Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/462 E. 2015/3574 K. 02.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/462
KARAR NO : 2015/3574
KARAR TARİHİ : 02.06.2015

MAHKEMESİ : Ağır ceza Mahkemesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürme

1- Suça sürüklenen çocuk, cezaevinden gönderdiği 20.12.2013 ve 20.03.2014 havale tarihli dilekçelerle cezasının onaylanmasını istemiş ise de; Bu tarihlerde 18 yaşını doldurmadığı nazara alınarak temyizden vazgeçme iradesine itibar edilmemiş, müdafiinin temyiz istemine göre inceleme yapılmıştır.
2- Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ….’nin nitelikli kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebinin bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, Ancak;
a) Suça sürüklenen çocuğun, daha önceden yaptığı plan doğrultusunda, bayram namazından sonra camiden ayrılmayarak maktülün yalnız kalmasını beklediği, fırsatını bulduğu sırada saldırarak 34 adet bıçak darbesi vurduğu, bununla da yetinmeyerek kafasını kesip vücudundan ayırarak öldürdüğü olayda, 27.10.2012 tarihli savcılık ve sorgu ifadelerinde “…cebinden çıkardığı bıçakla bana sen beceriksizsin benim kadar iyi çalışmıyorsun seni vuracağım diyerek saldırdı, ben de elindeki bıçağı sol elimle tuttum, bıçak beni yaraladı, bu arada yere düştü, yere düşünce bıçağı aldım, canım da yanmış olduğu için şuurumu kaybettim, kendisine vurmaya başladım…” şeklindeki savunmasından, örgüt emriyle üç kişi olarak cinayeti işlediklerine dair 09.11.2012 tarihli C.Başsavcılığı ve inkara yönelik duruşma ifadelerinde döndüğü, ilk ifadesinde yer alan maktülün bıçakla saldırması hususunun doğru olmadığının anlaşıldığı, sonuç itibariyle maktulden kaynaklanan ve suça sürüklenen çocuğa yönelen haksız fiil olarak nitelendirilebilecek herhangi bir söz ve davranış bulunmadığı halde, daha az ceza almaya yönelik savunmaya itibar edilerek TCK’nun 29. maddesinin uygulanması,
b) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde suça sürüklenen çocuktan tahsiline karar verilmesi,
c) Kabule göre de; TCK.nun 29. maddesi uyarınca 1/4 oranında indirim uygulanması sırasında 14 yıl 7 ay 15 gün hapis cezası yerine 14 yıl 11 ay 15 gün şeklinde fazla ceza tayini,
Yasaya aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), 02/06/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.