Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2016/1979 E. 2017/3912 K. 14.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2016/1979
KARAR NO : 2017/3912
KARAR TARİHİ : 14.11.2017

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, hakaret, tehdit
HÜKÜM : a- Hakaret ve tehdit suçlarından beraat,
b- Kasten öldürmeye teşebbüs suçundan TCK’nın 81, 35, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 5 yıl 10 ay hapis cezası.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık …’nin, kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, teşebbüs ve takdiri indirim sebebinin nitelik ve derecesi ile hakaret ve tehdit suçlarından elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek, mahkemece kabul ve takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan ve vekilinin hakaret ve tehdit suçlarının sabit olduğuna, öldürmeye teşebbüs suçu yönünden eksik inceleme ile delilerin hatalı değerlendirildiğine, haksız tahrikin uygulama yeri bulunmadığına, Cumhuriyet savcısının eylemin öldürmeye teşebbüs değil yaralama suçunu oluşturacağına, sanık müdafiinin mahkumiyet kararının hatalı olduğuna vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık hakkında tehdit ve hakaret suçlarından kurulan beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B) Sanık hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
Sanığın, boşandığı eşi ile ilişkisinin olduğunu düşündüğü için husumet beslediği şahsın oğlu olan katılan ve eşi Zübeyde ile köy yolunda karşılaştığı, aralarında çıkan tartışma sonrasında, sanığın balta ile katılanı “hayat fonksiyonlarını ağır derecede (5) etkileyecek, kafada çökme kırığı, kot kırıkları, pnömosefali ve akciğer kontüzyonuna neden olacak ve yaşamını tehlikeye sokacak nitelikte” yaraladığı ve eylemini tamamlayamadan oradan uzaklaştığı olayda;
1- Kabuldeki gerekçeye; “ilk haksız hareketin kimden geldiğinin kesin olarak belirlenememesi” nedeniyle TCK.nun 29. maddesinin tatbik edildiğinin yazılmasına karşın, haksız tahrik nedeniyle sanığın cezasından asgari oranda indirim yapılması gerektiği gözetilmeden, yarı oranında indirim yapılmak suretiyle eksik ceza tayini,
2- 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiş, katılan ve vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün 1412 sayılı CMUK’nun 321. maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 14/11/2017 günü oybirliği ile karar verildi.