Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/2280 E. 2015/5389 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2280
KARAR NO : 2015/5389
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/148300
MAHKEMESİ : Gebze 1. Ağır Ceza Mahkemesi
KARAR VE NO : 13/03/2014, 2013/221 (E) ve 2014/127 (K)
SUÇ : Kasten öldürme

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık E.. Y..’ın maktul C.. Ö..’i “kasten öldürme” suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen sebeplerden bozma sebebi saklı kalmak üzere haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, katılanlar İ.. Ö.. ve Ş.. Ö.. vekilinin kararın usul ve yasaya aykırı olduğuna ilişen sanık müdafiinin sübuta, suç vasfına, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Oluşa ve dosya içeriğine göre, maktul Cüneyt’in, sanık Emre’nin dayısı olduğu, Emre’nin kızkardeşi Emine’nin Abdullah isimli kişi ile evlenmesi üzerine cezaevinde hükümlü olarak bulunan Cüneyt’in telefonla aradığı Emre’ye hitaben “kız kardeşine sahip çıkamadın, nasıl erkeksin, Abdullah ona kocalık edemez, gidin onu oradan alın, ben kendisine tecavüz ettim.” şeklinde sözler sarf ettiği, benzer sözleri ablası Aslı’ya da telefonla söylediği, bu sözler nedeni ile aralarında gelişen uyuşmazlığın adli mercilere şikayete konu edildiği, Cüneyt’in 2013 yılı Şubat ayında cezaevinden tahliye olduğu, olay günü annesi ile evlerinden çıkan Emre’nin sokak başında Cüneyt ile karşılaştıklarında Cüneyt’in Emre’nin annesi Aslı’ya sinkaflı ve tehditvari sözler söylediği, Aslı’nın baygınlık geçirdiği, akabinde Emre’nin yakın yerde bulunan eve gidip av tüfeğini alarak annesi Aslı ile tartışmaya devam eden Cüneyt’i hedef alıp ateş ederek onu öldürdüğü anlaşılan olayda,
1-) Maktul Cüneyt’ten kaynaklanan haksız eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut gözetilerek haksız tahrik dolayısıyla 12-18 yıl arasında indirim öngören 5237 sayılı TCK’nun 29. maddesi gereğince uygulama yapılırken makul düzeyde indirim yapılması yerine yazılı şekilde çok daha vahim hallerde uygulanması gereken biçimde en üst sınırdan indirim yapılarak 12 yıl ceza verilmesi,
2-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında sanık ve katılanlar için Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ve vekil ücretlerinin yargılama gideri olarak alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde sanıktan tahsiline karar verilmesi,
Bozmaya gerektirmiş olup, sanık müdafii ile katılanlar İ.. Ö.. ve Ş.. Ö.. vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.