Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/2878 E. 2021/573 K. 08.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2878
KARAR NO : 2021/573
KARAR TARİHİ : 08.02.2021

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeniyle … 10.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.08.2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı içtima kararı re’sen temyize tabi olmasına rağmen itiraza tabi olduğu kabul edilerek hükümlünün yasal süresinde yaptığı itiraz üzerine verilen 31.08.2015 tarihli ve 2015/670 değişik iş sayılı karar hukuki değerden yoksun olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
Kasten öldürme ve suç örgütüne üye olma suçlarından sanık …’ın iki kez müebbet hapis ve 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2011 tarihli ve 2007/57 esas, 2011/175 karar sayılı kararı ile uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına dair … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2007 tarihli ve 2007/210 esas, 2011/311 karar sayılı kararının infazı sırasında, hükümlünün kasten öldürme suçundan almış olduğu müebbet hapis cezalarının 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73-77/1. maddeleri gereğince 6 ay süreyle geceli gündüzlü tecrit edilmek suretiyle müebet hapis cezası olarak infazına, suç örgütüne üye olma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından almış olduğu cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesi gereğince 5 yıl 3 ay 10 gün hapis cezası olarak infazına dair … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/08/2015 tarihli ve 2015/670 değişik iş sayılı kararını müteakip, … Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 15/10/2015 tarihli müddetnameye karşı yapılan itirazın reddine dair … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/12/2016 tarihli ve 2007/57 esas, 2011/175 karar sayılı ek kararına yönelik itirazın reddine ilişkin … 11. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/01/2017 tarihli ve … değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 17/09/2007 tarihli ve…ayılı ilâmında belirtildiği üzere;
765 sayılı Türk Ceza Kanununun 68-77. maddelerinde cezaların içtiması kurumu düzenlenmiş olup. temel ilke olarak toplama sistemini benimsemekle birlikte cezaların toplanmasında 77. maddeyle üst sınır koyduğu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda bir kimsenin işlediği birden fazla suçtan dolayı mahkûm olduğu cezaların ne şekilde toplanacağına ilişkin bir hüküm bulunmadığı, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesinde ise “Bir kişi hakkında hükmolunan herbir ceza diğerinden bağımsızdır. Varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107 nci maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir” hükmüne yer verildiği, bu düzenleme karşısında sanığın işlediği birden fazla suçtan dolayı verilen cezaların bir üst sınır olmaksızın hepsini çekmesi gerektiği, böylece hürriyeti bağlayıcı cezaların belirli bir üst sınır olmaksızın koşullu salıverilmenin uygulanmasında esas alınacak süreleri belirlediği ancak koşullu salıverilme aşamasında üst sınırlar saptadığı, cezaların toplanmasının (içtimaı) koşullu salıverilme hükümleriyle yakından ilişkili olup uygulanmasında zorunluluk bulunduğu, 5237 sayılı Kanun’un 7/3. maddesinin hükmü karşısında, suç tarihi göz önünde bulundurularak koşullu salıverilmeye ilişkin uygulanacak yasanın, hükümlünün özgürlüğünü en az kısıtlayacak şekilde belirlenmesi, buna göre de cezaların ne şekilde toplanacağının saptanması gerektiği, bu bağlamda somut olay değerlendirildiğinde, cezaların kararda belirtildiği gibi farklı infaz rejimine tabi olsalar da, toplanmalarına engel bir durum bulunmadığı dikkate alınarak,
Somut olayda, hükümlünün 2004 yılında işlemiş olduğu kasten öldürme ve temadi eden 2006 yılında son bulan suç örgütüne üye olma suçlarından dolayı … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2011 tarihli ve 2007/57 esas, 2011/175 sayılı kararıyla iki kez müebbet hapis ve 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, yine hükümlünün 22/11/2005 tarihinde işlemiş olduğu uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30/11/2007 tarihli ve 2007/210 esas, 2011/311 karar sayılı kararıyla 4 yıl 2 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, … Cumhuriyet Başsavcılığının söz konusu bu cezalarının toplanmasına talebi üzerine, … 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 31/08/2015 tarihli ve 2015/670 değişik iş sayılı kararıyla, hükümlünün kasten öldürme suçundan almış olduğu müebbet hapis cezalarının 765 sayılı Türk Ceza Kanununun 73-77/1. maddeleri gereğince 6 ay süreyle geceli gündüzlü tecrit edilmek suretiyle müebet hapis cezası olarak infazına, suç örgütüne üye olma ve uyuşturucu madde ticareti yapma suçlarından almış olduğu cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesi gereğince 5 yıl 3 ay 10 gün hapis cezası olarak infazına karar verildiği,
