YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3785
KARAR NO : 2015/4770
KARAR TARİHİ : 07.10.2015
1) Suça sürüklenen çocuk müdafiinin, ceza miktarları itibariyle yasal şartları taşımayan duruşmalı inceleme isteminin, CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, suça sürüklenen çocuk ..’in mağdurlar .. ve ..’ye yönelik eylemlerinin sübutu kabul, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, savunmaları değerlendirilip inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, suça sürüklenen çocuk müdafiinin sübuta, meşru savunmaya, meşru savunmada sınırın aşıldığına yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
A) Her ne kadar yargılama sırasında Gaziantep Üniversitesi Şahinbey Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nden alınan 26.02.2014 tarihli raporda suça sürüklenen çocuğun ayakta yapılan muayenesinde cezai ehliyetinin tam olduğu belirtilmiş ise de; raporu düzenleyen doktorların uzmanlık alanları bilinmemekle birlikte muayene bulgularında “eşik altı düzeyde paranoid” ve “borderline kişilik” özelliklerine sahip olduğunun
saptanması, müdafii tarafından suça sürüklenen çocuğun daha önce ruhsal bir takım sorunlar nedeniyle tedavi gördüğünün belirtilmesi karşısında, dava dosyası ile birlikte İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevkinin yapılmasından, suçu işlediği sırada 5237 sayılı TCK’nun 32/1-2. maddesi kapsamında işlediği fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılayamayacak veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğini önemli derecede azaltacak şekilde bir akıl hastalığının bulunup bulunmadığı konusunda Gözlem İhtisas Dairesinde müşahadeye tabi tutulduktan sonra 4. İhtisas Kuruluna gönderilerek rapor aldırılmasından, alınan raporlar arasında çelişki bulunması halinde ise Adli Tıp Genel Kurulunda muayene de edilmek suretiyle rapor temin edilmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hükümler kurulması,
B) Kabule göre de;
Oluşa, tüm dosya kapsamına ve özellikle görgü tanığı ..’in olaydan hemen sonra kollukta verdiği beyana göre, alkol içerek taşkınlık yapan ve etrafa küfürlü sözler sarfeden mağdurların, suça sürüklenen çocuğa da sövdükleri ve ellerindeki bira şişelerini kırarak saldırıp doktor raporunda belirtildiği üzere basit tıbbi müdahale ile giderilecek şekilde yaraladıkları, olay yerinden kaçan ve bu duruma öfkelenen suça sürüklenen çocuğun, yanına aldığı 3-4 kişiyle birlikte olay yerine dönerek bıçakla mağdurları hayati tehlike geçirmelerine, ayrıca mağdur ..’ın safra kesesinin alınmasına neden olacak şekilde birer kez yaraladıktan sonra kendiliğinden eylemine son vererek suç yerinden uzaklaştığı anlaşılan olayda,
a-) Suça sürüklenen çocuğun eylemlere bağlı ortaya çıkan kastının yaralamaya yönelik olduğu ve bıçakla hayati tehlike oluşturacak şekilde yaralama, organlardan birinin işlevinin yitirilmesine neden olacak biçimde yaralama suçlarından temel cezaların üst sınıra yakın şekilde tayini suretiyle ayrı ayrı hükümler kurulması gerektiği gözetilmeden, yanılgılı değerlendirme sonucu suçların niteliğinde hataya düşülerek kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından mahkumiyet kararları verilmesi,
b-) Sövme ve kırık şişeyle yaralama şeklindeki ilk haksız hareketin mağdurlardan geldiği, bu haksız davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında cezaların dörtte birinden dörtte üçüne kadar indirimini öngören TCK’nun 29. maddesinin uygulanması sırasında makul indirimler yerine yazılı şekilde 1/3 oranında indirim tatbikiyle suça sürüklenen çocuğa fazla cezalar tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, suça sürüklenen çocuk müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi (BOZULMASINA), hükmolunan cezaların miktarı ve temyiz incelemesi dışındaki tutukluluk süresi nazara alınarak suça sürüklenen çocuk müdafiinin tahliye talebinin reddine, 07/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.