Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/682 E. 2017/1485 K. 08.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/682
KARAR NO : 2017/1485
KARAR TARİHİ : 08.05.2017

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Çocuğun cinsel istismarı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından hükümlü …’ın, Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/400 değişik iş sayılı Kararı ile toplanan 4 yıl 12 ay hapis cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak üzere tahliyesine ilişkin Konya İnfaz Hâkimliğinin 16/11/2016 tarihli ve 2016/2898 esas, 2016/2894 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Konya İnfaz Hâkimliğince, hükümlü hakkında düzenlenen müddetname ile hükümlünün birden fazla farklı suçunun içtima ettirildiği, suçlardan bir tanesinin çocuğun cinsel istismarı suçu diğerinin kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan dolayı verildiği, birden fazla suçun içtima ettirilmesi durumunda hükümlülerin denetimli serbestlik tedbirinden yararlanıp yaralanamayacağı hususunda Söke Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne sorulması sonucu verilen 23/08/2016 tarih, 41803213/820/99164 sayılı yazıları ve 13/10/2016 tarih, 41803213/1061/116186 sayılı yazısı ile “671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlemenin kapsamı dahilinde olan ve kapsamı dışında kalan suçlar için iki farklı infaz rejimi ortaya konulduğu, içtima işleminde tereddüt olan bu tür suçlar için; öncelikle suçların tabi olduğu kendi infaz rejimi oranı dikkate alınarak ceza İnfaz kurumunda geçirilmesi gereken süre hesabının yapılması, sonrasında bu hesaplamadaki süre miktarınca hapis cezasının infazının yerine getirilmesi, bunu takiben diğer şartlar mevcut ise denetimli serbestlik suretiyle cezanın infazı müessesinden faydalandırılması, hükümlünün 5275 sayılı Kanunun 105/A maddesi kapsamında denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak cezaların infazından yararlanabilmesi için koşullu salıverilme öncesi süre miktarının ise; İnfaz rejimi farklı birden fazla suç açısından lehe olması sebebiyle “iki yıl” olarak belirlenmesi gerektiği değerlendirilmektedir.” şeklinde görüş belirtildiğinden bahisle hükümlünün koşulları taşıdığı kabul edilerek, denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliyesine karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesinde “Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır,

varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107’nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran hükümlünün içtima kararına dahil cezalarının ayrı ayrı bağımsızlıklarını korudukları, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanun’a eklenen geçici 6. maddesinde; “01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a) 105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b) 107’nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”, olarak uygulanır.” şeklinde düzenleme getirildiği, hükümlü hakkındaki Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/04/2015 tarihli ve 2015/400 değişik iş sayılı içtima kararına konu mahkumiyetlerden birinin 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesinde kapsam dışı bırakılan çocuğun cinsel istismarı suçu olduğu cihetle, hükümlünün işbu mahkumiyete konu cezasının infazında şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanacağı ve şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği, aksi düşünce ve uygulamanın kabûlü halinde; yalnızca çocuğun cinsel istismarı gibi 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bırakılan bir suç işleyen hükümlünün şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanarak şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik hükümlerinden istifade edebilecekken, çocuğun cinsel istismarı gibi kapsam dışı bir suçun yanında 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında başka suçlar işleyen hükümlünün ise sırf bu suçlardan aldığı cezaların içtima ettirilmesi nedeniyle şartla tahliyesine 2 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilmesi gibi bir sonuca yol açacağı, bunun da kanun koyucunun açık iradesine, eşitlik prensibine ve ceza adalet sistemine aykırı düşeceği cihetle, çocuğun cinsel istismarı suçundan mahkûmiyeti bulunan hükümlü hakkında 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. madde uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. addesi uyarınca anılan Kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 25/01/2017 gün ve
94660652-105-42-14910-2016-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Konya İnfaz Hâkimliğinin 16/11/2016 tarihli ve 2016/2898 Esas, 2016/2894 sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.