Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/3243 E. 2016/673 K. 22.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/3243
KARAR NO : 2016/673
KARAR TARİHİ : 22.02.2016

MAHKEMESİ : 4. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 15/11/2013, 2013/9 (E) ve 2013/444 (K)
SUÇ : Kasten öldürme

TÜRK MİLLETİ ADINA

1) Sanık . hakkında maktul . kasten öldürme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık . maktul . kasten öldürme suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, haksız tahrike ilişen cezayı azaltıcı sebebin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin usule, takdiri indirim yapılması gerektiğine, haksız tahrikin derecesine, katılanlar vekilinin suç vasfına, haksız tahrikin
uygulanmaması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
24.11.2015 günlü Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu maddeyle yaptığı uygulamanın hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan, 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine”, şeklinde değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
2) Sanık . hakkında maktul . kasten öldürme suçundan kurulan hükmün incelenmesinde;
Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, maktul . olay günü, kiracıları olan sanıkların evinde bulunduğu sırada çok sayıda bıçak darbesiyle yaralanarak öldürüldüğü olayda, Emniyet Genel Müdürlüğü Kriminal Polis Laboratuvarları Dairesi Başkanlığı’nın 23/10/2012 tarihli Ekspertiz Raporuna göre sanık . ait olan bir çift ayakkabının sol teki ile pantolon üzerinde bulunan kan lekelerinin majör olarak belirlenen genotip özelliklerinin maktul . genotip özellikleri ile uyumlu olduğu, sanığa ait tişört üzerindeki kan lekesinin maktulün genotip özellikleri ile karışık olduğunun tespit edildiği, Adli Tıp Kurumu Biyoloji İhtisas Dairesinin 20/06/2013 tarihli raporunda ise, sanık . pantolonunun ön yüzünde her iki paça bölgesinde tespit edilen kan lekelerinin “sıçrama kan lekesi modeli” özelliği taşıdığı, bu kan lekesi modelinin pantolon üzerindeki yerleşimi ve kan lekelerinin doğrultuları dikkate alındığında kan bulunan bir yüzeye tekrar kan damlaması sırasında oluşan ikincil kan damlalarının oluşturduğu, bu modelin oluşabilmesi için pantolonu giyen kişinin kan dökmekte olan kan kaynağının (yaranın) yakınında olması, lekelerin pantolonun ön yüzünde yer almasından dolayı kan kaynağına (yaraya) yüzünün dönük olması ve kan kaynağının yerden belirli bir mesafe yüksekte olması (yaralanan kişinin yerde yatar pozisyon dışında herhangi bir pozisyonda bulunması) gerektiği kanaatinin bildirildiği, bu raporlar nazara alındığından sanık Seda’nın kasten öldürme suçu işlendiği esnada maktulün yakınında, sanığın yanında bulunduğu, olay yeri inceleme raporuna göre olayın meydana geldiği evin mutfak bölümünde bulunan çöp kovası içerisinde 3 adet sap kısımları kırılmış bıçak ile iki adet meyve bıçağı bulunduğu, yakalama tutanağına göre de çöp kovası içinde bulunan bıçakların üzerinde kan lekelerinin bulunduğu,
sanık . bu bıçakların tümünü mutfaktan alarak merdivenlerin bulunduğu olay mahalline beraberinde getirmesi hayatın olağan akışına uygun olmadığından, bıçakların en azından bir kısmının sanık tarafından getirilerek diğer sanık . verilmiş olduğunun kabulü gerektiği, sanığın . fiilini benimsemediğine ilişkin bir söz veya eyleminin de olmadığı anlaşılmakla, olayda sanık . olayın başlangıcından itibaren, hakkında verilen hüküm düzeltilerek onanan sanık .ile birlikte olay yerinde olup fikir, eylem ve irade birliği içerisinde hareket ederek kasten öldürme fiili üzerinde müşterek hakimiyet kurmak suretiyle fail olarak olaya katıldığının, sonrasında sanık . ile birlikte olay yerinden ayrılmak üzereyken yakalandıklarının anlaşılması karşısında, sanığın hafif derecede tahrik altında kasten öldürme suçundan sorumlu tutulması gerekirken, mahkumiyeti yerine yanılgılı değerlendirme sonucu beraatine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK.nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak BOZULMASINA, 22/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.