Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/59 E. 2018/753 K. 21.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/59
KARAR NO : 2018/753
KARAR TARİHİ : 21.02.2018

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : Tüm sanıklar hakkında;
TCK’nun 81, 35, 62, 53. maddeleri uyarınca 7 yıl 6 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …, … ve …’nun, müşteki …’e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişkin cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanıklar … ve … müdafiilerinin bir nedene dayanmayan, sanık … müdafiinin, sanığın olay yerinde bulunmadığına, bu yönde kesin delil olmadığına, sanıklar arasında fikir ve eylem birliği bulunmadığına, bunun tartışılmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) İçlerinden en az birinde kesici delici alet bulunan sanıkların birlikte müştekiye saldırarak müştekiyi yaraladıkları, aldırılan kati hekim raporuna göre müştekide; sol göğüste bir adet, sağ elde bir adet ve sol kalçada bir adet olmak üzere toplamda üç adet kesici delici alet yarasının bulunduğu, bunlardan sadece sol ğöğüste bulunan yaranın göğüs boşluğuna girip % 1-3 pnömotaraksa neden olduğu, hayati tehlike tevlit ettiği, diğerlerinin hayati tehlike tevlit etmedikleri, sanıkların, savunmasız kalan müştekiye yönelik eylemlerine engel sebep bulunmadığı halde kendiliğinden son verdikleri olayda, sanıkların eylemleriyle, dış dünyaya yansıyan kastlarının yaralamaya yönelik olduğu, müştekideki yaraların yeri ve sayısı dikkate alınarak, sanıkların neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama suçundan temel cezanın sonuç cezayı etkiler biçimde teşdiden belirlenmesi suretiyle cezalandırılmaları gerekirken suçun vasfında hataya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
2) Hükmün gerekçesinde “olayın katılanın küfür etmesi nedeniyle, başka bir ifade ile katılandan gelen haksız eylem ile başladığı” belirtilmesine rağmen, sanıkların cezalarından haksız tahrik indirimi yapılmayarak, gerekçe ile hüküm arasında çelişkiye sebebiyet verilmesi,
3) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamaların hukuka aykırı olduğunun anlaşılması,
Kabul ve uygulamaya göre ise;
Sanıklar hakkında teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, müştekide meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte gözetilerek, makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde 9 yıl hapis cezasına hükmolunması suretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar müdafilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca aynı Yasanın 326/son maddesi gözetilmek suretiyle BOZULMASINA, 21.02.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.