Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/2054 E. 2015/5421 K. 11.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/2054
KARAR NO : 2015/5421
KARAR TARİHİ : 11.11.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/96945
MAHKEMESİ : Karaman Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 31/01/2014, 2013/113 (E) ve 2014/12 (K)
SUÇ : Kasten öldürme ve bu suça yardım, mala zarar verme ve bu suça yardım, kasten yaralama ve bu suça yardım, kasten yaralamaya teşebbüs, suçluyu kayırma

TÜRK MİLLETİ ADINA

1-a) Maktülden katılan D.. T.., sanıklar M.. K.., A.. Ç.. ve H.. A..’ın katılanlar N.. G.., K.. Ö.. ve H.. Ö..’na yönelik kasten yaralamaya teşebbüs suçundan doğrudan zarar görmediğinden ve kurulan hükmü temyize hak ve yetkileri bulunmadığından, vekilinin bu suça yönelen temyiz isteminin,
b-) Sanık A.. Ç.. hakkında mala zarar verme, sanık M.. K.. hakkında mala zarar verme ve kasten yaralama suçlarından doğrudan verilen adli para cezaları, miktarları itibarıyla kesin nitelikte olup temyiz kabiliyeti bulunmadığından, suç vasfına da yönelik olmayan sanıklar ile katılan K.. Ö.. vekilinin bu hükümlere ilişkin temyiz istemlerinin,
CMUK’nun 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE karar verilmiştir.
2) Sanıklar A.. A.. ve C.. T.. hakkında “suçluyu kayırma” suçundan verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar, temyizi kabil olmayıp itiraz yasa yoluna tabi bulunduğundan mahallince değerlendirme yapılmak üzere inceleme dışı bırakılmıştır.
3) Sanık H.. A..’ın suçların işlenilmesine ilişkin karar alma sürecinden başlayıp sonuçlanıncaya kadar sanıklar Ali ve Muammer ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettiği, eylemler üzerinde doğrudan doğruya diğer sanıklar ile birlikte müşterek hakimiyet kurduğu anlaşıldığı halde, sanık H.. A..’ın katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama”, katılan N.. G..’a karşı “mala zarar verme” suçlarından 5237 sayılı TCK.nun 37. maddesi kapsamında müşterek fail olarak cezalandırılması gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanun’un 39. maddesi uygulanmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
4) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık A.. Ç..’ın maktul A. T.’ı “kasten öldürme”, katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama”, sanık D.. S..’ın “suçluyu kayırma”, sanık H.. A..’ın katılan N.. G..’a karşı “mala zarar verme”, katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama”, katılan K.. Ö..’na karşı mala zarar verme eylemi ile, sanıklar H.. A.. ve M.. K..’in maktul Ahmet’e yönelik eylemlerinin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde sanık A.. Ç..’ın maktul A.. T..’ı “kasten öldürme”, katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama”, sanık D.. S..’ın “suçluyu kayırma”, sanık H.. A..’ın katılan N.. G..’a karşı “mala zarar verme” suçların niteliği tayin, cezaları azaltıcı bir neden bulunmadığı takdir kılınmış, savunmaları inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde eleştiri, düzeltme ve bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan D.. T.. vekilinin kasten öldürme suçunun tasarlanarak işlendiğine ilişen sanıklar A.. Ç.., H.. A.. ve M.. K.. müdafiilerinin sübuta, haksız tahrike, sanık D.. S..’ın sübuta yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle;
A) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi uyarınca, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak Ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi kapsamında sanıklar için Baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafii ücretlerinin yargılama gideri olarak alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde sanıklardan tahsiline karar verilmesi, kanuna aykırı ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden CMUK’nun 322. maddesindeki yetkiye dayanılarak; yargılama giderlerinin yer aldığı hüküm fıkrasından zorunlu müdafii ücretlerinin çıkartılmasına karar vermek suretiyle DÜZELTİLEN,
