Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4476 E. 2019/115 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4476
KARAR NO : 2019/115
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : Mahkemenin 15/11/2012 tarih ve 2012/227 Esas, 2012/237 Karar sayılı hükmüne direnilerek, TCK’nin 27/2, CMK’nin 223/4-c. maddeleri uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Sanık … hakkında maktul … …’nu kasten öldürme suçundan yapılan yargılama sonucunda; TCK. 27/2, CMK. 223/2-c uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına dair verilen kararın katılanlar vekilince temyizi üzerine, Dairemizin 24.11.2014 gün ve 2013/4733 Esas, 2014/5544 sayılı Kararı ile “ortaya çıkan kastın öldürmeye yönelik olduğu halde, suçun niteliğinde yanılgıya düşülerek tahrik altında kasten öldürme suçundan hüküm kurulması yerine yazılı şekilde karar verilmesi” gerekçesiyle hükmün bozulduğu, bozma kararı üzerine yerel mahkemece eski hükümde direnilmesine karar verildiği görülmekle, 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 36. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK’nun 307. maddesi ve aynı Kanunun 38. maddesi ile değişik 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanuna eklenen geçici 10. maddesi uyarınca yapılan incelemede,
Dairemizce verilen bozma kararı usul ve yasaya uygun olup yerel mahkemenin direnme gerekçesi yerinde görülmediğinden dosyanın direnme konusunda karar verilmek üzere Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderilmesi amacıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 22.01.2019 gününde Üye …’ın yerel mahkemenin direnme kararının yerinde olduğu yönündeki muhalefet oyuyla OY ÇOKLUĞU ile karar verildi.
KARŞI OY:
Sanık savunmalarından, tanık anlatımlarından, ve tüm dosya kapsamından anlaşılacağı üzere olay günü maktül …’un tanıklar …, … ve… ile birlikte olayın cereyan ettiği okul bahçesinde sohbet ederken yanlarına sanık … ve arkadaşı …’nin de geldiği, birlikte sohbete devam ederlerken oraya gelen bir sansara …’un tekme atması üzerine …’in tepki göstererek …’u tokatladığı ancak olay yerindeki arkadaşlarının araya girerek olayın daha fazla büyümesini engelledikleri ve ..’u evine gönderdikleri, ancak…’un …’e duyduğu kızgınlıkla olayın intikamını almak istediği ve arkadaşı maktül …’ye telefonla durumu bildirdiği, …’nin de ortak arkadaşları … ve…’e haber verdiği, …’un evden aldığı sustalı bıçakla topladığı arkadaşları ile tekrar okul bahçesine geldiği, …’in kaçmasını engellemek amacıyla …’un bir kapıdan giriş yaparken … ve arkadaşlarının ise başka bir kapıyı tuttukları, …’in gelen kalabalığı ve tehlikeyi sezerek …’un girdiği kapının diğer tarafındaki kapıdan kaçıp gitmek istediği, ancak bu kapıyı tutan …’nin …’in kaçmasına izin vermediği ve …’le kavgaya tutuştuğu, daha sonra buradan kaçamayacağını anlayınca bu kez…’un giriş yaptığı taraftan kaçmayı denediği, ancak burada da elinde sustalı bıçak olan…’la karşılaştığı,…’un…’e saldırması üzerine …’in de elindeki bıçakla kendisini savunarak …’u yaraladığı, bu sırada …’nin de gelerek …’e tekrar saldırdığı,…’in de elindeki bıçakla kendisini savunmak için …’yi batına nafiz olacak şekilde yaraladığı olayda her ne kadar …’in eylemi meşru savunma kapsamında değerlendirilmemiş ise de, mağdur sanık … ve maktül …’nin toplam altı kişi ve bıçaklı bir şekilde okul bahçesine gelip …’in kaçmasını engeleyecek şekilde kapıları tutmuş olmaları, …’in kaçmak istemesine rağmen karşı tarafın kalabalık oluşu ve kendisine saldırmaları nedeniyle kaçamadığı sanığın kendisine yönelik saldırıyı başka türlü savuşturma imkanı bulunmadığından yanında bulundurduğu bıçakla kendisine haksız bir şekilde saldıran maktül ve mağdura vurduğu, bu nedenle TCK 25/1 maddesi gereğince beraatine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan sayın çoğunluğun görüşüne muhalefet ediyorum. 22.01.2019