik tedbiri uygulanarak cezasını infaz etse ve bu infaz usulü için kanunda öngörülen azami sürenin tamamını kullansa dahi infaza konu cezasından dolayı koşullu salıverildikten sonra infaza verilen başka ceza ya da cezalarının infazı için tekrar Ceza İnfaz Kurumuna alındığında, bu ceza ya da cezaları yönünden Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi uyarınca koşulları oluştuğu takdirde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden yararlanması mümkündür.
Yukarıda da açıklandığı gibi koşullu salıverilme tarihinden önce kesinleşip gelen cezaları yönünden ise öncelikle toplama kararı alınması ve yeni belirlenecek koşullu salıverilme tarihine göre 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinin uygulanma koşullarının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Bu açıklamalara göre somut olay değerlendirildiğinde, hükümlünün kesinleşerek infaza verilen 6 ay hapis ve 1 yıl 4 ay 20 gün hapis cezalarının infazı sırasında toplam 331 gün denetimli serbestlikten yararlandığı, 25.04.2018 tarihinde koşullu salıverildiği, koşullu salıverilme tarihinden sonra 04.06.2018 tarihinde kesinleşerek infaza verilen göçmen kaçakçılığı yapma suçundan almış olduğu 3 yıl 6 ay hapis cezasının infazına Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 671 sayılı KHK’nin 32. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107. maddesinin 2. fıkrasında yapılan değişiklik gözönünde bulundurularak düzenlenen 25.09.2018 tarihli müddetnameye göre 20.09.2018 tarihinde ceza infaz kurumuna alınan hükümlünün cezasının infazına başlandığı, koşullu salıverilme tarihinin 18.06.2020, bihakkın tahliye tarihinin ise 19.03.2022 olarak belirlendiği, hükümlünün 02.10.2018 tarihli dilekçesiyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünden yararlanmak istediğini bildirdiği, talep tarihi itibariyle koşullu salıverilme tarihine iki yıldan az bir süre olduğu anlaşılmakla, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesinde öngörülen diğer koşullarında varlığı değerlendirilerek hakkında koşullu salıverilme tarihine kadar denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezanın infazı usulünün uygulanmasında talep tarihi itibariyle süreye ilişkin yasal bir engel bulunmadığından, süre koşulu gerçekleşmediği gerekçesiyle hükümlünün 5275 sayılı Kanunun 105/A. maddesinden yararlanma isteminin reddine dair verilen … 2. İnfaz Hakimliğinin 02.10.2018 tarihli ve 2018/6024 esas, 2018/6044 karar sayılı Kararına karşı hükümlü ve Cumhuriyet Savcısının yapmış oldukları itirazın kabulüne karar verilmesi gerekirker reddine dair verilen … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2018 tarihli ve 2018/2551 değişik iş sayılı Kararında isabet görülmediğinden kanun yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yukarıda açıklanan gerekçeyle yerinde görüldüğünden, … 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 10.10.2018 tarihli ve 2018/2551 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 05/03/2021 gününde oy birliğiyle karar verildi.