Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/761 E. 2015/1201 K. 04.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/761
KARAR NO : 2015/1201
KARAR TARİHİ : 04.03.2015

Nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından sanık ….’nun, 5237 sayılı TCK’nun 149/1-c-g, 109/2, 109/2-3-b ile (iki kez), 62. maddeleri uyarınca 8 yıl 4 ay hapis ile 3 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 28.10.2008 tarihli ve 2001/30 Esas, 2008/228 sayılı kararını müteakip, cezalarının 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un 99. maddesi gereğince 11 yıl 8 ay hapis cezası olarak toplanmasına, hükümlü hakkında 4616 sayılı Kanun’un uygulanmamasına ve hükümlü hakkında verilen cezaların infazında 5275 sayılı Yasanın 107/4 maddesi gereğince indirim yapılmasına ilişkin aynı Mahkemenin 18.02.2011 tarihli ve 2011/169 Değişik iş sayılı kararından sonra hükümlü tarafından müddetnameye yapılan itirazın reddine ilişkin aynı Mahkemenin 21.11.2013 tarihli ve 2013/604 Değişik iş sayılı kararına ilişkin itirazın keza reddine ilişkin İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/679 Değişik iş sayılı kararını kapsayan infaz dosyası incelendi.
Dosya kapsamına göre;
1) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 18.02.2011 tarihli ve 2011/169 Değişik iş sayılı kararında hükümlü hakkında 4616 sayılı Kanun’un uygulanmayacağı belirtilmiş ise de; sanığın cezasına konu eylemin suç tarihinin 1998 ila 2000 tarihleri arası olarak belirtildiği, 4616 sayılı Kanun’un 1. maddesinde söz konusu Kanun’un 23.04.1999 tarihine kadar işlenen suçlar kapsamında uygulanacağını ve yine sanığın üzerine atılı suçun 4616 sayılı Kanun’un 5. maddesi kapsamında da kalmamasına rağmen mahkemece sanık hakkında anılan Kanun’un uygulanmama gerekçesinin denetime uygun olacak bir şekilde karar yerinde gösterilmemesi,
2) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesince, sanık hakkında verilen cezanın 11 yıl 8 ay olarak içtiması ile bu cezanın infazının 5275 sayılı Kanun’un 107/4 maddesi gereğince ¼ indirim yapılacağı şeklinde karar verilmiş ise de 647 sayılı Kanun’un 19 ve Ek-2 maddeleri ile 5275 sayılı Kanun’un 107/4 maddesindeki hükümlerin ayrı ayrı uygulanarak denetime uygun ve gerekçeli olacak şekilde sanığın lehine olan infazın süresi ve şekli karar yerinde gösterilmeden karar verilmesine rağmen itirazın kabulü yerine yazılı şekilde karar verilmesinde,
İsabet görülmediğinden bahisle İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/679 Değişik iş sayılı kararının bozulması gerektiğinden söz edilerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 21.05.2014 gün ve 94660652-105-34-1580-2014/10143/34886 sayılı yazılı istemlerine müsteniden anılan kararın 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi gereğince kanun yararına bozulmasına ilişkin Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 10.06.2014 tarih 2014/203100 sayılı tebliğnamesine bağlı dosyası Dairemize gönderilmekle okundu; gereği konuşulup düşünüldü.

