YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/4737
KARAR NO : 2015/5942
KARAR TARİHİ : 04.12.2015
Tebliğname No : 1 – 2014/296914
MAHKEMESİ : İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 15/05/2014, 2014/26 (E) ve 2014/17 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
TÜRK MİLLETİ ADINA
1) Müdafiinin 1 haftalık yasal süre içindeki temyizinden sonra sanığın 23/10/2015 tarihli dilekçesiyle hükmün onanmasını talep ettiği, Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 05/02/2008 gün ve 1-9/15 sayılı kararına göre CMK.nun 266. maddesi uyarınca bu hususun temyizden vazgeçme niteliğinde bulunduğu anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz itirazları ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.. A..’ın katılan P.. S..’yu kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı haksız tahrik ve takdiri indirim sebeplerinin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, verilen hükümde bozma sebepleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin suç vasfına ve ceza miktarına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
A) Sanığın katılanı sol göğüs altı sternuma yakın bölgede 2 cm’lik ve kalpte sağ ventriküler yüzde 1,5 cm’lik delici kesici alet yaraları ile hayati tehlike geçirecek şekilde yaraladığı anlaşılan olayda, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, teşebbüs nedeni ile 9 yıl ile 15 yıl arasında ceza öngören TCK.nun 35. maddesinin uygulanması sırasında üst sınıra yakın bir ceza tayini yerine yazılı biçimde 10 yıl hapis cezası belirlenmesi suretiyle eksik ceza verilmesi,
B) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi delaleti ile Ülkemizin de
taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, Sözleşmenin anılan maddesinde yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile yerleşmiş içtihatları da dikkate alınarak; sanığın 5271 sayılı CMK.nun 150/2-3 maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, bu hususun yargılama giderleri arasında gösterilmesi;
C) TCK.nun 53. maddesi yönünden Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren iptal kararı doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
D) Sanığın adli sicil kaydında yer alan hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı yönünden ilgili mahkemeye ihbarda bulunulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 04/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.