Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/276 E. 2020/2371 K. 19.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/276
KARAR NO : 2020/2371
KARAR TARİHİ : 19.10.2020

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Kasten öldürmeye teşebbüs ve diğer suçlarından hükümlü …’ın, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 16/01/2012 tarihli ve 2012/73 değişik iş sayılı içtima kararı ile mahkum olduğu müebbed hapis ve 19 yıl 37 ay hapis cezalarına ilişkin olarak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 04/11/2013 tarihli ve 2013/7-9825 sayılı müddetnameyi müteakip, adı geçen hükümlünün 09/03/2015 tarihli dilekçesi ile anılan müddetnameye itiraz etmesi ve açık ceza infaz kurumuna gönderilmesini talep etmesi üzerine, hükümlünün şartla tahliye tarihinin 17/06/2037, bihakkın tahliye tarihinin ölünceye kadar olduğuna dair İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/04/2015 tarihli ve 2015/313 değişik iş sayılı kararına yönelik Cumhuriyet Başsavcılığının itirazının reddine dair İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli ve 2015/416 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 2008/77467 esas ve 2008/7631 sayılı ilamında belirtildiği üzere, hükümlünün ceza infaz kurumunda şartla tahliyesi için kalması gereken sürenin, infaz gören ilamları itibariyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’da belirtilen tavan süreleri geçemeyeceği, somut olayda hükümlünün 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu döneminde işlenen ve mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesi gereken sürenin, İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/04/2009 tarihli ve 2008/270 esas, 2009/151 sayılı ilamına konu müebbed hapis cezasının tavan sınırı olan 24 yıl hapis cezasına, bu ilam için tekerrüre esas alınan ceza miktarı olan 6 yıl 10 ay 15 gün eklenmek suretiyle 30 yıl 10 ay 15 gün olacağı, 5275 sayılı Kanun’un 108. maddesinde mükerrir müebbed hapis cezasının diğer süreli hapis cezaları ile birlikte infazı halinde, ceza infaz kurumunda infazı gereken sürenin ne olacağı hususunda düzenleme bulunmadığından bu hususun hükümlü lehine değerlendirilmesi gerekeceği, ayrıca 5275 sayılı Kanun’un 107/2. maddesi gereğince müebbed hapis cezası için ceza infaz kurumunda 24 yılı geçirmesi gereken hükümlünün bu sürenin yarısı olan 12 yılın da ilave edilmesi durumunda bihakkın tahliye tarihinin de 36 yıl olması gerektiği cihetle itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 19.12.2016 gün ve 94660652-105-34-14548-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli ve 2015/416 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 19/10/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.