Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2019/1361 E. 2019/3468 K. 01.07.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2019/1361
KARAR NO : 2019/3468
KARAR TARİHİ : 01.07.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmek
HÜKÜM : Mahkumiyet.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın maktul …’e yönelik kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine kurulan hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafilerinin eksik incelemeye, sübuta, suç niteliğine, haksız tahrikin derecesine yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
1)5237 sayılı TCK ile 765 sayılı TCK hükümlerinin karşılaştırılması sonucu belirlenen sonuç cezaların aynı olması halinde, hak yoksunluğu hükümlerini içeren 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin 765 sayılı TCK’nin 31 ve 33. maddelerine göre daha lehe olduğu ve bu nedenle sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nin 81, 29, 62. ve 53. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu hak yoksunluğu hükümleri yönünden 765 sayılı TCK hükümlerinin lehe olduğu kabul edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule ve uygulamaya göre de;
Ceza kanunları arasında karma uygulama yapılamayacağı gözetilmeden, lehe olan Kanunun 765 sayılı TCK olarak kabul edilmesine karşın mahsup hükümleri yönünden 5237 sayılı TCK’nin 63. maddesi uyarınca uygulama yapılması,
2)Sanık hakkında 25.10.2016 tarihli hükme yönelik olarak herhangi bir aleyhe temyiz başvursunda bulunulmaması nedeniyle 11.12.2018 tarihli hükümle tayin olunan cezanın daha önceki hükümle tayin olunan cezadan daha ağır olamayacağı gerekçesiyle yapılan uygulama sırasında uygulama maddesinin hüküm tarihinde halen yürürlükte olan “CMUK’un 326/son maddesi” olarak gösterilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde “CMK’nin 307/son maddesi” olarak gösterilmesi,
3)Sanıktan tahsiline karar verildiği belirtilen yargılama gideri miktarının hüküm fıkrasının mahsus bölümünün boş bırakılması suretiyle CMK’nin 324/2. maddesine aykırı davranılması,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 01/07/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.