YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/2079
KARAR NO : 2018/658
KARAR TARİHİ : 20.02.2018
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, öldürmeye teşebbüs, ruhsatsız silah taşıma
HÜKÜM : a) Maktul …’yi kasten öldürme suçundan; TCK’nun 81, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası,
b) Maktul …’i kasten öldürme suçundan; TCK’nun 81, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 18 yıl hapis cezası,
c) Mağdur …’ı öldürmeye teşebbüs suçundan; TCK’nun 81, 35, 29 ve 53. maddeleri uyarınca 11 yıl 3 ay hapis cezası,
d) Ruhsatsız silah taşıma suçundan 6136 sayılı Kanunun 13/1 ve TCK’nun 52 ve 53. maddeleri uyarınca 2 yıl 6 ay hapis ve 2,000 TL adli para cezası.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Müşteki …’un dilekçesinde ve duruşmada sanığın cezalandırılması talebinde bulunduğu ve bu talep davaya katılma niteliğinde olduğu halde, katılması konusunda bir karar verilmediği anlaşılmış ise de, Dairemizce benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.10.2010 tarih ve 2010/149-205 sayılı kararında belirtildiği üzere, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp karara bağlanmayan katılma isteklerinin, temyiz incelemesi sırasında herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmasını gerektirmiyorsa, karara bağlanması mümkün olduğundan, bu yöndeki tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş, 5271 sayılı CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca, suçtan zarar gören …’un babası maktul … ve kardeşi maktul …’i ayrı ayrı öldürme suçlarından açılan kamu davalarına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık … hakkında maktul … ve …’u ayrı ayrı kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının ve mağdur …’a yönelik eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık … hakkında maktul … ve …’u ayrı ayrı kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının niteliği tayin, cezaları azaltıcı maktullere yönelik suçlarda haksız tahrikin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan … ve … vekilinin suç vasfına, ceza miktarına, haksız tahrike, katılan …’ın eksik incelemeye, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, sanık … müdafiinin delillerin değerlendirilmesine, sübuta, yasal savunmaya, ağır tahrike, kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A)Sanık hakkında maktul … ve …’u ayrı ayrı kasten öldürme, 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümlerin incelenmesinde;
24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin sanık hakkında bu madde ile yaptığı uygulamalar yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkralarında yer alan 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
B)Sanık hakkında mağdur …’a yönelik kurulan hükmün incelenmesinde ise;
ba)Gerekçeli kararın Anayasanın 141 ve 5271 sayılı CMK’nun 34, 230 ve 232. maddelerinde belirtilen nitelikleri taşıması gerektiği, gerekçe bölümünde, iddia ve savunmada ileri sürülen görüşlerin açıkça gösterilmesi, mevcut delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi yapılarak, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi, Yargıtay denetimine olanak verecek şekilde ayrı ayrı gösterilmesi ve hangisinin hangi sebeple diğerine üstün tutulduğunun karar yerinde belirtilmesi gerektiği, bu nedenle gerekçede “sanığın olay yerinde bulunan katılan …’a hedef gözetmeksizin ateş ettiği ancak katılan …’ın yara almadan olay yerinden kaçarak uzaklaştığı” kabul edildiği halde çelişki oluşturularak sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması ve “Sanığın mağdura yönelik eylemini haksız tahrik altında işlediği anlaşılmakla, sanığın mağdura yönelik eylemi nedeniyle atılı suçtan 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim uygulanmıştır.” şeklinde ifade edilmesine rağmen, mağdurdan sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan söz veya davranışların ne olduğunun gösterilmemesi suretiyle hüküm kurulması,
bb)TCK’nun 53. maddesi yönünden, Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de,
1)Mağdurun suç tarihinde 18 yaşından küçük olduğu anlaşıldığı halde TCK’nun 82/1e maddesinin uygulanmaması suretiyle eksik ceza tayini,
2)Mağdurun olayda hiç isabet almadığı halde TCK’nun 35. maddesinin uygulanması sırasında en üst hadden ceza tayin edilmesi suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, mağdur vekili ve sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 20/02/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.