Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4763 E. 2019/49 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4763
KARAR NO : 2019/49
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Çocuğa karşı kasten öldürme, kasten yaralama
HÜKÜM : Sanık … hakkında;
– …’a yönelik kasten öldürme suçundan beraat,
– …’a yönelik kasten yaralama suçundan beraat,
Sanık … hakkında;
– …’a yönelik çocuğa karşı kasten öldürme suçundan TCK’nin 82/1-e, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 16 yıl 8 ay hapis cezası,
– …’a yönelik kasten yaralama suçundan TCK’nin 86/2, 86/3-e, 29, 62, 53. maddelerine göre 5 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanığın maktule yönelik eyleminde haksız tahrik konusunda mahkemenin yapmış olduğu uygulamada bir isabetsizlik bulunmadığından tebliğnamede bu yönde bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
Sanık … hakkında mahkemece verilen 25/01/2018 gün ve 2017/133 E. 2018/26 K. sayılı hüküm süresi içerisinde sanık müdafii tarafından temyiz edilmiş ise de, sanığın cezaevinden göndermiş olduğu 12/02/2018, 08/03/2018,08/05/2018, 09/07/2018 ve 06/08/2018 tarihli dilekçeler ile hükmün onanmasını beyan ettiği anlaşılmakla; dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, cezanın onanması isteği temyiz isteminden vazgeçme niteliği taşıdığından, sanık müdafinin temyiz isteminin CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE karar verilerek, katılan vekili ve Cumhuriyet savcısının temyiz talepleri doğrultusunda ve kasten öldürme suçu yönünden re’sen inceleme yapılmıştır.
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın, çocuk yaştaki maktul …’i kasten öldürme, katılan …’e karşı kasten yaralama suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç nitelikleri tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, sanık ……’ın maktule karşı kasten öldürme katılana karşı kasten yaralama suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüğüne yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınarak beraatine hükmedilmiş, verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, cumhuriyet savcısının sanık … …’ın suçunun sabit olduğuna, sanık …’ın beraat etmesi gerektiğine, katılan Bakanlık vekilinin kararın yanlış olduğuna ilişkin ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A- Sanık … … hakkında kurulan beraat hükümlerinin ve sanık … hakkında katılan …’i kasten yaralama suçundan kurulan hükmün 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nin 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEREK tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B- Sanık …’ın maktule karşı kasten öldürme suçundan mahkumiyetine ilişkin hükmün cumhuriyet savcısının ve katılan Bakanlık vekilinin temyiz talepleri doğrultusunda incelenmesinde ise;
1- Birbirine yakın işyerlerinde tekstil işi yapan tarafların ticari rekabeti nedeniyle oluşan gerginliğe bağlı tartışma sonucunda maktulün amcası ve diğer akrabalarıyla birlikte sanığın dükkanına gelerek kavga başlattıkları olayda; 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 29. maddesi ile yapılan uygulama sırasında asgariye yakın oranda indirim yapılmasının yeterli olduğu gözetilmeden, yazılı şekilde 20 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle sanık hakkında eksik ceza tayin edilmesi,
2- 24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, katılan Bakanlık vekilinin ve cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 21/01/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.