Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4805 E. 2019/94 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4805
KARAR NO : 2019/94
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Öldürmeye (olası kastla) teşebbüs, olası kastla yaralama
HÜKÜM : Sanıklar hakkında;
– …’e yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 81, 21/2, 35, 62, 53. maddelerine göre ayrı ayrı 6 yıl 3 ay hapis cezası,
– …’a yönelik kardeşe karşı öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nin 82/1-d, 21/2, 35, 62, 53. maddelerine göre ayrı ayrı 7 yıl 6 ay hapis cezası,
– …’e yönelik kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/2, 86/3-e, 21/2, 62, 53. maddelerine göre ayrı ayrı 3 ay 10 gün hapis cezası,

TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Sanıklar…ve …’in mağdurlar … ve …’a karşı eylemleri nedeniyle vasıflandırma yapılırken karar gerekçesinde “Sanıkların araçları ile katılanların olduğu aracı bir süre takip etmeleri, uygun bir yer tespit edilmesi üzerine hızla arkadan çarparak katılanların aracının takla atmasına neden oldukları ve katılanları olay yerinde bırakarak olay yerinden ayrıldıkları olayda; sanıklar ile katılanlar… ve … arasında miras meselesi yüzünden husumet bulunması, yolun görüşünün açık olmasına ve kaza yapmayı gerektirecek bir neden bulunmamasına rağmen arkadan çarparak katılanların olduğu aracın devrilmesine neden olmaları ve katılanların aracının devrildiğini gördükten sonra da olay yerinde durmadan ayrılmaları hususları tüm dosya kapsamı ile birlikte nazara alındığında sanıkların kastının öldürmeye yönelik olduğu, ancak ellerinde olmayan sebeple eylemlerini tamamlayamadıkları, eylemlerinin teşebbüs aşamasında kaldığı sonuç ve kanaatine varılmıştır.” denilerek sanıkların mağdurlara karşı
doğrudan kastla hareket ettiklerinin anlatılması karşısında hüküm fıkrasında olası kastla öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurularak çelişkiye neden olunması,
2- İddianamede sanıklar hakkında mağdur …’ye karşı TCK’nin 81/1, 35/2 maddesinin uygulanması talep edildiği, mütalaanın da aynı yönde olduğu halde, ek savunma hakkı verilmeden, aynı Kanunun 82/1-d maddesi ile uygulama yapılmak suretiyle CMK’nin 226. maddesine aykırı davranılması,
3- Kabule göre de ;
a) Mağdur …’ın … Devlet Hastanesinin 29.05.2008 tarihli raporunda mağdurun orta lumbosacral bölgede hassasiyet olduğu, kati raporun ortopedi uzmanı tarafından verilmesi gerektiğinin belirtildiği, mağdurun… Devlet Hastanesinin 10.07.2008 tarihli raporunda her iki dizde ve ayak bileklerinde hassasiyet mevcut sol ayak bileğinde ödem ve sıyrık hareket kısıtlılığı mevcut olduğunun belirtildiği, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adli Tıp Polikliniğinin 16.02.2009 tarihli raporunda … Devlet Hastanesinin 10.07.2008 tarihli raporu incelendiğinde mağdurda medial malleol kırığı olduğu kırığın hayati fonksiyonlarını ORTA (2) derecede etkilediğinin belirtildiği, raporlar arasında çelişki olduğu, mağdurun tüm tedavi evrakları ve grafileri getirtilip, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek yaraların niteliği yönünde rapor aldırılıp, rapor sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz raporlara dayanılarak eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
b) Mağdur …’nin tüm tedavi evrakları ve grafileri getirtilip, dosyanın Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas kuruluna gönderilerek yaraların niteliği yönünde rapor aldırılıp, rapor sonucuna göre sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden, yetersiz raporlara dayanılarak eksik soruşturma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
c) TCK’nin 21/2. maddesinde düzenlenen olası kastla işlenen suçlarda neticeye göre eylemin vasıflandırılması gerektiğinden, somut olayda kasten yaralama yerine hiç uygulama olanağı bulunmayan TCK’nin 81/1, 35/2, 21/2. hükümlerinin uygulanması,
Hususları bozmayı gerektirmiş olup, sanıklar müdafilerinin ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle BOZULMASINA, 22/01/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.