Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2016/491 E. 2016/799 K. 25.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/491
KARAR NO : 2016/799
KARAR TARİHİ : 25.02.2016

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . katılan . yönelik kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul edilmiş, kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin “suçun sabit olmadığına”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-) Katılan . 06.04.1994 doğumlu olduğunun ve suç tarihinde henüz onsekiz yaşını doldurmadığının anlaşılması karşısında; çocuğa karşı kasten öldürme suçunu işleyen sanık hakkında temel cezanın TCK’nun 82/1-e. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiği düşünülmeden, suç niteliğinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde aynı Kanun’un 81.maddesi ile uygulama yapılması,
2-) Sanığın, katılana bıçakla dört kez vurarak toraksa nafiz, iç organ ve büyük damar yaralanmasına neden olacak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaraladığı anlaşılan olayda; teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurarak, işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı makul bir cezaya hükmolunması yerine sadece hiç isabet olmayan durumlarda uygulanabilecek şekilde 9 yıl hapis cezasına hükmedilmesi,
3-) 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
4-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90.maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; ekonomik durumu müsait olmayan sanığın 5271 sayılı CMK’nun 150/3.maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, yazılı şekilde tahsiline karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, CMUK’nun 326/son. maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış hakkı saklı kalmak kaydıyla hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 25.02.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.