YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3432
KARAR NO : 2015/4787
KARAR TARİHİ : 08.10.2015
Tebliğname No : 1 – 2014/206676
MAHKEMESİ : Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR VE NO : 09/04/2014, 2014/120 (E) ve 2014/100 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs
1-a)Sanık .. müdafiinin bir haftalık yasal süre içinde gerçekleşmediği anlaşılan duruşmalı inceleme talebinin CMUK’nun 318. maddesi uyarınca reddine karar verilmiş,
b-)Suça sürüklenen çocuk ..’ ın 18 yaşını doldurmaması nedeniyle 03.04.2014 ve 09.04.2014 tarihli oturumların kapalı yapılması ve hükmün de kapalı şekilde tefhim edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi ise telafisi mümkün olmayan hata olarak kabul edilmiştir.
2-) Dosya içinde yer alan ve temyiz incelemesinde heyetçe izlenen CD görüntülerine, mağdura yönelik iki kez saldırı girişimi bulunmasına ve araya girenlerin ciddi engel oluşturmasına göre mahkemenin eylemleri kasten öldürmeye teşebbüs olarak nitelendirmesine dair kabul ve gerekçelerinde bir isabetsizlik görülmediğinden tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.
3-)Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık .. ile suça süreklenen çocuk ..’ın mağdur ..’e karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde
suçların niteliği tayin, suça sürüklenen çocuk .. yönünden yaş küçüklüğü ve her iki sanık yönünden takdiri indirim sebepleri takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bir isabetsizlik görülmediğinden sanık müdafiinin delillerin hatalı değerlendirildiğine, faillik ilişkisi bulunmadığına yasal savunmaya, suç kastına, suça sürüklenen çocuk müdafiinin ise eksik incelemeye, suç vasfına, şüpheli hususların lehe değerlendirilmesi gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA, ceza miktarlarına ve temyiz incelemesi dışında tutuklulukta geçen sürelere göre tahliye taleplerinin reddine, 08/10/2015 gününde üye ..’nin eylemlerin kasten yaralama suçlarını oluşturması nedeniyle hükümlerin bozulması gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Sanıklarla müştekinin önceden birbirlerini tanımadıkları ve aralarında öldürmeyi gerektirir bir husumetin de bulunmadığı, olay tarihinde müştekinin arabasıyla bir arkadaşını beklediği sırada yan bakma konusundan çıkan tartışmanın başladığı, tartışmanın kavgaya dönüştüğü, kavga ortamında müştekinin tek bıçak darbesiyle yaralandığı, mağdurun yaralanmasına müteakip sanıkların olay yerinden kaçarak uzaklaştıkları olayda sanıkların kastının öldürmeye teşebbüs olduğu görüşüne katılamıyorum. Şöyleki;
Eylemin hangi suç niteliğine uyduğunun belirlenebilmesi sanık ya da sanıkların iradelerinin (suç kasıtlarının) belirlenmesiyle mümkün olabilecektir. Suç kastı sanıkların iç dünyasını ilgilendiren iradesinin belirlenmesinde sanıkların olay öncesi, olay anı ve olay sonrası dışa yansıyan davranışları ölçü olarak alınmaktadır. Suçun insan öldürmeye teşebbüs mü ya da yaralama mı olduğunu belirleyebilmek için Yargıtay CGK.nun 2012/158-212 kararı ve emsal kararlarında vurgulandığı üzere; fail ile mağdur arasındaki husumetin nedeni ve derecesi, sanığın eylemde kullandığı aletin niteliği, darbe sayısı ile mesafesi, mağdurun vucudunda meydana gelen yaralanmanın yerleri, yaraların nitelik ve nicelikleri, hedef seçme olanağının bulunup bulunmadığı, olayın akışı ve nedeni, failin işlemeyi amaçladığı suçun oluşmasına engel bir neden olup olmadığı hususlar araştırılıp tüm bu olgular değerlendirilip sanığın kastı belirlenecektir. Sanıklarla mağdurun birbirlerini tanımadıkları ve öldürmeyi gerektirir bir husumetin de bulunmadığı, ters bakma nedeniyle çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi, hareketli ortamda hedef seçme imkanının bulunmaması, mağdurdaki yaranın tek darbe olması, sanıkların saldırılarını engelleyeci ciddi bir engelin bulunmaması ve sanıkların eylemlerine kendiliğinden son vererek olay yerinden kaçarak uzaklaşmaları bir bütün halinde değerlendirildiğinde sanıkların eylemlerinin öldürmeye teşebbüs kastıyla değil, yaralama kastıyla hareket ettikleri ve TCY 86/1, 3-e, 87/1-d-son maddeleri gereğince cezalandırılmaları gerekirken, öldürmeye teşebbüsten cezalandırılması yönündeki çoğunluk görüşüne katılmadığımdan yerel mahkeme hükmünün bozulması düşüncesindeyim.08/10/2015