Yargıtay Kararı 1. Ceza Dairesi 2015/1438 E. 2015/6102 K. 10.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 1. Ceza Dairesi
ESAS NO : 2015/1438
KARAR NO : 2015/6102
KARAR TARİHİ : 10.12.2015

Sanık U.. müdafiinin ve sanık H. H. A.’ın sadece bu sıfatlarla mahkumiyet hükümlerini temyiz ettikleri gözetilerek yapılan incelemede;
I-Sanık U.. G.. hakkında kasten öldürmeye teşebbüs suçundan kurulan hükme yönelik müdafiinin temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
1-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin “01.01.2013” yerine “01.01.2012” şeklinde gösterilmesi, mahallinde düzeltilmesi mümkün yazım hatası olarak değerlendirilmiştir.
2-) Katılan H. H.’ın, bikinili bir bayan fotoğrafının üzerine sanığın kız kardeşi Z..’e ait fotoğrafı montaj yaparak ekleyip Z..’in facebook hesabına gönderdiği, durumu öğrenen sanığın, katılana telefon açtığında aralarında hakaret içerikli konuşmalar geçtiği, daha sonra katılan ile sanığın buluştuklarında bu konudan dolayı tartıştıkları ve sanığın katılana bıçakla dört kez vurduğu, araya giren diğer kişilerin tarafları ayırdıkları, sağ posterior toraks alt sınırından katılanın vücuduna giren bıçağın iç organları yaraladığı ve buna bağlı olarak yaşamını tehlikeye soktuğu anlaşılan olayda;
a) Katılandan, sanığa yönelen haksız söz ve davranışların ulaştığı boyut dikkate alındığında, haksız tahrik nedeniyle cezanın 1/2 oranında indirilmesi ile ilgili mahkemenin kabul ve gerekçelerinde bir isabetsizlik bulunmadığından, tebliğnamedeki bozma düşüncesine iştirak edilmemiş,
b) Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile uygulama yapılırken, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı göz önünde bulundurarak ve işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı olarak sanık hakkında makul bir cezaya hükmolunması yerine, yazılı şekilde 10 yıl hapis cezası tayin edilerek eksik ceza verilmesi ise karşı temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
3-) Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık U.. G..’in, katılan H.H.A.’ı kasten öldürmeye teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç vasfı tayin edilmiş, kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle değerlendirilerek reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde eleştiri ve düzeltme nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmediğinden, sanık müdafiinin “suçun vasfının belirlenmesinde hata yapıldığına, ceza miktarının fazla olduğuna, TCK’nun 27/2.maddesinin uygulanması gerektiğine”, vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle,
-24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin iptal edilen bölümleri nazara alındığında mahkemenin bu madde ile yaptığı uygulama ve
-Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 90.maddesinin delaleti ile Ülkemizin de taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6/3-c. maddesi gereğince, ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin, anılan maddede yer alan ücretsiz müdafii yardımından yararlanma koşullarından “adaletin selametinin gerektirmesi” kıstası ile ilgili yerleşmiş içtihatları dikkate alınarak; sanığın 5271 sayılı CMK’nun 150/3.maddesi gereğince kendisine atanan zorunlu müdafii yardımından ücretsiz olarak faydalanma hakkı bulunduğu halde, yargılama giderleri arasında gösterilmesinin hukuka aykırı olduğu anlaşılmakta ise de;
Bu hususlar yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 1412 sayılı CMUK’nun 322.maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasında yer alan 5237 sayılı TCK’nun 53.maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümün “Anayasa Mahkemesinin iptal kararındaki hususlar gözetilerek 5237 sayılı TCK’nun 53/1-2-3. maddelerinin tatbikine” şeklinde, yine hüküm fıkrasında yer alan zorunlu müdafii ücretinin çıkartılması suretiyle sanık U..’dan tahsil edilmesi gereken yargılama giderleri toplamının ise 65,33 TL olarak değiştirilmesine karar verilmek suretiyle DÜZELTİLEN hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak ONANMASINA,
II-Sanık H. H. A. hakkında hakaret suçundan kurulan hükme yönelik sanığın temyiz istemi üzerine yapılan incelemede;
Uzlaşmaya tâbi olan hakaret suçuyla ilgili olarak sanığa ve katılan Z..’in kanuni temsilcisine uzlaşma teklifinde bulunulması, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken, 5271 sayılı CMK’nun 253/4.maddesine aykırı olarak o tarihte reşit olmayan katılana yapılan uzlaşma teklifi ile yetinilip eksik ve usulüne uygun olmayan işleme dayalı olarak sanık hakkında yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, diğer yönleri incelenmeyen hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 10/12/2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.