Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/466 E. 2015/331 K. 29.01.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/466
KARAR NO : 2015/331
KARAR TARİHİ : 29.01.2015

Kasten öldürme ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 14.03.2001 tarihli ve 2000/302 esas, 2001/104 sayılı kararı ile 15 yıl ağır hapis, 10 ay hapis ve 1.266.666.Türk lirası ağır para cezasına hükümlü …….’ın, bu cezasının infazı sırasında 4616 sayılı 23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıvermeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun gereğince 18.09.2001 tarihi itibariyle şartla tahliye edilmesini müteakip, deneme süresi içerisinde 23.09.2006 tarihinde işlemiş olduğu ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan dolayı 1 yıl 6 ay hapis ve 1.000.Türk lirası adli para cezası ile cezalandırılması sebebiyle, şartla tahliye kararının geri alınarak ikinci suçun işlendiği 29.03.2006 tarihi ile bihakkın tahliye tarihi olan 11.03.2015 tarihi arasındaki sürenin aynen infazına dair aynı mahkemenin 15.05.2014 tarihli ve 2014/374 değişik iş sayılı kararına hükümlü vekili tarafından yapılan itirazın kabulüne ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2014 tarihli ve 2014/498 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 28.02.2013 tarihli ve 2012/6224 Esas, 2013/1575 sayılı ilamında da belirtildiği üzere, 4616 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 1. fıkrasının 45. bendinin 2 no.lu paragrafının infaz aşamasında verilen koşullu salıverilme kararının geri alınması ile ilgili olarak uygulanma olanağının bulunmadığı, bu hükmün devam eden davalarda verilen davanın kesin hükme bağlanmasının ertelenmesi kararının kaldırılmasına ilişkin olduğu, infaz aşamasında koşullu salıverilmeden sonra koşullu salıverilmenin geri alınması şartlarını gösteren bir hükmün 4616 sayılı Kanun’da yer almadığı, koşullu salıverilmenin geri alınması şartlarını gösteren hükümlerin 765 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 17 ve 5275 sayılı Cezaların İnfazı Hakkında Kanun’un 107. maddelerinde yer aldığı, her iki maddede de koşullu salıverilen hükümlünün denetim süresi içerisinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi durumunda koşullu salıverilme kararının geri alınacağının hüküm altına alındığı, denetim süresi içerisinde işlenen suçun koşullu salıverilme kararı verilen suç ile aynı cins olmasının gerekmediği dikkate alındığında, bu nedenle itirazın reddi yerine, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, anılan kararın bozulması gerektiğinden söz edilerek Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’nün 15.12.2014 gün ve 94660652-105-06-8957-2014-22493/74486 sayılı yazılı istemlerine müsteniden 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi gereğince kanun yararına
I) Olay :
Kasten öldürme ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından hükümlü …..’ın, 15 yıl ağır hapis, 10 ay hapis ve 1.266.666.TL adli para cezası ile cezalandırılmasına dair Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 14.03.2001 tarihli ve 2000/302 Esas, 2001/104 Karar sayılı kararının, Yargıtay 1. Ceza Dairesinin 05.10.2001 tarihli kararı ile onanarak kesinleştiği, kararın infazı sırasında 4616 sayılı Yasa gereğince 18.09.2001 tarihinden geçerli olmak üzere Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.01.2002 tarihli ve 2002/20 Müt. sayılı kararı ile şartla tahliye edildiği, koşullu salıverildikten sonra 23.09.2006 tarihinde işlediği 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan dolayı Kozaklı Asliye Ceza Mahkemesinin 28.03.2013 tarihli ve 2012/86 Esas, 2013/47 Karar sayılı kararı ile 6136 sayılı Kanunun 13/1. maddesi uyarınca 1 yıl 6 ay hapis ve 450.TL adli para cezası ile cezalandırıldığı, bu kararın Yargıtay 8. Ceza Dairesince 01.04.2014 tarihinde onanarak kesinleşmesi üzerine, Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesinin 15.05.2014 tarihli ve 2014/374 D.iş sayılı kararı ile şartla tahliye kararının geri alınmasına, ikinci suç tarihi olan 29.03.2006 tarihi ile artık yıllar hesap edildiğinde bihakkın tahliye tarihi olan 11.03.2015 tarihleri arasındaki 3091 günlük sürenin aynen infazına ilişkin karara hükümlü müdafii tarafından yapılan itiraz üzerine, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2014 tarihli ve 2014/498 değişik iş sayılı kararı ile karar hükümlüye tebliğ edilmediğinden itirazın süresinde yapıldığının kabulü ile itirazın kabulüne ve şartla tahliyenin geri alınmasına karar verildiği, bu kararın bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca yasa yararına bozma isteminde bulunulduğu anlaşılmaktadır.
