Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4608 E. 2019/124 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4608
KARAR NO : 2019/124
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesinin 08.02.2018 tarih ve 1017/270 esas 2018/58 sayılı kararıyla sanığın kasten öldürme suçundan TCK.nun 81/1, 29, 53, 54, 63. maddeleri uyarınca 10 yıl 10 ay hapis cezasına karşın yapılan istinaf talebinin esastan reddine.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık … müdafiinin duruşmalı inceleme isteğinin 696 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 100. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca takdiren duruşmasız olarak yapılan incelemede;
Sanık … hakkında maktul …’a yönelik kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesi 13.04.2018 gün ve 2018/343 esas 2018/363 sayılı Kararıyla istinaf talebinin esastan reddine karar verildiği, bu karara karşı sanık müdafii ve katılanlar vekili tarafından temyiz talebinde bulunulduğu anlaşılmakla yapılan incelemede;
Mahkemenin kabul ve takdirine göre, sanık …’in, maktul …’a yönelik kasten öldürme suçu açısından sanık müdafiinin; suç vasfında yanılgıya düşülerek sanığın TCK’nin 87/4. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiğine, sanık hakkında meşru müdafaa hükümlerinin uygulanması gerektiğine, katılanlar vekilinin; sanık hakkında takdiri indirim sebebinin uygulanmaması gerektiğine yönelen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; olay günü ise gece saat 24:00 sularına doğru, maktul …’ın arkadaşı …ile birlikte alkol aldıktan sonra kahveye doğru geldikleri, sanığın kahve önünde olduğunu görünce maktulün kahve içine girmediği, tanık …’in kahveye girdiği, daha sonra …’in maktulü yalnız bırakmamak için kahveden çıktığı, sonrasında maktulün peşinden gittiği, maktulün tekrar kahveye gelerek … isimli kişiyi dışarıdan seslenerek kahveden gelmesini istediği, kahve önünde bulunan sanık …’in maktule kahvenin önünden gitmesini, …’ın işinin olduğunu söylediği, bu sırada sanıkla maktul arasında önce sözlü tartışmanın başladığı, maktulün sanığın burun bölgesine denk gelecek şekilde kafa atmak suretiyle onu yaraladığı, tarafları orada bulunanların ayırdığı, daha sona maktulün sanığa yönelik olarak tekrar sinkaflı kelimelerle küfür ettiği ve adli emanete bulunan bıçağı çıkartığı, maktulün bıçak çıkardığını gören sanığın kahvenin içerisine gittiği ve tezgahın üzerinde bulunan adli emanette kayıtlı bıçağı alarak kahve dışına maktulün yanına gittiği, maktulün sağ elinde bıçak, sanığın sağ elinde bıçak olduğu halde sol elleri ile birbirlerine yönelik fiziki temas olacak şekilde kavgaya tutuştukları, el ve ayaklar ve vücutları ile birbirlerine hamle yaparak üstünlük sağlamaya çalıştıkları, bu sırada sanığın yaralandığı, sanığın elindeki bıçakla maktulun arka sırt bölgesinden yaraladığı, maktulun iç organ ve büyük damar kesilmesi sebebiyle hayatını kaybettiği olayda;
Olay sırasında maktulden sanığa yönelen haksız eylemlerin ulaştığı boyut gözetilerek, haksız tahrik nedeniyle 12 yıldan 18 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nin 29. maddesi uygulanması sırasında makul bir ceza belirlenmesi yerine azamiye yakın şekilde indirim uygulanmak suretiyle eksik ceza tayini yapıldığı anlaşıldığı halde yazılı biçimde istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 22.01.2019 gününde oy birliği ile karar verildi.