Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/3494 E. 2018/769 K. 26.02.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/3494
KARAR NO : 2018/769
KARAR TARİHİ : 26.02.2018

Nitelikli yağma ve muhtelif suçlardan Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 02/07/2014 tarihli ve 2014/1181 değişik iş sayılı içtima kararı ile 12 yıl 8 ay 22 gün hapis cezasına hükümlü …’in, cezasını infaz etmekte iken, denetimli serbestlik tedbiri ile infaz hükümlerinden yararlanma talebinin kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Denizli İnfaz Hakimliğinin 02/09/2016 tarihli ve 2016/3454 esas, 2016/3423 sayılı kararını müteakip, hükümlünün kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getirmemekte ısrar ettiğinden bahisle şartla tahliye tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna iadesine dair Antalya İnfaz Hakimliğinin 07/04/2017 tarihli ve 2017/1261 esas, 2017/1306 sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen hükümlünün sigortalı olarak bir işte çalıştığından bahisle kamuya yararlı işte çalıştırma tedbirine ara verildiği, denetimli serbestlik müdürlüğü görevlilerince hükümlünün beyan ettiği işyerinde yapılan denetimde hükümlünün 23/09/2016 tarihinde işyerinden ayrıldığının tespiti üzerine, durumun yükümlülük ihlali olarak kabulüyle hükümlünün uyarılmasına karar verilmesini müteakip, hükümlünün bu kez 05/03/2017 tarihinde işyerinden ayrıldığının tespit edildiğinden bahisle yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle kapalı ceza infaz kurumuna iadesine karar verildiği anlaşılmış ise de; Denetimli Serbestlik Hizmetleri Yönetmeliğinin 84/7. maddesinde “Hükümlünün;
a) Çalışmasına engel bir sağlık problemi olduğunu,
b) Örgün eğitime devam ettiğini,
c) Bir iş sözleşmesine dayanarak çalıştığını,
ç) Kendi işini kurduğunu ve işlettiğini,
belgelendirmesi ve bu nedenle kamuya yararlı işte çalışma yükümlülüğünün kaldırılmasını talep etmesi durumunda, ileri sürülen mazeretlerin doğruluğu ve haklılığı araştırılır. Gerekirse komisyon tarafından yükümlülüğün infazına ara verilir. Bu durumda, hükümlünün sağlık problemi, eğitime devam etme durumu, belirttiği işte bir iş sözleşmesine dayanarak çalışıp çalışmadığı ya da kurduğu ve işlettiği işi devam ettirip ettirmediği, koşullu salıverme süresinin sonuna kadar denetlenir. Hükümlünün, yanlış beyanda bulunduğunun anlaşılması veya mazeretin ortadan kalkması halinde yükümlülüğün kalan kısmının infazına devam edilir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin benzer bir olay nedeniyle verdiği 05/12/2016 tarihli ve 2016/3361-4161 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, hükümlünün beyanının doğru olmadığının tespiti halinde mevcut durumun yükümlülük ihlali olarak nitelendirilemeyeceği, hükümlünün kamuya yararlı işte çalışma yükümlülüğünün uygulanmasına başlanması gerektiği gözetilmeksizin, yükümlülük ihlalinde ısrar ettiği gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 20/11/2017 gün ve 94660652-105-07-11068-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Antalya İnfaz Hakimliğinin 07/04/2017 tarihli ve 2017/1261 esas, 2017/1306 sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26/02/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.