Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/2985 E. 2015/4366 K. 08.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2985
KARAR NO : 2015/4366
KARAR TARİHİ : 08.07.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs etmek

Sanık … hakkında katılan …’ı tasarlayarak öldürmeye teşebbüs, katılan …’u kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın katılan …’yi tasarlayarak öldürmeye teşebbüs suçunun ve katılan …’ya yönelik eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde katılan …’yi öldürmeye teşebbüs suçunun niteliği tayin, cezaları azaltıcı bir sebep bulunmadığı takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin eksik incelemeye, mağdur …’ya yönelen eylem yönünden öldürme kastının bulunmadığına yönelen, katılanlar vekilinin eksik incelemeye, katılanlar yönünden adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre; ressam olan katılan …’nin … Derneği Başkanı, katılan …’un ise …’nin asistanı olduğu, sanık …’in, olay tarihinden yaklaşık bir hafta önce kendisi ile aynı dünya görüşünü benimsemediğini düşündüğü katılan …’yi öldürmeye karar vererek hakkında bilgi toplamaya başladığı, olay günü … ‘nde bir etkinliğe iştirak edeceğini öğrenince yanına komando bıçağını alarak katılımcı görüntüsüyle toplantı salonuna girdiği, etrafı gözlemleyerek konuşmaları dinlediği,
…’nin salondaki konuşması bittikten sonra yanında … olduğu halde sanat merkezinin otoparkına yönelmesi üzerine takip ettiği, …’yı …’nin koruması zannettiği, …’yi öldürme fiilini araç içinde gerçekleştirmeyi planladığı, …’ye yaklaşıp …’e gideceğini söyleyerek kendisini de otomobiline almasını istediği, katılanın …’e gideceğini beyan edip aracına yönelmesi üzerine emanette kayıtlı bıçağını çıkartarak sertçe sağ arka karın boşluğuna sapladığı, …’yi sağ batın bölgesinden karaciğerde kopmaya, bağırsaklarda harabiyete, duadenumda kesiye neden olacak ve hayati tehlike oluşturacak, kendisine engel olmak isteyen katılan …’yı ise karın bölgesinden kolonda ve ince bağırsakta harabiyete, duadenumda kesiye ve hayati tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı, otopark görevlilerinin müdahalesi üzerine paniğe kapılarak olay yerinden kaçtığı anlaşılan olayda;
1-) Katılan … yönünden; meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı birlikte dikkate alındığında, 13 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi uyarınca, alt sınır ile üst sınır arasında makul bir ceza verilmesi yerine, 15 yıl hapis cezası verilerek eksik ceza tayini,
2-a-) Sanığın, katılan …’a yönelik eyleminin, …’ye karşı işlemekte olduğu “öldürme” suçunun işlenmesini kolaylaştırmak amacı ile öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturduğu, TCK’nun 82/1-h ve 35. maddeleri gereğince cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yanılgılı değerlendirme ile aynı Yasanın 81/1 ve 35. maddeleri uyarınca hüküm kurulması,
b ) Kabul ve uygulamaya göre de;
Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi uyarınca yapılan uygulamada, meydana gelen tehlike ve zararın ağırlığı birlikte değerlendirilerek, alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza tayini yerine, 10 yıl hapis cezası verilmesi,
3- ) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239, 5320 sayılı Yasanın 13. maddelerine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesine göre, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeden, zorunlu müdafii ücretinin tahsiline karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık müdafii ve katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, kısmen re’sen de temyize tabi bulunan hükümlerin CMUK’nun 321. maddesi uyarınca tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 08/07/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.