Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2018/4091 E. 2019/64 K. 21.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2018/4091
KARAR NO : 2019/64
KARAR TARİHİ : 21.01.2019

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
HÜKÜM : 1 yıl 60 gün geceli gündüzlü bir hücrede tecrit edilmek suretiyle mübebbet hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8. maddesine göre; “Bölge adliye mahkemelerinin, 26.9.2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun geçici 2. maddesi uyarınca Resmî Gazetede ilân edilecek göreve başlama tarihinden önce verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326. maddeleri uygulanır. (Ek cümle: 1/7/2016-6723/33 md.) Bu kararlara ilişkin dosyalar Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilemez. (Ek cümle: 6/12/2006-5560/29 md.) Yargıtay Ceza Daireleri ile Ceza Genel Kurulu kararlarındaki yazıma ilişkin maddi hataların düzeltilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, ilgili Ceza Dairesi veya Ceza Genel Kuruluna başvurabilir.
Ceza Muhakemesi Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önce Yargıtayca incelenip kesinleşen hükümler hakkında, başvuru süresi dolmamış olması kaydıyla karar düzeltme yoluna gidilebilir.” şeklindeki düzenleme dikkate alındığında ilk derece mahkemesi tarafından verilen ve Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçtiği 20.07.2016 tarihinden önce Yargıtaya temyiz incelemesi için gelen ve bozmaya konu yapılarak tekrar ilk derece mahkemesine gönderilen dosyalarda, bozma sonrası verilen kararlar hakkında, kesinleşinceye kadar Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 322. maddesinin dördüncü, beşinci ve altıncı fıkraları hariç olmak üzere, 305 ilâ 326. maddeleri uygulanmaya devam edecek olması ve bu dosyaların yasa gereği Bölge Adliye Mahkemelerine gönderilmesinin mümkün olmadığı;
Ancak somut olayda; hükümlü hakkında 01.06.2005 tarihinden önce işlemiş olduğu suçlardan dolayı verilen ve kesinleşen hükümlerin infazı aşamasında hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen cezaların 765 sayılı TCK’nin 70, 73 ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99 ve 101. maddeleri uyarınca toplanması yönünde Cumhuriyet Savcılığı ilamat ve infaz bürosu tarafından 18.04.2016 tarihinde istemde bulunulması üzerine duruşma açılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 19.04.2016 tarihli, 2016/233 değişik iş sayılı kararı ile hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen cezaların 2 kez müebbet hapis, 3 yıl 49 ay 48 gün hapis cezası olarak toplanmasına karar verildiği, Cumhuriyet Savcılığının 26.04.2016 tarihli ve 2013/1938 sayılı yazı ile hükümlü hakkında kesinleşen ve toplamaya konu hükümlerden bir kısmının 647 sayılı Kanun hükümlerine tabi olması nedeniyle hükümlü hakkında hücre cezası verilmesi gerektiğinden bahisle yeniden bir karar verilmesinin istendiği, bu talep üzerine 24.06.2016 tarihli ve 2016/311 değişik iş sayılı kararla hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlemiş olduğu suçlar nedeniyle verilen hükümlerin 765 sayılı TCK’nın 73. maddesi uyarınca toplanmasına, 01.06.2005 tarihinden sonra işlemiş olduğu suçlar nedeniyle verilen ve kesinleşen hükümlerin ise müebbet hapis, 2 yıl 41 ay 48 gün hapis cezası olarak toplanmasına ve 5275 sayılı Kanunun 107. maddesinde öngörülen infaz kurumunda geçirilmesi zorunlu tavan süreyi aşmayacak şekilde ayrı ayrı infazına karar verildiği, Cumhuriyet Başsavcılığının 17.11.2016 tarihli ve 2013/1938 sayılı yazı ile 01.06.2005 tarihinden önce işlenen bir kısım suçların 765 sayılı TCK’nin 73. maddesi uyarınca toplanmasına karar verilmesi gerekirken 5275 sayılı Kanun hükümlerine göre toplanmasına karar verildiği, bu hatanın düzeltilmesinin istendiği, bu istem sonrasında duruşma açılarak verilen 31.01.2017 tarihli 2011/83 esas ve 2011/192 sayılı ek toplama kararma karşı hükümlü vekilinin itiraz ettiği anlaşılmakla;
Dairemizce verilen ve kesinleşen karardan sonra Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra verilen toplama kararlarının yeni bir karar olup, CMK’nin 272. maddesi uyarınca istinaf kanun yoluna tabi olduğu anlaşıldığından, esası incelenmeyen dosyanın yetkili ve görevli Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 21/01/2019 gününde oy birliği ile karar verildi.