Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1719 E. 2015/5314 K. 09.11.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1719
KARAR NO : 2015/5314
KARAR TARİHİ : 09.11.2015

Tebliğname No : 1 – 2014/103280
MAHKEMESİ : Tekirdağ 1. Ağır Ceza Mahkemesi
TARİHİ VE NO : 06/11/2013, 2012/167 (E) ve 2013/232 (K)
SUÇ : Kasten öldürme, kasten yaralama, konut dokunulmazlığını ihlal, mala zarar verme, genel güvenliğin kasten tehlikeye düşürülmesi, kamu görevlisine karşı görevini yapmasını engellemek amacıyla, cebir veya tehdit kullanmak

1-a) Sanık N.. Ş..’in kovuşturma aşamasında müşteki sıfatıyla hakları hatırlatılıp beyanı alınmamış ise de, sanıklar hakkında cezalandırılması yönünde beyanda bulunup, delil bildirmesi katılma talebi olarak değerlendirilmiş ve bu iradesini temyiz dilekçesi ile de sürdürdüğünden, 5271 sayılı CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca, sanık Necdet’in babasına karşı işlenen kasten öldürme suçundan doğrudan zarar görmesi ve bu hususta herhangi bir inceleme ve
araştırma yapılmasına gerek bulunmaması nedeniyle, CMK’nun 237/2. maddesi uyarınca, sanıklar hakkında açılan kamu davalarına katılan olarak kabulüne karar verilerek yapılan incelemede;
b) Sanık hakkında kasten yaralama, sanıklar T.. Ş.. ve hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, sanık N.. Ş.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal, görevi yaptırmamak için direnme, genel güvenliği kasten tehlikeye sokmak suçları nedeniyle 5271 sayılı CMK’nun 231/5. maddesi uyarınca verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin kararlar aynı Kanunun 231/12. maddesi uyarınca itiraz yasa yoluna tabi olup temyiz kabiliyetleri bulunmadığından, bu hususta mahallince değerlendirme yapılması mümkün görülmüştür.
c) Sanık N.. Ş.. hakkında mala zarar verme suçundan doğrudan verilen adli para cezası miktarına göre kesin nitelikte olup, temyizi mümkün olmadığından bu hükme yönelik temyiz taleplerinin CMUK’un 317. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
2) Sanık 08/11/2013 tarihli dilekçeyle cezasının onanmasını talep ettiği ancak sanık müdafiinin, 11/11/2013 tarihinde bir haftalık yasal süre içinde ve sanığın onama talepli dilekçesinden sonra temyiz talebinde bulunduğu görülmekle, sanık müdafiinin temyiz talebinin kabulü ile, incelemenin sanık hakkında kasten öldürme suçundan kurulan mahkumiyet ile sanık hakkında kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından kurulan beraat hükümleri yönünden, sanık müdafiinin ve katılanlar vekillerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verilmiştir.
3) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık maktül N.. Ş..’i kasten öldürme, sanık V.. P.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçlarının sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonucuna uygun şekilde suç vasıfları tayin, sanık Nuran yönünden kusurluluğu etkileyen sebeplerden haksız tahrikin niteliği ile tüm sanıklar yönünden takdiri indirim sebebinin niteliği takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilmiş, sanık hakkında maktülü kasten öldürme, mağdur Tuncay’ı kasten yaralama suçlarından elde edilen delillerin, mahkumiyete yeter nitelik ve derecede olmadığı kabul ve takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, katılan vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle,
a) Sanık V.. P.. hakkında konut dokunulmazlığını ihlal suçundan verilen mahkümiyet hükmü ile sanık hakkında kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından verilen beraat hükümlerinin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA;
Ancak
b) Aralarında husumet bulunan sanık ile maktül arasında olay günü ailelerinin de katılımıyla tartışma yaşandığı, sonrasında ise, maktül ve yanındakilerin sanığın evinin bahçesine girerek sanığın gelini olan basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde yaraladıkları, sanığın da konut dokunulmazlığını ihlal edip, gelinini yaralayan maktülü 2 bıçak darbesi ile öldürdüğü olayda,
Sanık hakkında haksız tahrik oluşturan eylemlerin ulaştığı boyut gözetilerek makul oranda indirim yapılması gerektiği düşünülmeden, yazılı şekilde en üst sınırdan indirim uygulanması süretiyle eksik ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş olup, katılanlar vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, sanık hakkındaki hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak (BOZULMASINA), 09/11/2015 gününde oybirliği ile karar verildi.