Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/2706 E. 2015/4824 K. 12.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2706
KARAR NO : 2015/4824
KARAR TARİHİ : 12.10.2015

1-) Cumhuriyet savcısının, 22.01.2014 tarihli hükme karşı yasal süreden sonra 25.03.2014 tarihinde yapmış bulunduğu temyiz istemini CMUK’nun 310- 317. maddeleri uyarınca reddine,
2-) Sanıklar Mustafa ve Ufuk hakkında maktül Cem’i kasten öldürme suçundan TCK’nun 37/1, 29, 62. maddeleri uyarınca 15’er yıl hapis cezasıyla cezalandırılmalarına ilişkin olarak kurulan hükümlerin; Dairemizin 23.09.2013 tarih, 2013/227 esas, 2013/5006 karar sayılı ilamıyla “Dosya içeriğine ve mevcut delillere göre; olay gecesi sanıklar Şükrü, Mustafa ve Ufuk’un eğlenmek için gittikleri, sanık Ufuk ile maktül arasında barın tuvaletinde alkolün de etkisiyle birbirine ters baktıkları gerekçesiyle tartışma çıktığı, maktülün sanık Ufuk’a hakaret edip, tehdit ettiği, barda görevli bulunan personelin kendilerini tartışmamaları konusunda uyardıkları, sanık Ufuk ve maktülün önde, diğer sanıklar ile maktülün kardeşi Fatih ve kız arkadaşının arkada olmak üzere dışarıya çıktıkları, dışarıda maktülün sanıklara küfür ettiği, sanık Mustafa’nın maktüle saldırdığı birbirlerine yumrukla vurdukları, bu sırada sanıklar Ufuk ve Şükrü’nün de maktüle saldırdıkları, sanık Şükrü’nün bıçakla maktülün göğüs bölgesine vurduğu, otopsi raporuna göre maktülün göğüs ön yüz orta hatta her iki meme başı hizasının hemen altına isabet eden bıçak darbesine bağlı kalp harabiyeti ve kanaması sonucu gelişen kardiyak tamponattan dolayı öldüğü, alt dudağında iki adet 0.5 cm çapındaki raddi yaranın bulunduğu olayda; sanıklar Mustafa ve Ufuk’un diğer sanık Şükrü ile fikir birliği içerisinde hareket ettiğini kabule yetecek kesin ve yeteri deliller bulunmadığı, sanıkların ani gelişen kavgada maktüle yumrukla vurma ve saldırma şeklindeki eylemlerinin, suça doğrudan katılma ya da suça yardım olarak kabul edilemeyeceği, sanıkların maktule yönelik eylemleri ile ilgili olarak hukuki durumlarının TCK.nun 86. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği” gerekçesiyle bozulmasına ve mahkemece 22.01.2014 tarihli oturumda bozma ilamına uyulmasına karar verilmesine rağmen, sanıkların maktüle yönelik eylemleri ile ilgili olarak TCK’nun 86. maddesi uyarınca hiçbir değerlendirme yapılmaksızın ve bozmanın gereği yerine getirilmeksizin yazılı şekilde sanıkların beraatlerine karar verilmesi suretiyle bozma ilamının etkisiz kılınması,
Yasaya aykırı ve katılanlar Hatice ve Fatih vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, sanıklar hakkında kurulan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceden farklı gerekçeyle BOZULMASINA, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.