Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2017/1269 E. 2018/5565 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2017/1269
KARAR NO : 2018/5565
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2013 tarihli ve 2013/1196 değişik iş sayılı içtima kararı ile 9 yıl 12 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, bu cezasının infazı sırasında, 671 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 32. maddesi ile 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanuna eklenen geçici 6. madde gereğince 14/04/2016 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere şartla tahliyesine dair Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 19/08/2016 tarihli ve 2016/1382 değişik iş sayılı kararı ile ilgili olarak;
İstanbul 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 25/10/2013 tarihli ve 2013/1196 değişik iş sayılı içtima kararı ile 9 yıl 12 ay hapis cezasına hükümlü …’ın, 21/04/2011 tarihi itibari ile cezasının infazına başlanıldığı, gözaltında bulunduğu 19/04/2011 ile 21/04/2011 tarihleri arasındaki 2 günlük sürenin cezasından mahsup edildiği, 5275 sayılı Kanunun 107/2. maddesi uyarınca cezasının 1/2’lik kısmını iyi halli olarak infaz ettiği nazara alınarak, 19/08/2016 tarihi itibariyle geriye dönük olarak 14/04/2016 tarihi itibariyle tahliyesine karar verilmiş ise de, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 12/07/2012 tarihli ve 2012/3731-5741 sayılı, 21/12/2011 tarihli ve 2011/7864-8174 sayılı ilamlarında yer alan “765 sayılı TCK.nin 30/1. maddesi ‘muvakkat cezalar, gün, ay ve sene hesabıyla tatbik olunur. Bir gün 24 saat, bir ay 30 gündür. Sene resmi takvime göre hesap edilir.” şeklinde düzenlenmiştir. 5237 sayılı TCK.nin 61/6. maddesi ise, hapis cezasının süresi, gün, ay ve yıl hesabıyla belirlenir. Bir gün 24 saat; bir ay 30 gündür. Yıl, resmi takvime göre hesap edilir. Hapis cezası için bir günün, adli para cezası için bir Türk Lirasının arta kalanı hesaba katılmaz ve bu cezalar infaz edilmez, şeklinde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler karşısında; müddetlerin hesabında yılın resmi takvim yılı olarak belirlenmesi, şubat ayının 29 gün olduğu artık yılların da 1 yıl olarak hesap edilmesi gerekmektedir.” şeklindeki açıklamalar karşısında, hükümlünün müddetnamesi tanzim edilirken yıl hesabında şubat ayının 29 gün olduğu yılların da 1 yıl olarak dikkate alınması gerekeceği, hal böyle olunca hükümlünün 15/04/2016 tarihinden itibaren şartla tahliyesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 21/04/2017 gün ve 94660652-105-34-341-2017-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;

TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin 19/08/2016 tarihli ve 2016/1382 değişik iş sayılı Kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.