Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1781 E. 2015/5926 K. 02.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1781
KARAR NO : 2015/5926
KARAR TARİHİ : 02.12.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/115119
MAHKEMESİ : Bursa 5. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 18/02/2014, 2014/36 (E) ve 2014/79 (K)
SUÇ : Kasten öldürmeye teşebbüs

TÜRK MİLLETİ ADINA

Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık Umut’un mağdur Ferdi’ye yönelik eyleminin sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre bozma üzerine verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç niteliğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
1-) Dosya kapsamına göre; mağdur F. B.’ın doğum tarihinin 01.01.1996 olduğu ve suç tarihinde 18 yaşından küçük olup çocuk sayıldığı anlaşılmakla, sanık Umut’un eylemine uyan 5237 sayılı TCK’nun 82/1-e, 35/2, 29 ve 62. maddeleri uyarınca hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi,
2-) Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90. maddesinin son fıkrası ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/3-c maddesi gereğince, 5271 sayılı CMK’nun 150, 234 ve 239. maddeleri ile 5320 sayılı Kanunun 13. maddesine dayanılarak hazırlanan Ceza Muhakemesi Kanunu gereğince Müdafii ve Vekillerin Görevlendirilmeleri ile Yapılacak ödemelerin Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmeliğin 8. maddesi gereğince sanık ve mağdur için baro tarafından görevlendirilen zorunlu müdafiilerin ücretlerinin sanıktan alınmasına hükmedilemeyeceği gözetilmeksizin, yazılı biçimde zorunlu müdafii ücretlerinin sanıktan tahsiline karar verilmesi,
3-) Hükümden sonra 24.11.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş olup sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün CMUK’un 326/son maddesi gözetilmek kaydıyla tebliğnamedeki düşünce gibi BOZULMASINA, 02/12/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.