5275 sayılı Kanunun 107/4. maddesinde yer alan, “Suç işlemek için örgüt kurmak veya yönetmek ya da örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçtan dolayı mahkûmiyet hâlinde; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuzaltı yılını, müebbet hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar otuz yılını, süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olanlar cezalarının dörtte üçünü infaz kurumunda çektikleri takdirde, koşullu salıverilmeden yararlanabilirler. Ancak, bu süreler;
a) Birden fazla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına veya ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde kırk,
b) Birden fazla müebbet hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde otuzdört,
c) Bir ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla kırk,
d) Bir müebbet hapis cezası ile süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuzdört,
e) Birden fazla süreli hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde en fazla otuziki,
Yıldır” şeklindeki düzenleme uyarınca hükümlünün koşullu salıverilmeye esas süresinin örgüt kapsamında işlediği suç bulunması nedeniyle ceza infaz kurumunda geçireceği sürenin en fazla 34 yıl olacağı, … Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 15/10/2015 tarihli müddetnamede müebbet hapis cezalarının 6 ay süreyle geceli gündüzlü tecrit edilmek suretiyle müebet hapis cezası olarak tanzim edildiği ve 30 yıl koşullu salıverilme süresinin belirlendiği, süreli hapis cezalarına ilişkin, 1 yıl 1 ay 10 gün hapis cezasının (5275 sayılı Kanunun 107/4. maddesi gereğince 1/4), 4 yıl 2 ay hapis cezasının (5275 sayılı Kanunun 107/2. maddesi gereğince 1/3) toplamda 3 yıl 7 ay 11 gün olarak koşullu salıverilme süresinin belirlendiği, bu müddetnameye göre hükümlünün ceza infaz kurumunda 6 ay süreyle geceli gündüzlü tecrit edilmek suretiyle 33 yıl 7 ay 11 gün geçireceği, her ne kadar 5275 sayılı Kanun’un 107/4-d bendinde müebbet hapis cezasıyla süreli hapis cezasına mahkumiyet halinde hükümlünün cezaevinde geçireceği sürenin 34 yılı geçmeyeceği ve somut olayımızda bu sürenin 34 yılı geçmeyeceği (33 yıl 7 ay 11 gün) belirtilmiş ise de, 6 ay süreyle geceli gündüzlü tecrit edilmek suretiyle müebbet hapis cezası durumunun hükümlü aleyhine olduğu, bu nedenle infazının hücre hapsi cezası bulunmayan 5275 sayılı Kanun’un 107/4-d maddesi gereğince yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 16/10/2017 gün ve 94660652-105-35-5725-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 15/07/2008 gün ve 2008/1-50 esas, 2008/199 karar sayılı ilamında vurgulandığı üzere;
01/06/2005 tarihinden önce işlenen suçlarda 765 sayılı TCK’nin 68-77 maddelerine göre yapılacak içtima işlemi sonunda hükümlünün hücrede geçirmesi gereken sürenin saptanması takdir hakkının kullanılmasını ve bir değerlendirme yapılmasını gerektirdiğinden, bu durumda mutlak surette incelemenin duruşmalı olarak yapılması zorunlu olduğundan, usulüne uygun şekilde duruşma açılarak ve hükümlü duruşmaya çağrılarak, yapılacak yargılama sonucu karar verilmesi gerektiği, verilen bu kararında temyize tabi olduğu;

Somut olayda; hükümlünün … 10.Ağır Ceza Mahkemesinin 27.10.2011 tarihli, 2007/57 esas, 2011/175 karar sayılı kararıyla iki ayrı tasarlayarak öldürme suçundan ayrı ayrı TCK’nin 37/1, 82/1-a, 62. maddeleri uyarınca verilen müebbet hapis, suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmak suçundan TCK’nin 220/2, 220/3, 221/4, 62. maddeleri uyarınca verilen 1 yıl 1 ay 10 gün hapis, … 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 03.12.2007 tarihli, 2007/210 esas, 2007/311 karar sayılı kararıyla uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan TCK’nin 188/3, 62. maddeleri uyarınca verilen 4 yıl 2 ay hapis cezalarının infazı aşamasında Cumhuriyet savcılığı tarafından hükümlü hakkında verilen ve kesinleşen cezaların içtima ettirilmesine karar verilmesinin istenmesi üzerine … 10. Ağır Ceza Mahkemesince tasarlayarak öldürme ve suç işlemek amacıyla kurulan silahlı örgüte üye olmak suçlarından verilen cezaların 765 sayılı TCK’nin 70 ve 73. maddeleri uyarınca içtimaına ilişkin 06.08.2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı karar temyiz yasa yoluna tabi olduğu halde, itiraz yasa yoluna tabi olduğu gerekçesiyle itiraz üzerine verilen ve hukuki değerden yoksun bulunan 31.08.2015 tarihli ve 2015/670 değişik iş sayılı karar kesinleştirilerek infaza verildiği, bu karar esas alınarak düzenlenen müddetnameye hükümlünün itiraz ettiği ve itiraz üzerine verilen kesin kararın kanun yararına bozmaya konu edildiği anlaşılmakla;
Hükümlünün 01.06.2005 tarihinden önce işlediği suçlar nedeniyle … 10.Ağır Ceza Mahkemesince verilen 06.08.2015 tarihli ve 2015/499 değişik iş sayılı içtima kararı itiraz yasa yoluna değil temyize tabi olup, henüz kesinleşmediğinden, öncelikle bu kararın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtaya gönderilmesi konusunda gereğinin takdir ve ifası amacıyla dosyanın incelenmeksizin mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, kanun yararına bozma istemi konusunda açıklanan nedenle bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına, 08/02/2021 gününde oy birliği ile karar verildi.