Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/966 E. 2015/3550 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/966
KARAR NO : 2015/3550
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, suç delillerini yok etme

1-Sanık ….. hakkında suç delillerini yok etme suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karar, CMK’nun 231/12 maddesi uyarınca itiraza tabi olduğundan, inceleme dışı bırakılmıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ….’ın maktul …..’a yönelik “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçları ile sanıklar ….. ve …..’ın maktul …..’a yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık ….. yönünden maktul …..’a karşı “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarının niteliği tayin, sanık ….. bakımından takdire ve tahrike ilişen cezaları azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılan …… vekilinin bir sebebe dayanmayan, Cumhuriyet savcısının tasarlayarak öldürme suçundan hüküm kurulması gerektiğine ilişen sanıklar müdafiilerinin eksik incelemeye, sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanık …..’ın maktul …..’a yönelik “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
B) Sanıklar….. ve ….. hakkında maktul maktul …..’a yönelik “kasten öldürme” ve “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” suçlarından kurulan hükümler yönünden;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; Sanık ….’nın suç tarihinde saat 05.00 sıralarında balık avlamaktan evine döndüğünde resmi nikahlı eşi …. ile maktulü cinsel ilişki halinde gördüğü, daha sonra maktulü saklandığı yerde bulduğu, ele geçirdiği fırça sapı ile döverek etkisiz hale getirdiği, ellerini ve ayaklarını koli bandı ile bağladığı, ağzını da koli bandı ile kapatarak halıya sardığı, daha sonra durumu kayınpederi … ile kayınbiraderi ….’e bildirdiği, bu sanıkların da eve geldiği ve maktulü bu şekilde gördükleri, maktulün akşam saatlerine kadar bu şekilde evde bırakıldığı ve hürriyetinin kısıtlandığı, her üç sanığın henüz sağ olan maktulü araca koyarak Kemarburgaz’daki gölete götürdükleri, burada ….’nın maktulün ellerine taş bağlayarak boğularak ölmesi ve delillerin de yok olması için gölete bıraktığı ve döndükleri, gecenin ilerleyen saatlerinde … ile …’ın maktulün ölüp ölmediğini kontrol etmek için yeniden gölete gittikleri, maktulü su yüzeyinde gören …’nın bir kez daha taş bağlayarak daha derin bir yere götürdüğü, maktulün suya battığından emin olduktan sonra birlikte eve döndükleri, maktulün cesedinin aradan geçen uzun süre ve göl şartları nedeniyle bulunmadığı anlaşılan olayda;
a) Sanıklar … ve …’ın … ile birlikte aldıkları karar uyarınca fikir, irade ve eylem birliği içerisinde fiil üzerinde ortak hakimiyet kurarak maktüle yönelik kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını işledikleri ve 5237 sayılı TCK’nun 37/1. maddesi delaletiyle cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde her iki suçtan sadece yardım eden sıfatıyla sorumlu tutulmaları,
b) Maktul ile … arasında sanık ….’nın evinde gerçekleşen rızaya dayalı ilişkinin sanıklar … ve …’a yönelik haksız tahrik teşkil eden eylem niteliğinde bulunmadığı, sadakat yükümlülüğüne aykırı ve konut dokunulmazlığını ihlal eden davranışların sadece …. yönünden haksız tahrik oluşturacağı gözetilmeden TCK’nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik cezalar tayini,
Kabul ve uygulama göre de;
c) Sanıkların maktul ….’ı kasten öldürme suçundan suçuna yardım eden sıfatıyla cezalandırılmalarına karar verildiği halde, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunu birlikte işlediklerinin kabulü suretiyle, çelişki oluşturulması,
d) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücreti ile katılana atanan vekil ücretinin sanıklardan tahsiline karar verilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, Cumhuriyet Savcısı ile katılan Şerife vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceden kısmen farklı gerekçe ile BOZULMASINA, 02.06.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.