Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/744 E. 2015/2404 K. 16.04.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/744
KARAR NO : 2015/2404
KARAR TARİHİ : 16.04.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/58804
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 14/01/2014, 2013/22 (E) ve 2014/3 (K)
SUÇ : Eşini öldürmeye teşebbüs

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık olay tarihinde resmi nikahlı eşi olan mağdur yönelik eyleminin sübutu kabul, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yasal savunma koşullarının oluştuğuna, teşebbüste indirim miktarının az olduğuna, haksız tahrik indiriminin azami düzeyde uygulanması gerektiğine, takdiri indirim uygulanması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak;Oluşa ve dosya içeriğine göre; Sanık ile mağdur olay tarihi itibariyle 11 yıllık evli olup evlilikleri süresince aralarında geçimsizlik bulunduğu, mağdur başka erkeklerle görüştüğünün sanık tarafından öğrenilmesi üzerine sanığın Kadıköy Aile Mahkemesi’nde açtığı boşanma davasının yine sanığın feragat etmesi nedeniyle reddedildiği, sanık ile mağdurun birlikte aynı evde yaşamaya devam ettikleri, olay günü sanığın mağdurun başka bir erkek ile ilişkisi bulunduğunu fark etmesi üzerine sanık ile mağdur arasında çıkan tartışma sırasında sanığın bıçak ile mağduru biri batından, biri sol koltuk altı ile 7. İkanın birleştiği bölgeden, biri sol meme üzerinden, biri sağ lomber bölgeden, ikisi sağ uyluktan, biri sağ kalçadan ve dördü sol koldan olmak üzere toplamda 11 kez yaraladığı, batın bölgesine isabet eden bıçak darbesinin batına nafiz olup karaciğerde laserasyona, sol koltukaltına isabet eden bıçak darbesinin dalakta laserasyona, sol memeye isabet eden bıçak darbesinin toraksa nafiz olup pnömotoraksa, sağ lomber bölgeye isabet eden bıçak darbesinin toraksa nafiz olup hemotoraksa ve bu yaralanmaların mağdurun hayati tehlike geçirmesine neden olduğu, mağdurun sağ uyluk bölgesindeki iki bıçak yarasından en az birinin kasa nafiz olup hayati tehlike oluşturmayacak ve basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek düzeyde olduğu, sağ kalçada ve sol koldaki toplam beş bıçak yarasının ise basit tıbbi müdahale ile giderilmeyecek düzeyde olduğu anlaşılmakla; Sanığın yaralama eylemi sonrasında 112 acil servisi arayarak yardım istediği, olay yerine gelen sağlık ekibi ve ambulans aracılığıyla mağdurun hastaneye kaldırılarak ölüm sonucunun gerçekleşmesinin önlendiği olayda;
1-) Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, sanık icra hareketlerini tamamlayıp neticenin meydana gelmesini önlediğinden, eyleminin öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirilmesi gerekmekle beraber, 5237 sayılı TCK’nun 36. Maddesinde düzenlenen gönüllü vazgeçme hükmü göz önünde tutularak ve aynı Yasanın 61. maddesi uyarınca suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suç konusunun önem ve değeri, kasta dayalı kusurun ağırlığı hususları dikkate alınarak, temel cezanın üst sınırdan belirlenerek kasten yaralama suçundan hüküm kurulması yerine, kasten insan öldürmeye teşebbüs suçundan yazılı şekilde karar verilmesi,
2-) Mağdurdan kaynaklanan ve Türk Medeni Kanununun 185. maddesinde belirtilen sadakat yükümlülüğünün ihlalinden ibaret haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, 1/4 ile 3/4 oranları arasında cezadan indirim öngören TCK.nun 29. maddesinin uygulaması sırasında, cezadan asgariye, yakın oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde 1/2 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 16/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.