Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2016/2233 E. 2017/3934 K. 14.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/2233
KARAR NO : 2017/3934
KARAR TARİHİ : 14.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye kalkışmak, hakaret, 6136 sayılı Kanuna muhalefet, kasten yaralamak
HÜKÜM : … hakkında;
1- -…’a yönelik kasten yaralama suçundan TCK.nun 25/1, CMK.nun 223/2-d maddeleri uyarınca beraat,
2- TCK.nun 129/1 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına,
3- 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçundan beraat,
… hakkında;
1- TCK.nun 81/1, 35/2, 29, 62, 53/1, 58, 63. maddeleri uyarınca 6 yıl 8 ay hapis cezası,
2- 6136 sayılı Kanunun 15/4, TCK.nun 62, 52, 58. maddeleri uyarınca 1000 TL adli para cezası,
3- TCK.nun 129/1 maddesi uyarınca ceza verilmesine yer olmadığına.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Katılan sanık …’ın, katılan sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan açılan davaya müdahale yetkisi bulunmadığından, vekilinin bu suçtan kurulan hükme yönelik temyiz isteminin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
Katılan sanık … hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan kurulan doğrudan adli para cezasına ilişkin hüküm, miktarı itibariyle 6217 sayılı Kanunun 26. maddesiyle 5320 sayılı Kanuna eklenen geçici 2. maddesine göre kesin nitelikte olup, temyiz kabiliyeti bulunmadığından, sanık müdafiinin ve Cumhuriyet savcısının vasfa yönelik olmayan temyiz istemlerinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
A)Katılan sanık … hakkında hakaret ve kasten yaralama, katılan sanık … hakkında hakaret suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan temyiz incelemesinde,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nin kasten yaralama eyleminde meşru savunma sınırları içerisinde hareket ettiği ve TCK.nun 25. maddesinin koşullarının oluştuğu gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan … vekilinin ve Cumhuriyet savcısının sanığın atılı suçtan cezalandırılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
Katılan sanıklar … ve … hakkında karşılıklı hakaret nedeniyle ceza verilmesine yer olmadığına karar verilirken uygulama maddesinin TCK.nun 129/3 yerine, TCK.nun 129/1 olarak gösterilmesinin kanuna aykırı olduğu anlaşılmakta ise de; bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında bu suça ilişkin uygulamanın yapıldığı paragraftan TCK.nun 129/1 maddesi uyarınca ibaresinin çıkarılarak yerine TCK.nun 129/3 maddesi uyarınca ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA,
B) Katılan sanık … hakkında öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan temyiz incelemesinde,
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’ın eyleminin sübutu kabul, takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi kabul ve takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin kararın genel olarak usul ve yasaya aykırı olduğuna, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
1- Katılan sanık … hakkında Niğde Devlet Hastanesi tarafından düzenlenen 12/12/2013 tarihli raporda; “sol koldaki uzuv tatili nedeniyle hastanın tek sağ kol ile kendisini savunmasının mümkün olmadığı ve suç tarihinde gerçekleşen kesici alet yaralanmasına karşı beden ve ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda olduğunun”, bildirildiği, anlaşılmasına karşın, mağdur katılan … hakkındaki bu hususa ilişkin tüm tıbbi bilgilerin ve evrakların elde edilmesinden sonra mağdurla birlikte gönderilerek ilgili Adli Tıp İhtisas kurulundan rapor alındıktan sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi,
Kabule göre de;
2- Katılan sanık …’ın, diğer katılan sanık …’nin boşandığı eski eşi… ile evli olduğu, …’nin,…’dan olma müşterek çocuklarını görüşmelerinden sonra vaktinde teslim etmemesi meselesi yüzünden taraflar arasında anlaşmazlıklar bulunduğu, olay günü telefonlaşıp bu hususu görüşmek üzere buluşan … ve …’ın aldıkları alkolün de etkisiyle tartışmaya başladıkları karşılıklı hakaret ve küfürleşmelerin ardından, …’ın, …’ye kafa attığı ve bıçakla saldırarak, saçlı deride 6 adet, sağ lomber bölgede 3 adet, toraks sağ duvarda 4 adet, sağ omuzda 1 adet, sırtta 1 adet, sol lomber bölgede 1 adet olmak üzere toplam 16 bıçak darbesi vurduğu, ilk 4-5 bıçak darbesinden sonra …’nin yere yığıldığı, sanık …’ın ilk bıçak darbelerinden sonra yerde yatan katılanın üzerine çıkarak eylemine devam ettiği, …’ın kardeşi tanık …’ın olay yerine gelerek kolundan tuttuğu sanığa engel olduğu ve “ne yaptın kendini yaktın” dediği, sanık …’ın, katılan …’nin öldüğünü düşünerek oradan uzaklaştığı, katılan …’nin hemopnömotoraks, karaciğer, yemek borusu, kalın bağırsak, sağ böbrek, sağ difragma ve pankreas hasarlarına neden olacak ve yaşamını tehlikeye sokacak şekilde yaralandığı olayda;
Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, kastın yoğunluğu, yaralanmanın niteliği, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte değerlendirilerek, üst sınırdan ceza tayini yerine yazılı şekilde 12 yıl hapis cezasına hükmedilmek suretiyle eksik ceza tayini,
3-Karşılıklı hakaret ve küfürleşme ile başlayan kavgada ilk haksız hareketin kimden geldiğinin kesin olarak belirlenememesi karşısında; sanık hakkında haksız tahrik nedeniyle asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, tahrik oluşturan eylemin gerekçesinde de yanılgıya düşülerek, eylemin, “çocuğun geç tesliminden kaynaklanan kızgınlıkla işlendiğinin kabulü ile yazılı şekilde 1/3 oranı ile uygulama yapılması ve sanığa eksik ceza tayini,
4-Mükerrir sanık hakkında, TCK.nun 58. maddesinin tatbiki sırasında, denetime imkan vermeyecek şekilde; adli sicil kaydında yer alan Niğde 1. Sulh Ceza Mahkemesinin 2012/920 esas, 2013/379 karar ve Niğde 2. Sulh Ceza Mahkemesi’nin 2013/71 esas, 2013/779 karar sayılı ilamlarının gözetildiğinin belirtilmesi ile yetinilmesi, Niğde 2. Sulh Ceza Mahkemesine ilişkin ilamların kesin nitelikteki adli para cezalarına ilişkin bulunduğu ve tekerrüre esas alınamayacağının, karara konu Niğde 1. Sulh Ceza Mahkemesi ilamının ise tekerrüre esas olmakla birlikte 3 ay 20 gün hapis cezasına ilişkin bulunduğunun, adli sicil kaydındaki en ağır cezayı gerektiren ve yerine getirme tarihi 21/10/2011 olan, Niğde 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 11 ay 20 gün erteli hapis cezasına ilişkin mahkumiyetinin tekerrüre esas alınması gerektiğinin gözetilmemesi,
5-24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı Kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca, kısmen tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 14/11/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.