Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1634 E. 2015/4352 K. 07.07.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1634
KARAR NO : 2015/4352
KARAR TARİHİ : 07.07.2015

MAHKEMESİ : Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Canavarca hisle veya eziyet çektirerek öldürme

1) CMK’nun 174 madde 1-a ve b maddesine göre; CMK’nun 170. maddesine aykırı olarak düzenlenen, suçun sübutuna etki edeceği mutlak sayılan mevcut bir delil toplanmadan düzenlenen iddianamenin Cumhuriyet Başsavcılığına iadesine karar verilebileceği; İddaname kabul edilip kamu davası açıldıktan sonra delilleri toplama ve takdir etme yetkisinin mahkemeye ait olduğu, sanıkların suçlarının sübutu ve nitelendirilmesi açısından yeni delil toplanması ve aynı sanıklar hakkında uzman kişilerce yeniden soruşturma yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın sonuçlandırılamayacağı kesin hükümle sonuçlanan bir davada sanık veya hükümlünün aleyhine yargılamanın yenilenmesi yoluna gidilebileceği ancak bu durumun çok istisnai olduğu CMK’nun 314. maddesine göre;
Kesinleşmiş bir hükümle sonuçlanmış olan bir dava ancak;
a) Duruşmada sanığın veya hükümlünün lehine ileri sürülen ve hükme etkili olan bir belgenin sahteliği anlaşılırsa,
b) Hükme katılmış olan hâkimlerden biri, aleyhine ceza kovuşturmasını veya bir ceza ile mahkûmiyetini gerektirecek nitelikte olarak görevlerini yapmada sanık veya hükümlü lehine kusur etmiş ise,
c) Sanık beraat ettikten sonra suçla ilgili olarak hâkim önünde güvenilebilir nitelikte ikrarda bulunmuşsa, Sanık veya hükümlünün aleyhine olarak yargılamanın yenilenmesi yolu ile tekrar görülebileceği gözetilmeksizin; “Sanıkların atılı suçu işlediklerinin kesin olarak tespit edilememesi sebebiyle haklarında delil yetersizliğinden beraat kararı verildiği, bu itibarla hala sanıklar hakkında suç şüphesi bulunduğu, sanıklar da dahil olmak üzere eylemin faillerinin açığa çıkarılması bakımından arada geçen sürede delillerin daha da kaybolması ihtimali de gözönünde tutularak derhal soruşturmanın yapılış biçimi, toplanan delillerin zat ve mahiyeti, ifade ve sorgu teknikleri, suça konu olaya uzman bir anlayışla yaklaşılamaması, uzman bir yaklaşımla delillerin toplanmaması gibi hususlarda gerekli uzman desteğinin alınmaması ile etkin soruşturma yapılmaması birlikte nazara alınarak, mümkün olması halinde Adana, Ankara veya İstanbul emniyetinden uzman bir ekip görevlendirilmek surutiyle soruşturmanın baştan itibaren yeniden yapılması gerektiği kanaatiyle ileri sürülen usuli eksiklerin daha sonra da tamamlanması sözkonusu olacağından bu husuların tamamlanmasının yargılamayı daha da uzatacağı gözetilmek suretiyle usuli eksiklerin tamamlanmasına gerek görülmeksizin maktulün öldürülmesi ile ilgili suç faillerinin vakit geçirilmeksizin ortaya çıkarılması için Cumhuriyet Başsavcılığına ihbarda bulunulmasına” şeklindeki sanıklarla ilgili olarak soruşturmanın yeniden yapılması gerektiği şeklindeki gerekçe yasal değil ise de, dosya içeriğine ve mevcut delillere göre sanıkların üzerlerine atılı bulunan suçu işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle sanıklar hakkında verilen beraat kararı sonucu itibariyle doğru olduğundan, gerekçedeki zaafiyet sonuca etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmamıştır.
2-Sanık …’ın maktül …’i kasten öldürmeye azmettirme, sanıklar …, …, … ve …’un maktül …’i kasten öldürme suçları ile ilgili olarak elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı gerekçeleri gösterilerek mahkemece kabul ve takdir edilerek beraatlerine karar verilmesinde eleştiri ve düzeltme nedeni dışında isabetsizlik görülmediğinden, katılanlar …, …, …, …, …, …, … ve … vekilinine, sübuta vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle, beraat eden ve kendisini davada vekaletnameli vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine karar tarihinde geçerli avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi Yasaya aykırı ise de, bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasındaki sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin (3) nolu bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına yerine “davada kendilerini ortak vekaletnameli vekil ile temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar …, …, … ve … lehine karar tarihinde geçerli avukalık asgari ücret tarifesi uyarınca 3000 TL. maktu vekalet ücretinin hâzineden alınarak sanıklara eşit olarak ödenmesine, kendisini ayrı bir vekille temsil ettiren … lehine 3000 TL maktu vekalet ücretinin hâzineden alınarak sanığa verilmesine” ibaresinin eklenmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN, hükümlerin tebliğnamedeki düşünce gibi ONANMASINA, 07/07/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.