Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/1804 E. 2017/3962 K. 15.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1804
KARAR NO : 2017/3962
KARAR TARİHİ : 15.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
KATILANLAR : Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, …
SUÇ : Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak amacıyla öldürmeye teşebbüs
HÜKÜM : TCK.nun 82/1-e-h, 35/2, 62, 63, 53 ve 54/1. maddeleri uyarınca 15 yıl hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

1- Müdafiinin 1 haftalık yasal süre içindeki temyiz isteminden sonra sanık …’ün cezaevinden gönderdiği 28.02.2017 ve 10.08.2017 tarihli dilekçelariyle dosyasının onaylanmasını istediği, Dairemizce de benimsenen Ceza Genel Kurulunun 05.02.2008 gün ve 2008/1-9-15 sayılı kararı uyarınca, bu istemin temyiz isteminden feragat niteliği taşıdığı anlaşılmakla, müdafiinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş, buna bağlı olarak temyiz incelemesi katılan … vekili ile katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ün katılan …’a yönelik eyleminin sübutu kabul, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozmaya uyularak verilen hükümde bozma nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan … vekilinin sanığın iki kez cezalandırılması gerektiğine, verilen cezanın az olduğuna, katılan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya kapsamına göre, sanığın, eşinin teyzesinin oğlu olan katılanı dokuz bıçak darbesiyle üçü hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralayarak olay yerinden ayrıldığı, bir süre sonra pişmanlık duyarak olay yerine geri geldiği ve komşulardan birinin aracıyla katılanı hastaneye götürerek ölüm sonucunun gerçekleşmesini önlediği anlaşılan olayda;
Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık, icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK’nun 36. maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde tutularak ve aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değeri, kasta dayalı kusurun ağırlığı hususları dikkate alınarak, temel ceza üst sınırdan belirlenerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi,
Yasaya aykırı, katılan … vekili ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 15.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.