Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4621 E. 2019/193 K. 23.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4621
KARAR NO : 2019/193
KARAR TARİHİ : 23.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Birden fazla kişiyi öldürmek ve yaralamak
HÜKÜM : 765 sayılı TCK’nin 102 ve 104, CMK’nin 223/8. maddeleri uyarınca; kamu davasının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesine.

TÜRK MİLLETİ ADINA

İş bu dosyanın Dairemizin 2017/1192 esas, 2018/1859 karar sayılı ilamına konu aynı yerel mahkemeye ait dosya ile irtibatlı olması nedeniyle mahkemesince birleştirilmesi mümkün görülmüştür.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 21.11.2006 gün ve 2006/2-249-247, 15.07.2008 gün ve 2008/9-95-195, 19.10.2010 gün ve 2010/9-149-105 sayılı kararlarında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, 5271 sayılı CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca temyiz dilekçelerinin katılma talebi olarak kabulü ile şikayetçiler …, …, …, … ve …’ın, CMK’nin 237/2. maddesi uyarınca açılan kamu davasına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
1- Cumhuriyet savcısının yokluğunda verilen hükmü, yasal süre olan 30 gün içinde temyiz etmesi gerekirken, yasal süre geçtikten sonra gerçekleşen temyiz talebi ile, müşteki …’in temyizinin; maktul …’e, müşteki … vekilinin temyiz talebinin; maktul … …’a, müşteki …’in temyizinin; maktul …’e, müşteki …’nın temyizinin; maktul …’ya, müşteki …’ın temyizinin; mağdur …’a yönelik eylemlerle sınırlı olduğu kabul edilerek, diğer hükümlere yönelen temyiz taleplerinin CMUK’un 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiş, inceleme yalnız maktuller …,…, …, … ve mağdur …’a yönelik eylemlerden kurulan hükümlerle sınırlı olarak yapılmıştır.
2- Sanıklar hakkında düzenlenen 12/03/2015 tarihli iddianamede gösterilen sevk maddelerine göre; zamanaşımı yönünden sanıklar lehine olan 765 sayılı TCK’nin 102/1. maddesi uyarınca 20 yıllık dava zamanaşımına tabi olduğu, 765 sayılı Yasanın 104/1. maddesinde Cumhuriyet savcısı tarafından iddianame düzenlenmesiyle zamanaşımının kesileceği hükmüne yer verildiği, bu hükmün sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasanın 67/1-a maddesinde de “suçla ilgili iddianame düzenlenmesi” şeklinde korunduğu, iddianamenin düzenlendiği tarihte zamanaşımı süresinin ikmal etmediği anlaşılmıştır.
Çözülmesi gereken hukuki mesele 5271 sayılı Yasa ile getirilen iddianamenin iadesi müessesesi nedeniyle iddianamenin düzenlenmiş sayılması için kabulünün gerekip gerekmediği hususudur. Belirtmek gerekir ki öncelikle 765 sayılı Yasanın yürürlükte olduğu zamanda iade müessesesi yürürlükte değildi. Bu nedenle yasada bu müessese nazara alınarak bir düzenleme yapılması beklenemeyeceği, ancak; sonradan yürürlüğe giren 5237 sayılı Yasa döneminde iade ve kabul müessesesi yürürlükte olmasına rağmen yasa koyucu benzer düzenlemeyi koruyarak bilinçli bir tercih yapmış, zamanaşımının kesilmesi için iddianamenin düzenlendiği tarihi esas almış, kabulü şartını aramamıştır. Kaldı ki; zamanaşımı tartışması yapılırken zamanaşımı yönünden lehe olan kanun kül halinde uygulanacak olup, süre yönünden 765 sayılı Yasanın, kesilme yönünden ise 5237 sayılı Yasanın uygulanması şeklinde karma bir uygulama yapılması mümkün görülmemiştir.
Somut olayda 15/03/1995 olan suç tarihinden itibaren 765 sayılı Yasa gereğince 20 yıl geçmesi ile zamanaşımının dolacağı, ancak; 10/03/2015 tarihli iddianamenin düzenlendiği tarihte zamanaşımının kesildiği, 5237 sayılı Yasanın da zamanaşımı yönünden herhalde sanıklar aleyhine sonuç doğuracağının anlaşılması karşısında, yargılamaya devamla sanıklar hakkında iddia edilen eylemlerden esasa ilişkin hüküm kurulması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve gerekçe ile yazılı şekilde düşme kararları verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, müştekiler …, …, …, … ve … vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 23/01/2019 günü oy birliği ile karar verildi.