Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/1715 E. 2017/2759 K. 18.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1715
KARAR NO : 2017/2759
KARAR TARİHİ : 18.09.2017

Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama ve hırsızlık suçlarından hükümlü …’ın, Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2013 tarihli ve 2013/285 değişik iş sayılı içtima kararı ile toplanan 8 yıl 14 ay hapis cezasının infazı sırasında, adı geçen hükümlünün denetimli serbestlik hükümlerinden yararlanma talebinin reddine dair Osmaniye İnfaz Hâkimliğinin 17/10/2016 tarihli ve 2016/2672 esas, 2016/2642 sayılı kararına karşı yapılan itirazın kabulü ile cezasının koşullu salıverilme tarihine kadar olan kısmının denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak infaz edilmesine ilişkin Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2016 tarihli ve 2016/1017 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesince, 671 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Kurum Ve Kuruluşlara İlişkin Düzenleme Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesiyle 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 6. maddesindeki düzenleme ile şartla tahliye tarihine 2 yıl kalan hükümlülerin cezalarının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verileceğinin öngörüldüğü, içtimalı cezalarda hükümlü lehine olan infaz rejiminin uygulanması gerektiğinden bahisle, hükümlünün cezasının denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilmiş ise de;
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 99. maddesinde “Bir kişi hakkında hükmolunan her bir ceza diğerinden bağımsızdır, varlıklarını ayrı ayrı korurlar. Ancak, bir kişi hakkında başka başka kesinleşmiş hükümler bulunur ise, 107. maddenin uygulanabilmesi yönünden mahkemeden bir toplama kararı istenir.” şeklindeki düzenlemeye nazaran hükümlünün içtima kararına dahil cezalarının ayrı ayrı bağımsızlıklarını korudukları, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. maddesinde; “01/07/2016 tarihine kadar işlenen suçlar bakımından; 26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun kasten öldürme suçları (madde 81, 82), üstsoya, altsoya, eşe veya kardeşe ya da beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı işlenen kasten yaralama ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış yaralama suçları, cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suçlar (madde 102, 103, 104, 105), uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti suçu (madde 188) ve İkinci Kitap
Dördüncü Kısım Dördüncü, Beşinci, Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/04/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar hariç olmak üzere, bu Kanunun;
a)105/A maddesinin birinci fıkrasında yer alan “bir yıl”lık süre “iki yıl”,
b)107 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “üçte iki”lik oran “yarısı”, olarak uygulanır.” şeklinde düzenleme getirildiği, hükümlü hakkındaki Diyarbakır 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 26/03/2013 tarihli ve 2013/285 değişik iş sayılı içtima kararına konu mahkumiyetlerden birinin 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesinde kapsam dışı bırakılan uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçu olduğu cihetle, hükümlünün işbu mahkumiyete konu cezasının infazında şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanacağı ve şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infazına karar verilebileceği, aksi düşünce ve uygulamanın kabûlü halinde; yalnızca uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçu gibi 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamı dışında bırakılan bir suç işleyen hükümlünün şartla tahliye tarihinin 2/3 oranı üzerinden hesaplanarak şartla tahliye tarihine 1 yıl kala denetimli serbestlik hükümlerinden istifade edebilecekken, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçu gibi kapsam dışı bir suçun yanında 671 sayılı KHK kapsamında başka suçlar işleyen hükümlünün ise sırf bu suçlardan aldığı cezaların içtima ettirilmesi nedeniyle şartla tahliyesine 2 yıl kala denetimli serbestlik tedbiri uygulanarak tahliye edilmesi gibi bir sonuca yol açacağı, bunun da kanun koyucunun açık iradesine, eşitlik prensibine ve ceza adalet sistemine aykırı düşeceği cihetle, uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçundan mahkûmiyeti bulunan hükümlü hakkında 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Kanuna eklenen geçici 6. madde uyarınca denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle infaz kararı verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 31/07/2017 gün ve 94660652-105-80-5222-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Osmaniye 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 27/10/2016 tarihli ve 2016/1017 değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,18.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.