Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/5386 E. 2019/5072 K. 19.11.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/5386
KARAR NO : 2019/5072
KARAR TARİHİ : 19.11.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli yağma
HÜKÜM : TCK.nin 149/1-a-c, 35, 62, 53/1, 63. maddeleri gereğince 5 yıl hapis cezasına

TÜRK MİLLETİ ADINA

2017/3631 esas numaralı dosya ile hukuki ve fiili bağlantısı bulunan 2018/5386 esas numaralı dosyanın temyiz incelemelerinin birlikte değerlendirilmesinde;
Cumhuriyet savcısının temyizinin sanık lehine olduğu ve sanığın muvafakatı bulunmadığı anlaşıldığından temyizden vazgeçme talebinin geçerli olmadığı kabul edilerek tebliğnamede yer alan Cumhuriyet savcısının temyizden vazgeçmiş sayılması gerektiği düşüncesine iştirak edilmemiştir.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’in katılan …’a karşı nitelikli yağma suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, bozma üzerine verilen hükümde bir isabetsizlik görülmediğinden, Cumhuriyet savcısının sebebe bağlı olmayan ve sanık … müdafiisinin sanığın beraatine karar verilmesi gerektiğine, somut delillere dayanılmadığına, yetersiz ve soyut verilere göre hüküm kurulduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, Üye …’in sanık … hakkında beraat kararı verilmesi gerektiğine yönelen karşı oyu ve oy çokluğu ile 19/11/2019 gününde karar verildi.

KARŞI OY;

Dairemizin 2018/5386 Esas sayılı dosyası ile 2017/3631 Esas sayılı dosyasında kardeş olan sanıklar … ve … Köse’nin 10.09.2012 tarihinde …’in kullandığı araç ile dayıları olan …’e karşı silahla ve birden çok kişinin birlikte yağma ve yengeleri olan maktule …’ye karşı sanık …’un kasten adam öldürme suçundan Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/20406 Esas sayılı iddianamesi ile birlikte kamu davası açıldığı ancak yargılama aşamasında sanık … hakkındaki kamu davasının tefrik edilip her bir dosyada ayrı ayrı karar verildiği ve Dairemize de farklı iki dosya olarak gelip aynı gün incelendiği, görülmüş olup öncelikle her bir sanık hakkında Dairemizce verilecek kararın diğer sanığın da hukuki niteliğini etkileyeceğini düşündüğümden her iki sanığın dosyasının birlikte incelenmesi gerektiğini düşünmekteyim.
Sanıklardan …’nin dosya kapsamına göre üzerine atılı yağma suçunu işlediğine dair delil elde edilemediğini ve yağma suçunu işleme kastıyla hareket etmediğini düşündüğümden, bu sanığa yağma suçundan verilen cezanın onanmasına dair Dairemizin görüşüne katılmıyorum. Şöyle ki;
Tüm dosya kapsamına göre, kardeş olan sanıklar … ve … ile aynı araçta bulunan, ancak olaylara katılmayıp tarafları ayırdığı, suça katılmadığı anlaşılan, aşamalarda da dosyadaki hemen tüm tanıklar sanık … aleyhine ilk beyanlarını (…’de ağabeyi …’a vur diye seslendi) geliştirdikleri halde beyanlarında ısrar eden dosya kapsamında da taraflarla akrabalığı olmadığı ve tarafsız beyanları olduğu dikkate alındığında, kamu tanığı olarak görülen ve hakkında şüpheli olarak ifadesi bile alınmayan tanık …’ün beyanlarından, sanıklar … ve …’un ağabeyleri …’nin dövülerek hastaneye gittiğini öğrenmeleri üzerine, kendisini de yoldan görüp alarak hastaneye giderken …’un önce alacağı olan dayısı …’a uğrayıp para alıp öyle hastaneye gitmelerini söylediğini, …’in kullandığı araçla bu amaçla …’un evine gittiklerini, … ve kendisinin araçta beklerken …’un dayısı …’un evine girdiğini, ancak parayı alamayınca küfür ederek çıktığını, …’un …’a çıkışması üzerine kendisinin araya girdiğini, …’dan özür dilediğini, kendilerinin araca bindiği sırada …’un aracın ön koltuğundaki tüfeği çıkarıp …’a göstererek paramı vermezsen diyerek sinkaflı küfür ettiğini, yine kendisinin inerek araya girip yatıştırdığını, araca bindiklerini ve aracın hareket ettiğini, bu sırada …’un eşi maktule …’nün ve başkalarının araya girerek tartışmanın büyüdüğünü, bir kişinin de şoför …’le tartışmaya başladığını ve olayların böylece büyüdüğünü anlattığı olayda, sübutun bu şekilde kabulünün dosyaya ve delil durumuna uygun olduğu, yerel mahkemenin de tarafsız tanığın bu beyanına ilk kararında itibar ederek sanık …’e yağma suçundan beraat kararı verdiği, ancak; Dairemizce bu kararın sanık …’in de yağma suçundan sorumlu tutulması gerektiği gerekçesi ile bozulduğu görülmüştür.
Tanık …’ün beyanları esas alındığında, sanıklar … ve … ile dayıları … arasında husumet olmadığı, abileri …’i hastanede ziyaret edip sonrasında abilerini döven, abilerinin kayınlarından hesap sormaya giderken yolda alacağını almak için önce … dayılarının evine uğradıklarını, alacak verecek meselesinin olup olmadığının …’dan sorulup netleştirilmemesinin sanık … hakkında da TCK.nin 149/1-c maddesinden de ceza verilmesi nedeniyle bir eksiklik olmakla beraber sanık …’in, dayısı …’dan yağma amacıyla hareket etmediği, parasını alamayan …’un dayısına sinirlenip küfür etmesi, dayısının da karşılık vermesi üzerine sinirlenen …’un, o sırada aracın ön koltuğunda bulunan tüfeği ani gelişen kast ile çekerek alacağımı vermezsen vururum diyerek dayısı …’u tehdit ettiği olayda, diğer sanık …’in suç işleme iradesinin olmadığı gibi fiilen bu eyleme karşı gelme pozisyonunun da bulunamayacağını değerlendirdiğimden, sanık … hakkında yağma suçundan beraat kararı verilmesi gerekçesi ile Dairemiz çoğunluğunun sanık …’in yağma suçundan cezalandırılmasına dair yerel mahkeme kararının onanmasına görüşüne muhalifim, onanmasına dair kararına katılmıyorum.