Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/562 E. 2015/1066 K. 02.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/562
KARAR NO : 2015/1066
KARAR TARİHİ : 02.03.2015

MAHKEMESİ : İzmir 1. Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

TÜRK MİLLETİ ADINA
Suça sürüklenen çocuk … hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
1)Kasten yaralamanın kişinin duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine neden olması ve bu suçun silahla işlenmesi halinde öngörülen hapis cezasının 5237 sayılı TCK.nun 86/1.maddesi uyarınca temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmayı gerektiren nedenlerin bulunması halinde bu cezanın üst sınırının oniki yıl onsekiz aya kadar ulaşabileceği (TCK.nun 86/1, 86/3-e, 87/2-b, 87/2-son), oniki yıl onsekiz ay hapis cezasının, kasten yaralama suçları için öngörülen cezanın üst sınırı olduğu, kasten insan öldürmeye teşebbüs suçu için öngörülen cezanın, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, dokuz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezası olduğu (TCK.nun 35/2); anılan suçlar arasında hiyerarşik bir denge (önem sırası, daha ağır bir ceza ile cezalandırılmayı gerektirme hali) bulunduğu; uygulamada birliğin sağlanması için, bu dengenin korunması gerektiği, 35. maddenin uygulanmasında esas alınması gereken tek “ölçüt” ün “meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığı” olduğu; 35. madde uyarınca cezanın alt ve üst sınırlar arasında belirlenmesinde yargıca takdir hakkı tanınmış ise de, takdirde yanılgı bulunup bulunmadığını denetlemenin, uygulamada birliği sağlamakla görevli Yargıtay’a ait olduğu; “tehlike” sözcüğünün, büyük bir zarara yada yok olmaya yol açabilecek bir durum yada şey olarak, “zarar” sözcüğünün, bir şeyin, bir olayın yol açtığı kötü sonuç olarak, “hayati tehlike” kavramının, yaralama ile başlayan ve ölüme yol açabilen, tedavi ile düzelse bile kişiyi ölüme yaklaştırmış olan tablo olarak tanımlandığı konuları göz önünde tutularak, suça sürüklenen çocuk …’un bıçak ile mağdur …’ı batın ve göğüs boşluğuna nafiz olacak şekilde, diyafram, dalak, mide ve kalın bağırsak yaralanmasına ve dalağın alınmasına (splenektomi) sebebiyet verecek ve yaşamsal tehlike geçirecek şekilde yaralamak suretiyle öldürmeye teşebbüs ettiği olayda,
9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören 5237 sayılı TCK.nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte göz önüne alınarak, üst sınırdan ceza tayini yerine, yazılı şekilde 12 yıl hapis cezası olarak eksik ceza tayini,
2) Suça sürüklenen çocuğun mağdur …’e söz atmak suretiyle ilk haksız eylemi başlattığı ve olayı haber alıp gelen mağdur …’ın aşırı saldırgan davranarak, önce tanık …’a saldırdığı, söz atanın o olmadığı suça sürüklenen çocuk olduğu söylendiğinde hemen suça sürüklenen çocuğa saldırıp boynundan tutup havaya kaldırdığı, vurmaya başladığı, suça sürüklenen çocuğun can havliyle üzerindeki bıçakla mağdur …’ı birçok yerinden yaraladığı, mağdur …’ın ilk geldiğinde bu şekilde hoyratça saldırmamış olması halinde bıçaklama olayının gerçekleşmeyeceği, bu nedenle sanığın tahrik altında kaldığı kanaatine varılarak tahrikin derecesi takdir edilmiş ise de, mağdur …’ın haksız tahrik oluşturan eylemi nedeniyle, l/4’ten 3/4’e kadar indirim öngören TCK.nun 29 maddesi gereğince asgari oran yerine, l/3 oranında indirim yapılarak eksik ceza tayini,
3)Teşebbüs uygulamasında hüküm fıkrasında uygulama maddesinin gösterilmemesi,
4)Taktiri indirim nedeni uygulanması sırasında uygulanan oranın belirtilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün ek tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), bozma nedenine ve tutuklulukta geçen süre gözönüne alınarak sanığın tahliye talebinin REDDİNE, 02/03/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.