Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/346 E. 2015/3970 K. 17.06.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/346
KARAR NO : 2015/3970
KARAR TARİHİ : 17.06.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın eyleminin sübutu kabul, bozma sebebi saklı kalmak kaydıyla tahrike ve takdire ilişen cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma sebebi dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafıinİn ve Cumhuriyet savcısının yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, olay günü sanığın eşi ile mağdurun birlikte yaşadığı kardeşinin tartıştığı, sanığın araya girip kavgayı ayırdığı, olayı haber alan mağdurun olay yerine gelip doğrudan sanığa saldırarak vurduğu, sanığın bıçak çıkararak mağduru üçü göğüse nafiz, hemopnömotoraksa ve hayati tehlike geçirmesine neden olan altı bıçak darbesi ile yaraladığı, daha sonra ambulans çağrılmasına, yaralarına tampon yapılmasına ve hastaneye götürülmesine katkı sağladığı anlaşılan olayda,
1- Sanık hakkında TCK’nun 36. maddesi uyarınca gönüllü vazgeçme hükümleri uygulanıp, meydana gelen neticeye göre kasten yaralama suçundan, zarar ve tehlikenin ağırlığı nazara alınarak alt sınırdan epeyce uzaklaşılmak suretiyle cezalandırılması gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde kasten öldürmeye teşebbüs suçundan hüküm kurulması,
2- Mağdurdan gelen haksız eylemin ulaştığı boyuta göre, 1/4’den 3/4’e kadar ceza indirimi öngören TCK’nun 29. maddesi uyarınca asgari düzeyde haksız tahrik indirimi yapılmasının yeterli olduğunun gözetilmemesi,
3- Kabule göre de; 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak, makul bir ceza verilmesi yerine, 10 yıl hapis cezasına hükmolunarak eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 17/06/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.