Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/468 E. 2015/1518 K. 17.03.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/468
KARAR NO : 2015/1518
KARAR TARİHİ : 17.03.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma, Kasten Yaralama

TÜRK MİLLETİ ADINA
1- Dosya içeriğine, mevcut delillere göre; sanık ..’nın mağdurlara yönelik yaralama eylemlerini meşru savunma koşulları altında gerçekleştirdiğine yönelen tebliğnamedeki bozma düşüncesi benimsenmemiştir.
2- Sanık .. hakkında mağdur .. silahla kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde nicelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, cezayı azaltıcı haksız tahrik sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmediğinden, sanık .. müdafiinin ve Cumhuriyet Savcısının meşru savunma koşullarının varlığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;
Ancak;
a-Sanığın tabanca ile etkili mesafeden ateş ederek mağduru arka aksiler hattın kot kavsiyle kesişim noktasının yaklaşık 4 cm alt kısmından isabetle, ince bağırsakta, sigmoid kolonda, sol üreter de tam kat yaralanmaya ve yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı olayda; suçta kullanılan tabancanın öldürmeye elverişli olması, hedef alanın bölge, yaralanmanın yeri ve niteliği birlikte değerlendirildiğinde, sanığın fiili ile açığa çıkan kastının öldürmeye yönelik olup, kasten öldürmeye teşebbüs suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suç vasfında hata edilerek yazılı şekilde silahla kasten yaralama suçundan hüküm kurulması,
b-Mağdurdan kaynaklanan ve sanığa yönelen üzerine saldırma, hakaret etme şeklindeki haksız fiil niteliğindeki eylemleri nedeniyle 1/4 den 3/4 oranına kadar indirim öngören TCK’nun 29. maddesi ile uygulama yapıldığı sırada, asgari orana yakın bir indirim yerine 3/4 oranında indirim yapılması suretiyle eksik ceza tayini,
3- Sanık .. hakkında mağdur ..’i silahla kasten yaralama suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede ise;
CMK.nun 230. maddesi uyarınca delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, hükme esas alınan ve reddedilen delillerin belirtilmesi suretiyle sanığın eyleminin saptanması ve nitelendirilmesi ve ona göre hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden, delillerin sayılması ile yetinilerek sanık, mağdur ve tanık ifadelerinden hangisine niçin itibar edildiği yada edilmediği denetime imkan verecek şekilde tartışılmadan gerekçesiz olarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
4-Sanık .. hakkında yağma suçundan kurulan hüküm yönünden yapılan incelemede;
a-CMK’nun 225/1-2 maddesinde yer alan “hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir,
Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir” şeklindeki düzenleme uyarınca somut olay değerlendirildiğinde;
Mağdur ..’e karşı gerçekleştirilen 09/03/2006 tarihli eylem ile ilgili olarak Üsküdar Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen 07.04.2006 tarih ve 2006/860 sayılı iddianamede: sanık ..’un eylemi “20 YTL’lik benzini alıp, parasını ödeyeceği kanısı uyandırarak ödemeyip anılan olayların başlamasına neden olduğu, eyleminin dolandırıcılık olarak” nitelendirildiği ve dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasının istendiği, CMK’nun 225. maddesi uyarınca mahkeme iddianamede unsurları gösterilen fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değil ise de, iddianamedeki anlatıma göre sanık hakkında dolandırıcılık suçundan açılan kamu davasının yağma suçuna dönüşmeyeceği, yağma, suçundan usulüne uygun şekilde açılmış bir dava da bulunmadığı, bu eksikliğin giderilmesi gerektiği gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması suretiyle CMK’nun 225 maddesine aykırı davranılması,
b-Sanığın, davanın reddine gerekçe olarak gösterilen aynı mağdura yönelik yağma suçundan cezalandırıldığı Üsküdar 3.Ağır Ceza Mahkemesinin 2006/66 esas sayılı dosyasındaki yargılamaya konu edilen eylemlerin sanık tarafından bu suçtan önce 17.02.2006 tarihinde gerçekleştirildiği ve 29.03.2006 tarihli iddianame ile dava konusu edildiği, sanığın bu eylemleri nedeniyle yağma suçundan cezalandırılmasının istendiği, 09.03.2006 tarihinde gerçekleştirdiği eylemlerle ilgili olarak ise 07.04.2006 tarihli iddianame ile kamu davası açıldığı ve dolandırıcılık suçundan cezalandırılmasının istendiği, sanığın ikinci bir dava konusu edilen eyleminin ilk dava konusu edilen eyleminden tamamen farklı olduğu, aynı tarihte işlemiş olduğu eylemleri nedeniyle açılmış mükerrer bir dava olmadığı, sanığın eyleminin sübutu ve nitelendirilmesi konusunda değerlendirme yapılarak bir karar verilmesi gerektiği gözetilmeksizin, “olay daha önce sanık hakkında açılan 2006/66 esas sayılı dosyada yer aldığından, böylece aynı eylemden dolayı tekrar dava açıldığı sonucuna varıldığından” gerekçesiyle CMK’nun 223/7 maddesi uyarınca açılan davanın reddine karar verilmesi,
Usul ve yasaya aykırı olup, sanık .. ve müdahil .. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanık .. ve sanık .. hakkında kurulan hükümlerin kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından sanık ..’nin, mağdur ..’a yönelik eylemi nedeniyle CMUK’nun 326/ son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden kazanılmış hakkının korunmasına, 17/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.