Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/3365 E. 2015/4491 K. 14.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3365
KARAR NO : 2015/4491
KARAR TARİHİ : 14.09.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten yaralama ve bu suça azmettirme, iştirak halinde kasten yaralama, suç üstlenme ve 6136 sayılı Yasaya muhalefet.

1- Sanık …. hakkında, suç üstlenme suçundan da cezalandırılması istemiyle kamu davası açıldığı, ancak bu suçla ilgili bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından, mahkemesince dava zamanaşımı süresince bir hüküm kurulması mümkün görülmüştür.
2- Sanık …. hakkında, mağdur Hikmet’e karşı kasten yaralama ve suç üstlenme suçlarından CMK’nun 231/5.maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, aynı Yasanın 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, söz konusu kararların itiraz merciince incelenmesi mümkün görülmüştür.
3- Sanık …. hakkında, TCK’nun 58. maddesi gereğince tekerrüre esas ..Asliye Ceza Mahkemesinin 10.04.2007 tarihinde kesinleşen 2007/46 esas ve 2007/195 karar sayılı erteli hapis ile adli para cezasına dair ilamın bulunmasına rağmen, tekerrür hükümlerinin uygulanmaması aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4- Sanık … hakkında, adli sicil kaydında birden fazla tekerrüre esas hükümlülüğü bulunmasına rağmen, TCK’nun 58. maddesi gereğince tekerrür hükümleri uygulanırken en ağır olan .. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/46
esas ve 2007/195 karar sayılı ilamı yerine, .. Asliye Ceza Mahkemesinin 2007/753 esas, 2007/66 karar sayılı ilamının tekerrüre esas alınması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
5- Olayın başından beri sanıklar ….’ın diğer sanıklar … ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek fiil üzerinde ortak hakimiyet teses ettikleri anlaşılmakla, sanıklar … haklarında mağdur ..’i kasten yaralama ve sanık … hakkında mağdur …’i kasten yaralama suçlarından kurulan hükümlerde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamenin sanıklar ..’ın TCK’nun 39. maddesi gereğince yardım eden sıfatıyla cezalandırılmaları gerektiği yönündeki bozma öneren düşünce benimsenmemiştir.
6- Sanıklar …’ın mağdurların alkol aldıkları birahaneye gittikleri, içeriği bilinmeyen bir konuyu konuşmak için mağdurlarla beraber birahanenin üst katına çıktıkları, sanık ..’ın, ..’e hitaben “sıkayım mı” dediği, …’in de “sık hepsine” demesi üzerine ..’ın mağdurlara doğru ruhsatsız tabancasıyla ateş ettiği, mağdur ..’in sağ uyluk bölgesinden 3. derece kırık, uzuv zaafı ve hayati tehlike geçirecek şekilde, mağdur …’in ise sol dizinden basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaralandığı, çevredekilerlin araya girmesiyle sanıkların olay yerinden ayrıldıkları olayda, olayın oluş şekli ve yaraların niteliği birlikte değerlendirildiğinde, sanıklar hakkında mağdur ..’e karşı TCK’nun 86/1. maddesi uyarınca, TCK’nun 3. ve 61. maddesindeki ilkeler doğrultusunda, 1 ile 3 yıl arası sonuca etkili olacak şekilde makul bir temel ceza belirlenmesi gerekirken, tem cezanın yazılı şekilde 1 yıl olarak belirlenmesi; sanıklar hakkında mağdur Hikmet’e karşı TCK’nun 86/2. maddesi uyarınca, TCK’nun 3. ve 61.maddesindeki ilkeler doğrultusunda 4 ay ile 1 yıl arası makul bir temel ceza belirlenmesi gerekirken, temel cezanın yazılı şekilde 4 ay olarak belirlenmesi suretiyle eksik ceza tayini aleyhe temyiz olmadığından bozmak nedeni yapılmamıştır.
7- Sanıklar …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralama, …. hakkında mağdur ..i kasten yaralamaya azmettirme, sanıklar …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralama, sanık …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralamaya azmettirme ile sanık …. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden yapılan incelemede;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıklar …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralama, …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralamaya azmettirme, sanıklar …. hakkında mağdur ..’i kasten yaralama, sanık ….. hakkında mağdur ..’i kasten yaralamaya azmettirme ile sanık …. hakkında 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasıfları tayin edilerek, takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanıklar .. müdafiinin sübuta, haksız tahrikin bulunduğuna, sanıklar .. müdafilerinin sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
a- Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Yasanın 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği, bu ücretlerin .. bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, yazılı şekilde zorunlu müdafii ücretinin sanıklardan tahsiline karar verilmesi, Yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, CMUK’un 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak,
b) Hüküm fıkrasının yagılama giderine mahsus bölümünde yer alan ve sanıklardan tahsiline karar verilen “840,00.TL” müdafii ücretinden ibaret yargılama giderlerinin hükümden çıkartılarak, toplam “937,15.TL” olarak tesbit olunan miktarın “97,15.TL” olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin, tebliğnamedeki düşünceye kısmen uygun olarak (ONANMASINA), 14/09/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.