TÜRK MİLLETİ ADINA
I – Hükümlü .. hakkındaki dosya kapsamından;
b) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK.nun 250. maddesi ile görevli) 28.10.2008 tarihli ve 2001/30 Esas, 2008/228 sayılı kararı ile hükümlünün, nitelikli yağma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 149/1-c-g, 62. maddeleri uyarınca 8 sene 4 ay hapis, kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 5237 sayılı TCK’nun 109/2, 109/2-3-b, 62. maddeleri uyarınca 3 sene 4 ay hapis, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak suçundan 5237 sayılı TCK’nun 220/2, 220/3, 62. maddeleri uyarınca 1 sene 15 gün hapis Cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği,
b) Dairemizin 13.10.2010 tarihli ve 2010/3983 Esas, 2010/6609 sayılı kararı ile nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarından kurulan hükümlerin onanmasına, suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak suçu yönünden zamanaşımı süresi dolduğundan kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği,
c) İnfaz aşamasında Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığı İlamat ve İnfaz Bürosunun 05.01.2011 tarihli talebi ile hükümlü hakkında verilen ve infazı istenilen toplam 11 yıl 8 ay hapis cezasının ne şekilde infaz edileceği, suç tarihi itibariyle 647 sayılı Yasanın 19 ve Ek-2 maddeleri gereğince ½ ve ayda 6 gün indirimden mi yoksa 4422 sayılı Yasa ve 3713 sayılı Yasa gereğince ¼ indirimden mi yapılacağı hususunda karar verilmesi istendiği, hükümlünün de 4616 sayılı Yasadan yararlanmak istediğine ilişkin dilekçe verdiği,
d) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK.nun 250. Maddesi ile görevli) 18.02.2011 tarihli ve 2011/169 Değişik iş sayılı kararı ile “hükümlünün cezalarının 4616 sayılı Kanun kapsamında olmadığı anlaşıldığından talebin reddine, yağma ve hürriyeti tahdit suçlarının örgüt faaliyeti çerçevesinde işlendiği anlaşıldığından infazının suç tarihinde yürürlükte bulunan 4422 sayılı yasanın atfı gereği 3713 sayılı Yasa gereğince ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 5275 sayılı Yasanın 107/4 maddesi gereğince ¼ indirim üzerinden yapılmasına, mahkememizin 28.10.2008 gün ve 2001/30 Esas, 2008/228 Karar sayılı ilamı ile verilme 8 yıl 4 ay hapis cezası ve 3 yıl 4 ay hapis cezasının 5275 sayılı Yasanın 99. maddesi uyarınca içtima edilerek sonuç olarak 11 yıl 8 ay hapis cezası olarak içtimasına” karar verildiği,
e) Bu karara göre düzenlenen 24.02.2011 tarihli müddetname ile bihakkın tahliye tarihinin 24.08.2022, şartla tahliye tarihinin ise 24.09.2019 olarak belirlendiği,
f) Hükümlü ..’nun 03.03.2011, 03.05.2013 ve 10.09.2013 tarihli dilekçeleri ile “hata yapıldığından bahisle yeni müddetname düzenlenmesi için” müddetnameye itiraz ettiği,
g) İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarihli ve 2013/604 Değişik iş sayılı kararı ile “Kocaeli Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 24.02.2011 tarihli, 2010/5-7213,7214 ilamat sayılı müddetnamede usul ve yasaya aykırı herhangi bir durum bulunmadığından hükümlünün itirazının reddine” karar verildiği,
h) Hükümlünün bu karara 04.12.2013 tarihli dilekçesi ile itiraz ettiği,
ı) İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarihli ve 2013/679 Değişik iş sayılı kararı ile “İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 21.11.2013 tarih, 2013/604 sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunduğundan itirazın reddine” karar verildiği anlaşılmıştır.
II – Hukuksal Değerlendirme;
İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesinin (CMK.nun 250. maddesi ile görevli) 28.10.2008 tarihli ve 2001/30 Esas, 2008/228 sayılı karar başlığında suç tarihi “1998-2000 yılları arasında” olarak gösterilmiş ise de, bu tarihin suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak suçu yönünden olduğu, kararın gerekçesinde hükümlü ..’nun nitelikli yağma ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarını 03.01.2000 tarihinde mağdur ..’a karşı işlediği, Dairemizin 13.10.2010 tarihli ve 2010/3983 Esas, 2010/6609 sayılı kararı ile suç işlemek amacıyla kurulmuş olan örgüte üye olmak suçu yönünden zamanaşımı süresi dolduğundan kamu davasının ortadan kaldırılmasına karar verildiği, dolayısıyla suç tarihinin 03.01.2000 olduğu anlaşılmaktadır.
4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun’un 1. Maddesinde; Bu Kanun hükümlerinin “23 Nisan 1999 tarihine kadar işlenen suçlar nedeniyle” uygulanabileceği düzenlenmiş olup, olayımızda suç tarihinin “03.01.2000” olması nedeniyle uygulanamayacağı açıktır.
