YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/734
KARAR NO : 2015/4582
KARAR TARİHİ : 17.09.2015
MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürme
I- Sanıklar … ve … hakkında verilen beraat kararlarına yönelik katılan vekilinin temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
Maktul K.’in öldürmesi için diğer sanık …’i azmettirdikleri iddiasıyla sanıklar … ve … hakkında açılan kamu davasında yargılama sonunda elde edilen delillerin hükümlülüklerine yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin “beraat kararlarının hukuka aykırı olduğuna, sanıkların fikir birliği yaparak atılı suçu işlediklerine, sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilmesi gerektiğine” vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak ONANMASINA,
II- Sanık … hakkında maktul …’yı kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik katılan vekilinin temyiz istemi üzerine ve re’sen yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Erdal’ın, maktul Kadir’i kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, takdire ilişkin cezayı azaltıcı sebebin derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
1-) Tanık …’ın anlatımlarına, oluşa ve tüm dosya kapsamına göre; maktulün olay günü aracı ile gittiği sırada sanığın av tüfeğini alıp koşarak önüne çıktığı, havaya doğru ateş ederek aracı durdurduğu, daha sonra aracın içinde bulunan maktule doğru altı kez ateş ederek öldürdüğü, olay yerinden kaçan sanığın yaklaşık 11 yıl sonra yakalandığı anlaşılan olayda; maktulden kaynaklanan haksız bir söz ve davranış bulunmadığı halde, daha az ceza almaya yönelik soyut savunmasına itibar edilerek TCK’nun 29. maddesinin uygulanması suretiyle eksik ceza verilmesi,
2-) Kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında “belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaya” ilişkin güvenlik tedbirinin uygulanması sırasında, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin 1.fıkrasının (c). bendinde yer alan hak yoksunluklarının kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağı gözetilmeden, anılan hakların yönelik olduğu kişiler bakımından bir ayrım yapılmadan; sanığın aynı Yasanın 53/1-c. maddesinde yazılı haklardan koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılması,
3-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; sanığın 5271 sayılı CMK’nun 150/3. maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, bu hususun yargılama giderleri arasında gösterilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, re’sen de temyize tabi olan hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 17/09/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.