Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2016/3350 E. 2018/5563 K. 20.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/3350
KARAR NO : 2018/5563
KARAR TARİHİ : 20.12.2018

(KANUN YARARINA BOZMA İSTEMİ)

Resmi belgede sahtecilik suçundan sanık …’ın, iki defa 4 yıl 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair (kapatılan) Üsküdar 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2011 tarihli ve 2004/403 esas, 2011/426 sayılı kararının kesinleşmesi üzerine, İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2014 tarihli ve 2014/1711 değişik iş sayılı içtima kararı ile adı geçen hükümlünün cezalarının 8 yıl 12 ay hapis cezası olarak içtima edilmesini müteakip infazı sırasında, adı geçenin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin halen derdest olan 2014/113 esas sayılı dosyasında 12/06/2008-16/06/2008 tarihleri arasında gözaltında kaldığı 4 günlük süre ile 16/06/2008-20/12/2013 tarihleri arasında tutuklu olarak kaldığı 2013 günlük süreden, İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/402 esas sayılı dosyasında aldığı 4 yıl 6 ay hapis cezasına ve Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasına mahsup edilen miktarlar düşüldükten sonra kalan kısmın halen infaz etmekte olduğu cezadan mahsup edilmesi talebinin reddine ilişkin İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2015 tarihli ve 2015/1242 değişik sayılı kararına yönelik itirazın reddine dair İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2015/1132 değişik sayılı kararı ile ilgili olarak;
Dosya kapsamına göre, adı geçen hükümlünün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin halen derdest olan 2014/113 esas sayılı dosyasında 12/06/2008-16/06/2008 tarihleri arasında gözaltında kaldığı 4 günlük süre ile 16/06/2008-20/12/2013 tarihleri arasında tutuklu olarak kaldığı 2013 günlük süre bulunduğu, bu sürenin hükümlünün halen infaz etmekte olduğu aynı Mahkemenin 06/07/2011 tarihli ve 2004/403 esas, 2011/426 sayılı kararı ile verilen toplam 8 yıl 12 ay hapis cezasından mahsup edilmesinin talep edilmesi üzerine, anılan Mahkemenin 19/03/2015 tarihli ve 2015/308 değişik iş sayılı kararında hükümlünün durumu değerlendirildiği ve daha önce hükümlünün tutuklu kaldığı 16/06/2008-20/12/2013 tarihleri arasındaki 2013 günlük sürenin 658 gününün İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/402 esas sayılı dosyasında aldığı 4 yıl 6 ay hapis cezasına mahsup edildiği, 1095 gününün ise Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasına
mahsup edildiği açıklamalarına yer verilerek, önceden mahsup edilmiş olan 658 ve 1095 günlük süreler düşüldükten sonra 2013 günden geriye kalan 260 günün hükümlünün halen infaz etmekte olduğu cezasından mahsup edilmesine karar verildiği, ancak bu karar üzerine hükümlü müdafii eksik mahsup yapıldığını ileri sürüp tekrar mahsup talebinde bulunarak, Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasına mahsup edilme işleminde 1095 günlük miktar kullanılmadığı, zira Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlü hakkında başkaca mahsup kararları da verildiğini iddia ettiği, ancak İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 23/09/2015 tarihli kararı ile bu talebin reddedildiği ve merciince itirazın da reddedildiği anlaşılmış ise de;
Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin hükümlü hakkında vermiş olduğu mahsup kararlarının incelenmesinde, hükümlünün anılan Mahkemenin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasına ilişkin olarak 14/07/2014 tarihli ve 2014/659 değişik iş sayılı mahsup kararı ile İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/201 esas sayılı dosyasında 28/04/2003-16/09/2003 tarihleri arasında tutuklu kaldığı 141 gün sürenin 3 yıl hapis cezasından mahsup edilmesine karar verildiği, yine Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 04/08/2014 tarihli ve 2014/759 değişik iş sayılı mahsup kararı ile de hükümlünün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin halen derdest olan 2014/113 esas sayılı dosyasında 12/06/2008-16/06/2008 tarihleri arasında gözaltında kaldığı 4 günlük süre ile 16/06/2008-20/12/2013 tarihleri arasında tutuklu olarak kaldığı 2013 günlük sürenin 3 yıl hapis cezasından mahsup edilmesine karar verildiği ve mahsup edilen miktar ceza miktarından çok fazla olduğu halde bu hususta bir açıklamaya yer verilmediği, bu şekilde mahsup edilen miktar ceza miktarını fazlasıyla karşıladığı için 3 yıllık hapsin infazına hiç başlanmadan ve şartla tahliye tarihi hesaplanmadan yerine getirme fişi düzenlendiği, bununla birlikte Gebze Cumhuriyet Başsavcılığının 09/09/2015 tarihli ve 2014/10-1947 sayılı ve 30/09/2015 tarihli ve aynı sayılı yazılarında açıklama yapılarak Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 14/07/2014 tarihli ve 04/08/2014 tarihli mahsup kararlarında mahsup edilmesine karar verilen sürelerin 3 yıllık hapis cezasının infazına yetecek kadar sürenin mahsubu olarak anlaşılması gerektiğinin belirtildiği, buna göre hükümlünün Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasından, bu dosyada tutuklu kaldığı 122 günlük süre ve İstanbul 3. Ağır Ceza Mahkemesinin 2003/201 esas sayılı dosyasında 28/04/2003-16/09/2003 tarihleri arasında tutuklu kaldığı 141 günlük süre mahsup edildikten sonra bihakkın tahliye süresi 1095 gün olarak hesaplanan 3 yıl hapsin infazı için geriye 832 gün kaldığı, bu durumda hükümlünün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin halen derdest olan 2014/113 esas sayılı dosyasında 12/06/2008-16/06/2008 tarihleri arasında gözaltında kaldığı 4 günlük süre ile 16/06/2008-20/12/2013 tarihleri arasında tutuklu olarak kaldığı 2013 günlük süreden sadece 832 günün Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezası için mahsup edilmiş olduğunun kabulü gerekeceği, bu açıklamalara göre sonuç olarak 2017 günlük gözaltı ve tutukluluk süresinin 658 gününün İstanbul Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/402 esas sayılı dosyasında aldığı 4 yıl 6 ay hapis cezasına mahsup edildiği, 832 gününün ise Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2004/130 esas sayılı dosyasında aldığı 3 yıl hapis cezasına mahsup edildiği kabul edildiğinde, 2017 günden geriye kalan 527 günün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2011 tarihli ve 2004/403 esas, 2011/426 sayılı kararı ile aldığı 8 yıl 12 ay hapis cezasından mahsup edilmesi gerektiği cihetle, bu sürenin 260 gününün İstanbul Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/03/2015 tarihli ve 2015/308 değişik iş sayılı kararı ile mahsup edilmiş olması karşısında 267 gün daha mahsup edilmesi gerektiği gözetilerek, itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 13/04/2016 gün ve 94660652-105-34-15426-2015-Kyb sayılı yazılı istemlerine müsteniden Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının tebliğnamesi ile Dairemize ihbar ve dava evrakı gönderilmekle, incelenerek gereği düşünüldü;
TÜRK MİLLETİ ADINA

Kanun yararına bozma talebine dayanılarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına göre yerinde görüldüğünden, İstanbul Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinin 15/10/2015 tarihli ve 2015/1132 değişik sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nin 309. maddesi uyarınca KANUN YARARINA BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.