12.04.1991 tarihinde kabul edilen 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun “Terör suçları” başlıklı 3. maddesinde; “Türk Ceza Kanununun 125, 131, 146, 147, 148, 149, 156, 168, 171 ve 172. maddelerinde yazılı suçlar, terör suçlarıdır” denilmekte olup, 29.06.2006 tarih ve 5532 sayılı Kanun’un 2. maddesi ile değişik 3. madde de; “26/09/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 302, 307, 309,311, 312, 313, 314, 315 ve 320. maddeleri ile 310. maddesinin birinci fıkrasında yazılı suçlar, terör suçlarıdır” düzenlemesi getirilmiştir.
Aynı Kanun’un “Terör amacı ile işlenilen suçlar” başlıklı 4. maddesinde; “a) Türk Ceza Kanununun 145, 150, 151, 152, 153, 154, 155, 157, 169 ve 384. maddeleri ile 499. maddesinin ikinci fıkrasında yazılı suçlar, b) 2845 sayılı Devlet Güvenlik Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanunun 9. maddesinin (b), (c), (e) bentlerinde yazılı suçlar, 1. madde de belirtilen terör amacı ile işlendiği takdirde terör suçu sayılır” denilmekte olup, 29.06.2006 tarih ve 5532 sayılı Kanun’un 3. maddesi ile değişik 4. madde de; “Aşağıdaki suçlar 1. madde de belirtilen amaçlar doğrultusunda suç işlemek üzere kurulmuş bir terör örgütünün faaliyeti çerçevesinde işlendiği takdirde, terör suçu sayılır: a) Türk Ceza Kanununun 79, 80, 81, 82, 84, 86, 87, 96, 106, 107, 108, 109, 112, 113, 114, 115, 116, 117, 118, 142, 148, 149, 151, 152, 170, 172, 173, 174, 185, 188, 199, 200, 202, 204, 210, 213, 214, 215, 223, 224, 243, 244, 265, 294, 300, 316, 317, 318 ve 319. maddeleri ile 310. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan suçlar. b) 10/7/1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan suçlar, c) 31/08/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110. maddesinin dördüncü ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları, ç) 10/07/2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar, d) Anayasanın 120. maddesi gereğince olağanüstü hal ilan edilen bölgelerde, olağanüstü halin ilanına neden olan olaylara ilişkin suçlar, e) 21/07/1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68’inci maddesinde tanımlanan suç” düzenlemesi getirilmiştir.
Aynı Kanun’un “Cezaların infazı ve tutukluların muhafazası” başlıklı 16. maddesinde de, bu Kanun kapsamına giren suçlardan mahkum olanların cezalarının ne şekilde infaz edileceği gösterilmiştir.
Suç tarihi itibariyle 3713 sayılı Kanunun 5532 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikten önceki hali yürürlükte olup, hükümlü …’nun nitelikli yağma suçunun 765 sayılı TCK’nun 499/1. maddesi kapsamında kaldığı, dolayısıyla 3713 sayılı Kanunun 4. maddesinde sayılan 499. maddesinin ikinci fıkrasında yazılı suç olmadığı, 765 sayılı TCK’nun 179. maddesinde düzenlenen kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun da ilgili maddeler arasında sayılmadığı, dolayısıyla hükümlü hakkında 3713 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
Hükümlü …’nun 11 yıl 8 ay hapis cezasının infazının 03.01.2000 olan suç tarihinde yürürlükte bulunan 647 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 19 ve Ek-2 maddeleri gereğince ½ ve her ay için 6 gün indirimden yararlandırılmak suretiyle yapılması gerekeceğinden, farklı gerekçe ile kanun yararına bozma talebinin kabulü ile İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince hükümlünün itirazının kabulüne karar verilmesi gerekirken itirazın reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden, yasaya aykırı bulunan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarih ve 2013/679 değişik iş sayılı kararının bozulması yoluna gidilmiştir.
III – Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın istemi farklı gerekçe ile yerinde görüldüğünden, İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesinin 17.12.2013 tarih ve 2013/679 Değişik iş sayılı kararının 5271 sayılı CMK’nun 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA, diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na TEVDİİNE, 04/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.