YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/207
KARAR NO : 2015/2381
KARAR TARİHİ : 15.04.2015
Tebliğname No : 1 – 2014/30446
MAHKEMESİ : Akhisar Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 26/09/2013, 2012/116 (E) ve 2013/325 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs, kasten yaralama, 6136 sayılı Yasaya aykırılık
Sanık ve müdafiinin hükümleri sadece bu sıfatla temyiz ettikleri kabul edilerek yapılan incelemede;
1-) Sanık hakkında katılan kasten silahla yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden;
a-) Adli sicil kaydına ve onaylı ilam örneğine göre; şartları oluştuğu halde, TCK’nun 58. maddesinin uygulanmaması,
b-) Kasten silahla yaralama suçunda TCK’nun 61/1. maddesi uyarınca; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesinde kullanılan araç, suçun işlendiği zaman ve yer, failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı, failin güttüğü amaç ve saiki dikkate alınarak temel cezanın alt sınırdan uzaklaşılarak tayini yerine, alt sınırdan ceza verilerek eksik ceza tayini, Aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
2-) Sanıklar hakkında katılan kasten silahla yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık, sanık hakkında katılan kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin incelenmesinde;Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanıkların suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suçların nitelikleri tayin, takdire ilişen cezaları azaltıcı sebebin nitelikleri takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip kısmen reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri, düzeltme ve bozma nedenleri dışında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ve müdafiinin, sanık müdafiinin ve sanık bir nedene dayanmayan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddiyle,
A-) Sanıklar hakkında katılan kasten silahla yaralama ve 6136 sayılı Yasaya aykırılık suçlarından kurulan hükümler yönünden;Sanıkların belli haklardan yoksun bırakılmalarına dair uygulama yapılırken TCK’nun 53/1-c maddesindeki hakları kullanmaktan aynı yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezalarının infazları tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kendi alt soyları üzerinde kullanmaktan ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmalarına karar verilmesi ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince, sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretinin tahsiline hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanması gerektiği gözetilmeksizin, zorunlu müdafii ücretinin tahsiline karar verilmesi yasaya aykırı ise de, bu hususlar yeniden yargılama yapmayı gerektirmediğinden, CMUK’nun 322. maddesinin tanıdığı yetkiye dayanılarak; TCK’nun 53. maddesinin uygulandığı bölümün hüküm fıkrasından çıkartılarak yerine, sanıklar hakkında hükmolunan hapis cezasının kanuni sonucu olarak TCK’nun 53/1-a,b,c,d,e maddesinde belirtilen hakları kullanmaktan aynı Yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi altsoyları üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından getirilen kısıtlamanın ise 53. maddenin 3. fıkrası uyarınca şartla salıverilme tarihine kadar geçerli olduğunun hüküm fıkrasının mahsus bölümüne eklenmesine ve sanık atanan zorunlu müdafiiye verilen ücretin yargılama giderlerinden çıkartılmasına karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA,
B-) Sanık hakkında katılanı kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hüküm yönünden;
a-) Oluşa, tüm dosya kapsamına ve mahkemenin kabulüne göre; katılan Raşit ile sanık Ramazan arasında çıkan tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Raşit’in üzerinde taşıdığı ruhsatsız tabancasının kabzasıyla, vücudunun değişik yerlerine vurarak sanığı darp ettiği, akabinde yakın mesafeden bir el ateş edip bu kez sanığı bacağından yaraladığı, bunun üzerine Ramazan’ın aracına giderek aldığı av tüfeğiyle ateş ederek olay yerinden kaçmakta olan katılanı bacaklarından ve sırtından yaraladığı olayda; katılandan kaynaklanan haksız fiil niteliğindeki davranışların niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alınarak 1/4 ile 3/4 arasında indirim öngören TCK’nun 29. maddesinin uygulanması sırasında makul oranda indirim yapılması gerekirken, 1/4 oranında indirim yapılarak fazla ceza tayini,
b-) Sanığın belli haklardan yoksun bırakılmasına dair uygulama yapılırken TCK’nun 53/1-c maddesindeki hakları kullanmaktan aynı Yasanın 53/2. maddesi uyarınca hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar, velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini kendi alt soyu üzerinde kullanmaktan ise koşullu salıverme tarihine kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi,
c-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesi son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-e maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu Gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince,
sanık için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiiye verilen ücretin tahsiline hükmedilemeyeceği, bu ücretin Adalet Bakanlığı bütçesinde bu amaçla ayrılan ödenekten karşılanacağı gözetilmeksizin, zorunlu müdafii ücretinin tahsiline karar verilmesi,
d-) Kabule göre de; TCK’nun 62/1. maddesiyle yapılan indirim sırasında “8 yıl 1 ay 15 gün hapis” cezası yerine “7 yıl 13 ay 15 gün hapis” şeklinde eksik ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş olup, sanık ve müdafiinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’nun 321.maddesi uyarınca kısmen tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 15/04/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.