Sanık A.. Ç..’ın maktul A.. T..’ı “kasten öldürme”, katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama”, sanık D.. S..’ın “suçluyu kayırma”, sanık H.. A..’ın katılan A.. Ö..’nı “kasten yaralama” ve katılan N.. G..’a karşı “mala zarar verme” suçlarından kurulan kısmen re’sen de temyize tabi olan hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye uygun olarak (ONANMASINA),
B) Sanıklar H.. A.. katılan K.. Ö..’na karşı “mala zarar verme”, sanıklar H.. A.. ve M.. K..’in maktul Ahmet’e yönelik eylemleri ile sanıklar M.. K.., A.. Ç.. ve H.. A.. hakkında katılanlar N.. G.., K.. Ö.. ve H.. Ö..’nı “kasten yaralamaya teşebbüs” suçundan kurulan beraat hükümleri yönünden;
Oluşa ve dosya içeriğine göre; Karaman’da faaliyet gösteren Dağ gazinosuna olay gecesi katılanlar Nejmettin, Hakan ve maktul Ahmet’in geldikleri, gazinonun güvenlik müdürü tanık Serbülent ile başladıkları konuşmanın tartışmaya dönüştüğü, tartışmayı bitirip gazinodan ayrılan Nejmettin, Hakan ve Ahmet’e, Serbülent’in telefon açıp gazinoya çağırdığı, onların da geldiği, Serbülent’in Nejmettin, Hakan ve Ahmet’in içerisinde bulunduğu araca bindiği, araç içerisinde kavga etmeye başladıkları, kavga üzerine Nejmettin’in aracı Mersin Mut karayolu üzerinde durdurduğu, araçtan inen tarafların yol kenarında birbiriyle itiş kalkışa başladıkları, olayı gören katılanlar Ali ve Kader’in de araçtan inip olaya müdahil oldukları, bu sırada gazinonun resepsiyon sorumlusu sanık M.. K..’in aynı yerde çalışan sanık A.. Ç.. ile birlikte Serbülent’in akibetini öğrenmek üzere yanlarına sanık H.. A..’ı da alarak Muammer’in aracı ile yola çıktıkları, bu sırada sanık Ali’de olayda kullanılan tüfeğin olduğu, Muammer’in aracı yavaşlatıp kavganın olduğu yere aracı yaklaştırdığında Serbülent’in dayak yediğini gördükleri, Muammer’in idaresindeki Hasan’ın da bulunduğu araç içerisinden A.. Ç..’ın birkaç el kavga yapan gruba doğru hedef gözetip ateş ettiği, katılan Ali’nin yaralandığı, katılanlar Hakan, Necmettin ve Kader’in yara almadan kaçıştıkları, olay yerinde park halinde bulunan katılanlar Nejmettin ile Kader’in araçlarına ateş edip zarar verdikleri ve kavganın sona erdiği, bu sırada A.. Ç..’ın araçtan inip, maktul Ahmet’i takip ederek yakın mesafeden tüfekle ateş edip onu öldürdüğü, akabinde A.. Ç..’ın Serbülent’e seslenerek Muammer’in aracının içerisine aldığı, geldikleri araçla sanıkların gazinoya geldikleri, burada Muammer’in suçta kullanılan tüfeği sakladığı anlaşılan olayda;
aa) Sanık A.. Ç..’ın yanına av tüfeğini aldığı gören sanıklar M.. K.. ile H.. A..’ın olayın başlangıcından sonuçlanıncaya kadar sanık A.. Ç.. ile fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ettikleri, eylemler üzerinde doğrudan doğruya müşterek hakimiyet kurdukları anlaşıldığı halde, kasten öldürme suçundan sanıklar M.. K.. ve H.. A..’ın 5237 sayılı TCK.nun 37. maddesi kapsamında fail olarak cezalandırılmaları gerektiği gözetilmeksizin, aynı Kanun’un 39. maddesi uygulanmak suretiyle eksik cezaya hükmedilmesi,
bb) Sanık A.. Ç.. ile birlikte olayın başından sonuna kadar beraber hareket etmesi karşısında mala zarar verme eylemine ortak suç işleme kararına bağlı olarak ve fiil üzerinde birlikte müşterek hakimiyet kurup katıldığı anlaşılan, sanık H.. A..’ın, katılan K.. Ö..’nın aracına mala zarar verme suçundan müşterek fail olarak TCK’nun 37/1 maddesi uyarınca cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, suça katılımının yardım eden sıfatıyla kabulü suretiyle eksik ceza belirlenmesi, cc) Sanıklar M.. K.., A.. Ç.. ve H.. A..’ın suçun
işlenilmesine ilişkin karar alma sürecinden başlayarak sonuçlanıncaya kadar fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek katılanlar N.. G.., K.. Ö.. ve H.. Ö..’na karşı “kasten yaralamaya teşebbüs” suçunu işledikleri gözetilmeden beraatlarına karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet savcısı ile katılanlar K.. Ö.. ve H.. Ö.. vekili ile katılanlar D.. T.. vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.11.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.