YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4417
KARAR NO : 2019/13
KARAR TARİHİ : 21.01.2019
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli öldürmeye teşebbüs, tehdit.
HÜKÜM :…’e yönelik eyleminden; TCK.nin 82/1-d, 35/2, 29, 62, 53, 63. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis cezası,
…’e yönelik eyleminden; TCK.nin 106/2-a, 62. maddeleri uyarınca 1 yıl 8 ay hapis cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
1-a) Sanık …’nin, eşi olan mağdur …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan mahkumiyetine dair hükmün gerekçesinde mağdurun yaralanmasının niteliği belirtilmek suretiyle suçun nitelendirilmesinin yapılması ve hüküm fıkrasında da teşebbüs uygulamasına ilişkin TCK’nin 35. maddesinde yer alan gerekçeye uygun şekilde “meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı” ölçüt alınmak suretiyle uygulamanın yapılmış olması ve mağdurun sırt ve bel bölgelerine isabet eden toplam üç adet mermi çekirdeği isabetine bağlı olarak karaciğer ve dalak yaralanmasına, omurgada 6. (ağır) derecede kırığa, hayati tehlikeye, organlarından birinin işlevinin yitirilmesi niteliğinde olan dalak alınmasına ve iyileşmesi olanağı bulunmayan hastalık niteliğinde olan felç kalmasına neden olacak şekilde yaralandığı olayda teşebbüs nedeniyle yapılan bu uygulamada üst sınırdan ceza tayininde;
b) Sanık …’nin, mağdur …’e yönelik tehdit suçundan mahkumiyetine dair kurulan hükümde, “sanığın yeniden suç işlemeyeceği hususunda mahkemece bir kanaate varılması” yönündeki şartın TCK’nin 51. maddesinde düzenlenen cezanın ertelenmesi ve CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen hükmün açıklanmasının geri bırakılması yönündeki her iki hukuki müessese yönünden de ortak şart niteliğinde olması ve sanık hakkında “dosyaya yansıyan suç işlemeye yatkın kişiliğine göre suç işlemekten çekineceği hususunda mahkememizde bir kanaat oluşmadığından” şeklindeki gerekçenin de TCK’nin 51. ve CMK’nin 231. maddesinde düzenlenen bu hukuki müesselerin uygulanmaması yönünden yeterli bir gerekçe oluşturması karşısında, cezanın ertelenmesine ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına yönelik gerekçede;
Bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan bu hususlara yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nin, eşi olan mağdur …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs ve mağdur …’e yönelik tehdit suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların niteliği tayin, mağdur …’e yönelik eylemi yönünden kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin varlığı ile her iki mağdura yönelik eylemi yönünden takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine kurulan hükümlerde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan sanık müdafiinin; tehdit suçu yönünden sübuta, sanık hakkında TCK’nin 51. ve CMK’nin 231. madde hükümlerinin uygulanması gerektiğine, kasten öldürmeye teşebbüs suçu yönünden suç niteliğine, teşdide, haksız tahrikin derecesine, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin; eksik incelemeye, sanık hakkında takdiri indirim hükümlerinin uygulanmasının hatalı olduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
a) Sanık hakkında; mağdur …’e yönelik tehdit suçundan kurulan mahkumiyet hükmünün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA,
b) Sanık hakkında; eşi olan mağdur …’e yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik yapılan incelemede;
Dairemizin 22.06.2015 tarih, 2015/1010 esas ve 2015/4019 karar sayılı ilamı ile “Mağdur …’in, eşi olan sanık …’ye yönelik evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini süreklilik gösterir şekilde ihlal etmesi ve olayın hemen öncesinde de sanığa hakaret etmesi karşısında; haksız tahrik nedeniyle 1/4 ile 3/4 arasında ceza indirimi öngören TCK’nin 29. maddesi ile yapılan uygulama sırasında asgari orana yakın oranda bir indirim yapılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde 1/4 oranında indirim uygulanması suretiyle fazla ceza tayini” şeklindeki gerekçe ile hükmün bozulmasına karar verildiği, mahkemece bozma ilamına uyma yönünde karar verilmesine karşın bozma ilamı kısmen etkisiz kılınacak şekilde haksız tahrik nedeniyle bu kez 1/2 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 21/01/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.