II) Kanun yararına bozma istemine ilişkin uyuşmazlığın kapsamı:
Hükümlü ……’ın cezasının infazı sırasında koşullu salıverildikten sonra, denetim süresi içerisinde işlediği 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçundan hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilmesi nedeniyle koşullu salıverilmenin geri alınıp alınmayacağı noktasında toplanmaktadır.
III) Hukuksal değerlendirme;
Gerek 22.12.2000 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 4616 sayılı “23 Nisan 1999 tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanun” ile gerekse bu yasanın bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptali üzerine aynı tarihte yeniden düzenlenerek 28 Mayıs 2002 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren ve
daha lehe olan 4758 sayılı “23 Nisan 1999 Tarihine Kadar İşlenen Suçlardan Dolayı Şartla Salıverilmeye, Dava ve Cezaların Ertelenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun”a göre;
A- Madde 2: “…veya şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkum edilenlerin ya da aldıkları ceza herhangi bir nedenle şahsi hürriyeti bağlayıcı cezaya dönüştürülenlerin tabi oldukları infaz hükümlerine göre çekmeleri gereken toplam cezalarından on yıl indirilir. İndirim, verilen her bir ceza için ayrı ayrı değil, toplam ceza üzerinden bir defaya mahsus yapılır. Ancak bir kişinin muhtelif suçlarından dolayı cezaları ayrı ayrı tarihlerde verilmiş olsa bile, bu cezaların toplamı üzerinden yapılacak indirim on yılı geçemez.”
B- Yine gerek Anayasa Mahkemesince iptal edilen 4616 sayılı Yasanın 1/4-2 maddesinde ve gerekse 4758 sayılı Yasanın 1/4-2 maddesindeki “Erteleme konusu suçun dava zamanaşımı süresi içinde bu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlendiğinde, erteleme konusu suçtan dolayı da dava açılır veya daha önce açılmış bulunan davaya devam edilerek hüküm verilir. Bu süre, erteleme konusu suç ile aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlenmeksizin geçirildiğinde, ertelemeden yararlanan hakkında kamu davası açılmaz…” şeklindeki düzenlemedeki -aynı cins suç- kavramını 765 sayılı TCK’nın da yer alan kabahat ve cürüm şeklindeki suç ayrımına göre anlamak gerekir. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın da kabahat ve cürüm ayırımı kaldırılmış, ağır hapis, hapis ve hafif hapis şeklindeki düzenlemeye son verilerek, süresi ne olursa olsun tüm hürriyeti bağlayıcı cezalar – hapis- olarak nitelendirilmiştir.
Nitekim Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 107/12. maddesinde “koşullu salıverilen hükümlünün, denetim süresinde hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlemesi…” şeklindeki düzenlemede konu açıklığa kavuşturulmuştur.
Sonuçta, bihakkın tahliye süresi içinde işlenen ikinci suçun para cezası gerektiren suç dışında hapis cezasını gerektiren kasıttı bir suç olması, birinci suçtan dolayı verilen koşullu salıverilme kararının geri alınmasını gerektirecektir.
Koşullu salıverilme kararının geri alınmasını gerektiren ikinci suç tarihi 23 Nisan 1999’dan sonra olup, geri alma kararı da bu tarihten sonra olduğundan geri alınan süre ile ilgili olarak gerek 4616 sayılı yasa ve gerekse bu yasanın bazı maddelerinin Anayasa Mahkemesince iptali üzerine aynı konuda yeniden düzenlenen 4758 sayılı yasadaki çekilmesi gereken cezadan 10 yıllık indirimden yararlanılamaz. Somut olayda denetim süresi içerisinde işlenen suçun koşullu salıverilme kararı
verilen suç ile aynı cins olması gerekmemektedir. Denetim süresi içerisinde işlenen ikinci suçun kasıtlı bir suç olması, bu suçun hapis cezasını gerektiren bir suç olması ve bu suç nedeniyle hapis cezası verilmiş olması yeterlidir. Her ne kadar şartla tahliyenin geri alınması kararında ikinci suç tarihi “23.09 2006” yerine, “29.03.2006” olarak gösterilmesi hatalı ise de bu husus mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası kabul edilerek, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesince itirazın reddine karar verilmesi gerekirken itirazın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmediğinden, yasaya aykırı bulunan Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2014 tarih ve 2014/498 değişik iş sayılı kararının bozulması yoluna gidilmiştir.
V) Sonuç ve Karar:
Bu nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının istemi yerinde görüldüğünden, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11.06.2014 tarih, 2014/498 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK’nın 309. maddesi uyarınca (BOZULMASINA), diğer işlemlerin yapılabilmesi için dosyanın Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 29/01/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.